| Komisyon Adı | : | (10/235, 837, 1601, 1602, 1800, 1801) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Komisyon üyelerinin raporda yer verilebilecek hususlara ilişkin görüş ve önerileri hakkında görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 13 .05.2025 |
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.
Gerçekten de tarihî bir sorumluluk içerisinde Komisyonumuzun ilk toplantısından bugüne kadar özveriyle, geniş katılımlı bir çalışma yapma gayretinin Başkanımızın önderliğinde olduğu kanaatindeyim ben de ama bu kadar kısa sürenin bu kadar önemli bir konuya yetmediğini, dolayısıyla bu Komisyonun -sizin de ifade ettiğiniz gibi- bugün hazırlayacağımız raporun belki yarının gerisinde kalacağı bir dijital dünyanın değişimi içerisindeyiz. Bu manada, bu Komisyonun sürekliliği anlamında bir çalışmanın da bence önerilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Tabii, bir Dijital Mecralar Komisyonu var, ben de o Komisyonun üyesiyim aynı zamanda ama Dijital Mecralarda biraz daha dijitalleşen dünya, basın, medya, telif hakları ve iletişim konusuna odaklanmış vaziyetteyiz ama dijital ekonomi, yapay zekâ ve sektörel etkileşim ile kamusal sahiplenmeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim ben de. Vekilimin de ifade ettiği gibi, bunun belki ilk etapta etkileşim hâlinde olan belli bakanlıkların içine dâhil edildiği bir komisyon, belki sonrasında bir bakanlık seviyesinde bu dijital dünya, dijital ekonomi veya yapay zekâyı birleştiren bir üst kurula Türkiye olarak ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Tabii, bunun için de her şeyden önce dünyaya baktığımızda, diğer ülkelere baktığımızda da ciddi anlamda buna kaynak ayırmamız lazım. Yani gelişen dünya, gelişen ekonomiler gibi AR-GE'ye, inovasyona dünyanın yönünü değiştirecek devlet olarak, ülke olarak bu konuda daha fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Bunun için de yani teknoloji geliştirme için fonlama veya bir banka gibi bir altyapı, finansmanı yüksek teknolojiye, yapay zekâ yatırımlarına kaymasını yani Türkiye'deki özel sektörün de buna ilgi duymasını artıracak, bu fonlamanın aynı zamanda geleneksel ekonomimizin de içerisinde olan, stratejik gördüğümüz önemli sektörleri de kapsayarak yapay zekâ ve dijital dönüşümle birlikte o sektörlerde de güçlü olmamızı ve kalıcı olmamızı kolaylaştıracak, aynı zamanda da o sektörlerle birlikte elde edeceğimiz yapay zekâ çözümlerini de diğer dünya ülkelerine sunabileceğimiz ve güçlü olabileceğimiz ürünler elde edeceğimizi de açıkçası düşünüyorum. Çünkü yazılım, sonuçta gerçekleşen ve gerçek dünyada sahip olduğumuz bilgi birikimini bu uygulamalara aktararak elde edebileceğimiz bir avantaj. Global ekonomide yani klasik ekonomide sahip olduğumuz sektörel avantajlarımızı da toparlamamıza yardımcı olacak ve orada da geride kalmamızı engelleyecek çünkü yapay zekânın en büyük kazanımı, şu anda en büyük amacı verimlilik ve verimlilik artışıyla maliyetleri aşağıya çekerek dünyada önemli bir yer edinme çabası. Sadece ülkeler değil, artık hani baktık zaten genel anlamda, "Big Tech" dediğimiz büyük teknoloji firmalarının aslında bu işi domine ettiğini görüyoruz. Bu firmaların Türkiye'de sadece yapay zekâyı kullanan, ürünlerini burada pazarlayan olma seviyesinin ötesinde "Türkiye'de üretici olabilirler mi? Türkiye'de daha büyük yatırımlar yapabilirler mi?" noktasında da siyasi kararlar alınması, onları buraya getirerek, onların sahip olduğu o "know-how", o bilgi birikimi, o firmalarda çalışacak Türk mühendisleriyle birlikte o deneyimin ve bilginin sahiplenilmesi anlamında, bir teknoloji transferi anlamında, ülke anlamında da bir siyasi karar almamız gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bu bahsettiğimiz dijital dünyanın temel birikimi insan ve bugüne kadar sahip olunan birikmiş bilgi teknolojilerindeki "know-how" dolayısıyla bu konuda da bir şeyler düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum.
"Start-up"ları destekleyecek fonlara, geri ödeme mekanizmalarına, kamu ve özel bankalarla birlikte oluşturulacak risk fonlarına öncülük eden bir üst yapıya da ihtiyaç var. Bu nasıl bir fon olur? Belki bir teknoloji yatırım bankası da oluşturulabilir diye düşünüyorum.
Türkiye'nin AR-GE desteği konusunda aslında yapılan sunumlarda kötü olmadığını yani miktar olarak önemli bir miktar olduğunu ancak projelerin doğru yönlendirilmesi, patentin ürüne dönüştürülmesi ve ekonomiye kazandırılması konusunda eksiklikler olduğunu hepimiz gördük. Dolayısıyla, burada daha güçlü bir denetim, daha hızlı bir karar destek sistemlerine ihtiyaç var; teşvik, destek, başvuru, onay, izleme süreçlerini hızlandırmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Tabii, yapay zekânın ana kaynağı veri, veri anlamında da Türkiye'nin ne kadar veri ürettiği ve ürettiği veriyi ne kadar paylaştığı konusunda da eksik olduğunu hepimiz gördük. Bu bağlamda da yani kişisel veriler ile Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü uyum çalışmalarını hızlandırarak Türkiye'nin de "genel veri" tanımını oluşturması lazım. Hangi veriler paylaşılabilir, kişisel verilerden oluşturulacak özet verilerin kamu kurumlarıyla, özel sektörle hangi şartlar altında paylaşılacağı, bu verinin işlenerek nasıl ekonomiye dönüştürüleceği konusunda bir genel veri tanımı ve veri paylaşımının hukuksal düzenlemelerine bir yol göstericiliği yapmamız gerekiyor.
Yapay zekâ ekosistemi de kesinlikle geliştirilmeli, bunun altında alt kümeler oluşturulmalı. Bu kümelerin içinde yani yapay zekânın alt kümelerinde işte tarım, sağlık, finansal teknolojiler, biyoteknoloji, tekstil, otomotiv yani bizim öncü olduğumuz alt kümelerin içerisinde üreticiler, tedarikçiler, girişimciler, araştırma üniversiteleri, kuluçka merkezleri, danışmanlık firmaları ve araştırma enstitüleri buna dâhil edilebilir. Tabii, bağımsız araştırma enstitülerinin de özellikle yapay zekâ ve dijital dünyayla ilgili sayısını artırmalıyız, artırmak için çaba sarf etmeliyiz diye düşünüyorum.
Yine, sonuçta dünyada bu işi domine eden özel sektör olduğu için genelde bir özel sektör vurgusu yapıyorum ama organize sanayi bölgeleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğiyle birlikte ekonomide yapay zekâ gereksinimleri ve neleri önceliklendirmemiz gerektiği konusunda da bir çalışma yapmamız lazım. Çünkü sonuçta çok boyutlu, çok bilinmeyenli bir konuda Türkiye'nin önceliklerini belirlemede hem Odalar ve Borsalar Birliğimizden hem de organize sanayi bölgelerimizden katkı almalıyız kanaatindeyim.
Akıllı şehirler, akıllı tarım için yapay zekâ; bunun için her şeyden önce ölçme ve değerlendirme yapmamız gerekiyor. Bu manada, bu tür uygulamaların "IoT" ürünleriyle uygulamalar üzerinden veri toplayacak ölçme değerlendirme ses sistemlerini inşa edebilmesi için güçlü bir iletişim altyapısına ihtiyacımız var. Bunun için hem geniş bant hem de düşük güç tüketen ama geniş ortamı kapsayacak bir iletişim altyapısı, işte buna örnek LoRa, LoRaWAN gibi altyapılarla ilgili de yavaş yavaş, hani nasıl GSM'le ilgili bir çalışma vardı... Bir taraftan da dediğim gibi düşük güç kullanan ama geniş alanı kapsayan iletişim altyapılarıyla ilgili de akıllı şehirlerimiz ve tarım için bu cihazların iletişim sağlayacağı altyapılarla ilgili çalışma yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Eğitim konusunda, dijital okuryazarlık ve yapay zekâ okuryazarlığı konusunda kesinlikle Millî Eğitim müfredatının, temel eğitimin içerisinde bu konuda bir çalışma yapmalı ve bunu eklemeliyiz. Halkımızı da genel anlamda nasıl eğitebileceğimizle ilgili de bir yol haritası çıkarılmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Yapay zekâ ürünlerinin çıktılarının kesinlikle damgalanması konusunda Türkiye olarak biz de bir ürünün, bir çıktının bir yapay zekâ ürünü mü olduğunun bilinmesiyle ilgili çalışmaların içerisinde olmalıyız. Yapay zekânın sorumluluğu konusunda da verinin ne kadar sorumluluğu, uygulamanın ne kadar sorumluluğu, kullananın ne kadar sorumluluğu olduğu konusunda da mevzuatta... Tabii ki bu ürüne göre, yapılan işe göre değişecek zor bir konu, zor bir problem, zaten zirvemizde de cevabı bulunamayan sorulardan biri ama bu soru da önümüzde, hem de omuzlarımızda bir yük olarak durmalı diyorum.
Ben de başından sonuna katkı koyan tüm teknik arkadaşlara da, sizlere de, tüm milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Devamı gelmesi gereken bir Komisyon olduğunu düşündüğünü ifade ederek tekrar hepinize teşekkür ediyorum.