İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sizleri saygıyla selamlıyorum öncelikle.

Bu 3'üncü torbamız aynı fasıldan. Biliyorsunuz, 2018 tarihinde 7142 sayılı Kanun'la Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmişti. Bu yetki, yapılan Anayasa değişikliği ve yönetim sistemi değişikliği nedeniyle uyum düzenlemelerini yapmak amacıyla birçok kanunda veya kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılsın diye verilmişti. Kapsamlı bir düzenleme olarak 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle bu düzenlemeler yapıldı, başka kanun hükmünde kararnameler de tabii ki çıktı. Bu süreçte yapılan düzenlemelerin bir kısmı, Anayasa Mahkemesi tarafından, ya Yetki Kanunu'nun kapsamında olmadığı gerekçesiyle konu itibarıyla ya da kanun hükmünde kararnameyle yapılamayacağı gerekçesiyle iptal edildi. Bugün 3'üncüsünü görüştüğümüz önümüzdeki kanun teklifi, 8 kanunda, 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören 29 maddelik bir kanun teklifi. 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yaklaşık 300 maddeye tekabül eden anlamda iptale konu olan hükümleri var. Dolayısıyla az önce "Yeni torbanın nasıl, nereden geleceğini nasıl biliyorsunuz?" gibi bir soru oldu. Demek ki bu iptal edilen hükümlerin tamamını yeniden kanunlaştırma zarureti olduğuna göre o torbalar da gelecek demektir. Burada bir kısıt var; 4 Haziran tarihi itibarıyla bazı hükümlerle ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği süre doluyor, dolayısıyla da o süreye kadar bunları kanunlaştırmak gerekiyor.

"Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdı." gibi ifadeler oldu. Tam tersine, başkanlık sistemlerinde katı kuvvetler ayrılığı vardır, parlamenter sistemde hükûmetler parlamentonun içerisinden çıkar ve dolayısıyla o partinin hükûmeti olur. Bu da sistemin sağlıklı çalıştığını gösteriyor esasen, dengeli ve denetim sisteminin iyi çalıştığını gösteriyor. Nedir o? Birtakım düzenlemeler yapılmış ve neticede Anayasa Mahkemesi de bunu iptal etmiş, aksi takdirde sistemin sağlıklı çalışmadığını söylemek gerekirdi, bu da sistemin sağlıklı işlediğini gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en temel özellikleri, denge ve denetim mekanizmasının çok güçlü olması ve bir uzlaşmaya dayalı kültürü oluşturması. Nitekim, temsilin Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu sayede oldukça arttığını da görüyoruz.

Kanun teklifinin madde içeriklerine bu aşamada girmeyi düşünmüyoruz ama bir tek şeyi söylemek isterim. Bu 1'inci maddede Erhan Bey söyledi, talep üzerine inceleme yapılmasıyla ilgili. Bu benim de dikkatimi çekmişti ama Diyanetin o konularla ilgili denetleme yetkisi ayrı maddelerde var zaten. Dolayısıyla bunun başka bir konu olduğunu anladım. Orada bir boşluk var mı diye, talep etmeyenler istediği gibi ahkâm kesecek mi diye düşünmüştüm ama kanunun diğer maddelerinde buna cevaz veren, imkân veren düzenlemelerin var olduğunu söylemek isterim.

Evet, keşke vakit olsaydı, bu maddeler yeniden yapılırken sadece Diyanetin değil tabii, diğer hükümlerle ilgili de burada Diyanet İşleri Başkanlığının... İşte madenle ilgili, rekabetle ilgili, enerji, bor, elektrik, muhasebe standartlarıyla ilgili düzenlemeler var. Geniş vakit olsaydı, dar bir vaktimiz kalmamış olsaydı belki bazı hükümler daha enine boyuna tartışılır, yeni hükümler de yeni düzenlemeler de eklenebilirdi uygulamada karşılaşılan eksiklikler, aksaklıklar dikkate alınarak. Ancak burada kanun teklifiyle yapılan hükümlerin büyük çoğunluğunun olduğu gibi korunması, bir kısmının da ilerleyen süreçte meydana gelen mevzuat değişiklikleri çerçevesinde... Örneğin, kaldırılan kurumlar ve benzeri düzenlemelere uyum sağlamak üzere kısmi değişiklikler yapılarak kanun teklifi hazırlanmış.

Ben teklifin hayırlı olmasını diliyorum. Maddelerde yeri geldiği zaman tekrar görüşlerimizi belirteceğimizi ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum.