MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyorum, başarılar diliyorum hepsine.

İstanbul'un olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapma hazırlıkları sadece bir spor etkinliği değil aynı zamanda bir kentin küresel vizyonunu, altyapısını ve değerlerini sınayan devasa bir organizasyondur. Bu organizasyon, zaten var olan sorunlu kentsel altyapıyı zorlayacaktır. Hazırlık ve Düzenleme Kurulunun bu süreçteki rolü kritik önemdedir. Kurul, altyapı projelerinden lojistik planlamaya, uluslararası iş birliğinden yerel halkın katılımına kadar geniş bir yelpazede sorumluluk üstleniyor. Olimpiyat oyunları tarih boyunca ekolojiye duyarlılık iddiasıyla anılsa da çoğu zaman devasa inşaat projeleri, enerji tüketimi ve karbon ayak iziyle doğaya zarar vermiştir. İstanbul'un olimpiyat hazırlıkları da bu riski taşıyor. Yeni stadyumlar, ulaşım ağları ve konaklama tesisleri inşa edilirken ekolojik etkiler yeterince dikkate alınıyor mu? İstanbul'un zaten sınırlı olan yeşil alanı bu projeler için feda edilmemelidir. Kuzey ormanlarına yakın bölgelerde planlanan altyapı çalışmaları biyolojik çeşitliliği tehdit edecek düzeye varmıştır. İktidarın bu konudaki sicili ekolojiden çok ranttan yanadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, atık yönetimi ve su tasarrufu gibi konularda şeffaf ve bağlayıcı politikalar göremiyoruz. Bu mega etkinliğin ekolojik maliyetini en aza indirmek için kapsamlı bir politikaya ihtiyaç var, aksi takdirde İstanbul'un doğal mirası kısa vadeli bir prestij uğruna kalıcı hasar görecektir diyoruz.

Değerli milletvekilleri, olimpiyatlar kapsayıcılık ve eşitlik ruhunu yüceltmeyi amaçlar; ancak, engelli bireylerin erişimi konusunda hazırlıklar ne kadar yeterli? İstanbul'un mevcut altyapısı engelli bireyler için zaten erişilebilir olmaktan çok uzaktır. Toplu taşıma sistemlerinde asansörlerin yetersizliği, kaldırımlardaki engeller ve erişilebilir tuvaletlerin eksikliği günlük yaşamda bile engelliler için büyük bir sorundur. Olimpiyatlar gibi küresel bir etkinlikte bu eksikliklerin giderilmesi bir seçenek değil bir zorunluluktur. Paralimpik olimpiyatlar için engelli bireylerin stadyumlara, konaklama alanlarına ve etkinlik mekânlarına tam erişimini sağlamak, kapsamlı bir plan sunulması gerekir. Paralimpik oyunlar için ayrılan kaynaklar ana olimpiyat hazırlıklarının gölgesinde kalmamalıdır. Tekerlekli sandalye kullanıcıları için rampalar, görme engelliler için sesli yönlendirmeler, işitme engelliler için işaret dili tercümanları gibi temel ihtiyaçlar planlamanın merkezinde olmalıdır. Şu anki tabloda engelli bireylerin ihtiyaçlarına öncelik veren bir politika yoktur. Oysa kapsayıcılık bir lütuf değildir, bir haktır. Olimpiyat oyunları ve yapılacak hazırlıklar kentin tarihine geçebilir ancak bu fırsat sadece görkemli törenler ve madalya sayısıyla değil bıraktığı mirasla ölçülecektir. Hazırlık ve Düzenleme Kurulu, ekolojik sürdürülebilirlik ve engelli erişimi gibi hayati konularda daha şeffaf, daha kararlı ve daha kapsayıcı bir yaklaşımı benimsemelidir. Ekolojik bir İstanbul, herkes için erişilebilir bir İstanbul yaratmak sadece bir hayal değil bir sorumluluktur. Kurulu bu sorumluluğu ciddiye almaya ve olimpiyat ruhunu gerçekten yansıtan bir politika geliştirmeye davet ediyor, başarılar diliyorum.