ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biraz evvel Sayın Bakan da söyledi ya hani, geçiş yolu üzerindekilere aslında giderken uğranılması; belli bir saatte ve erken yola çıkarız bu çalışma olsun diye.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Tabii, tabii.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Birden fazla ile, mesela Adana'ya, Çukurova'ya giderken Aksaray, Niğde üzeri geçip gidiyoruz; o şekilde...

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Aynen öyle.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ulaşımın nasıl olacağını falan, onları da siz...

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Bunlara da çalışacağız iller netleştikten sonra.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, bu Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Odaları, ticaret ve sanayi odası ve birlikler, öncelikli olarak bunlar olayın içinde ama işte, dediğim gibi ihracatçı olan Denizli, Antalya, Konya, Karaman, Niğde'de büyük elma bahçeleri... Ben gittiğim için biraz önce HASGÜL'ü örnek verdim. İtalyanların var örneğin, İtalyanların bizim orada bahçeleri var; bin dekarın üzerinde yerler. Hani biraz evvel söylenince, yerine gitmeyelim değil, örnek, böyle zararın yoğun yaşandığı ve bize anlatacağı olan kişilere de gidersek... Bizim burada aslında yapmamız gereken şu bence: Şimdi, ağzı alışmış herkes "hükûmet" diyor da hükûmet yok biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı sisteminde, Bakanlığın verileri üzerine biz de farklı verileri bütünleştirip, ilerideki süreci doğru ayarlamalıyız. Biraz evvel sayın vekilimin söylediği gibi, biz burada alacağımız kararlarla veya söyleyeceklerimizle Türkiye'nin bundan sonraki sürecini de şekillendireceğiz çünkü dondu, doluydu, kuraklıktı yani tarımla ilgili stratejik bir rapor ortaya çıkarırsak birlikte Türkiye'nin geleceğine de hizmet etmiş oluruz. Tarım stratejik bir alan diye hep belirtiyoruz, bu don olayı bir kere yaşanmayacak, bundan sonra bu iklim değişikliğiyle yarın bakacaksınız ani sıcaklıkla yazın da ürün var sandığımız yerde ürün yanıp gidecek, böyle bir şey oluşmayacak, böyle bir sorun var. Sonra bir de zararlılar ortaya çıkıyor arkadaşlar, bakın, bu alanda daha önce görülmedik değişiklikte zararlılar... Örneğin, işte, fındıkta kokarca dediğimiz olay; Akdeniz sineği, ithal ürünlerle geldi, Türkiye'nin başına bela. Bu yıl şeftali yok diye dert yanıyoruz, geçen yıl olan şeftaliyi de Akdeniz sineği bitirdi. Bütünüyle ortaya çıkaracağımız çalışma, teknik bilgileri de içeren faydası olacak bir çalışma. Yoksa zaten tarım il müdürlüğü, ilçe müdürlüğü gitti, tespit yaptı, biz onun üstüne bir şey koymayacağız, biz bunu geliştirip bir şey olsun diye, Meclisin bir farkı olsun diye... Yoksa oradaki arkadaşın verdiği bilgi üstüne yürürsek... Görülmeyeni görelim diyorsun. Alana ben bu hafta gittim -bir hafta gene gezdiğim için söylüyorum- bakın, biraz evvel söyledim, ÇKS'si var, tespit yapılmamış çünkü o işletme çok önemsenmemiş, küçük görülmüş. Bunları da bizim...

BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Malatya'da yapıldı ya.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Elmada bir bölüm yapılmış ama örneğin, işte, az önce söylediğim gibi, bizim o eskiden gelen geleneksel bahçelerin çoğuna gidilmemiş çünkü onların ne ÇKS'si var ne TARSİM'i var ama orada böyle bir ürün yetişiyor. O ürünün Türkiye üzerinde bir kaybı oluşacak, onu da yok sayamazsınız, var, işte, orası o ürünü vermezse pazardaki denge bozulacak. Onun için söylüyorum yani muhalefet olsun ya da farklı fikir geliştirelim anlamında değil, birlikte yaratacağımız şeyin faydası olsun Komisyon için, kuruluşumuzun da amacının o olduğunu düşünüyorum.