ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, herkese günaydın.

Şimdi, ben de usulle ilgili olarak... Bir defa, tabii, 2018'de bu düzenlemeler yapıldı; şu anda görüştüğümüz son 4 torbadaki düzenlemeler 2018'de yapıldı ve bunların yani 703'ün önemli bir kısmı iptal edildi. Bunun anlamı esas itibarıyla şu: Sistem değişikliğine ilişkin birçok husus aslında Anayasa'ya aykırı bir şekilde, hukuksuz bir şekilde bugüne kadar sürdürüldü yani 2018'den bugüne kadar yapılan işlerin tamamında hukuki açıdan ciddi bir problem vardı. O gün bu yapılırken bunun bilmemesi mümkün değildi, bu yapıldı. İşte, Anayasa Mahkemesindeki iptal sürecinin uzun sürmesinden kaynaklı bir durum. Şimdi, bu birinci husus.

Tabii, yine, Meclisin anayasal işlevini yerine getirememesi gibi bir olayla karşı karşıyayız. Söylemekten usandık ama bu torba yasa meselesi hakikaten bu sefer artık çok çarpıcı hâle gelmeye başladı. Yani özellikle şu son 4 torbada, bu 703 iptalleriyle ilgili 4 torbada... Ya, biz burada nükleeri görüştük yani biz Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri olarak bu konuda uzman olabilir miyiz? Bir Enerji Komisyonumuz var. Bugün biz burada, işte, Millî Eğitim Komisyonunu ilgilendiren YÖK'le ilgili hususları görüşeceğiz. Ne var başka? İşte, çalışmayla ilgili hususları görüşeceğiz veya millî güvenlikle ilgili, TSK'yle ilgili, Jandarmayla ilgili, Sahil Güvenlik Komutanlığıyla ilgili maddeler var. Yahu, biz bunların uzmanı falan değiliz ki. "Millî Güvenlik Komisyonu" diye bir Komisyonumuz var, bunların orada görüşülmesi lazım yani bunlar her defasında buraya geliyor. Biz bunu dediğimizde arkadaşlar "Ya, işte, bunların bir mali boyutu var, ondan dolayı Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyor." diyorlar. E, bakıyorsunuz, arkadaşlar, şu etki analizi herkesin elinde var -33 madde miydi- hepsinde "Mali etki yoktur." diyor ya; bir tanesinde "Mali etki var." dememiş. Şimdi şu çelişkiyi görüyor musunuz? Hani, bunların hepsi mali etkilerinden dolayı Plan ve Bütçe Komisyonuna geliyorsa eğer o zaman şu etki analizinde bir mali etki gösterin bize. Her biriyle ilgili "Mali etkisi bulunmamaktadır, mali etkisi bulunmamaktadır, mali etkisi..." E, niye geliyor bana o zaman Millî Eğitim Komisyonuyla ilgili iş, niye geliyor Millî Güvenlik Komisyonuyla ilgili iş bize arkadaşlar; üstelik mali etkisi de yoksa ya? Yani böyle bir çelişki olabilir mi, bunu nasıl kabul ediyorsunuz? Ya, artık usandık yani hakikaten usandık, böyle bir şey olmaz!

Bakın, çalışmakla ilgili problem yok ama o tarafta Millî Güvenlik Komisyonunda arkadaşlar karar alıyorlar, "Bu niye bize gelmiyor? Bize gelsin." diye imza topluyorlar; oraya gönderilmiyor, iş buraya geliyor. Yani, tamam, biz yine görüşelim, eğer esas komisyon biz olacaksak görüşelim -tali komisyon veya esas komisyon ne olacaksa- ama sağlıklı bir iş yapmak istiyorsak bunu bizim dışımızda birilerinin de görüşmesi lazım. Ha, işi oldubittiye getirmek, yeniden hukuksuzluklar içerisinde bir yasa geçirmek istiyorsanız zaten onu yapıyorsunuz; aleni bir şekilde Anayasa'ya aykırı maddeleri biz burada bas bas bağırdık, onların hepsini geçirdiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, bir saniye...

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Onlar yine iptal edilecek, bunu da herkes biliyor. Değil mi yani? "Niye okuma." falan diyorlar da niyet okuma falan değil. HSK'yle ilgili maddeyi hatırlayın arkadaşlar, Anayasa "HSK'nin tabi üyesi müsteşardır." diyor; burada müsteşar atamış gibi bir madde geçiriyoruz, müsteşarlığı kuruyoruz, o müsteşarlıkla ilgili hiçbir şey kurmuyoruz. E, geçici maddeyle diyoruz ki: "Bakan Yardımcısı müsteşara vekâlet eder -daha doğrusu- müsteşar atanıncaya kadar Bakan Yardımcısı o görevi sürdürür." Ya, Anayasa Mahkemesinin açıkça söylediği bir ünvan var, biz gidiyoruz başka bir ünvana... Anayasa'ya aykırı bir şekilde burada bir kanun geçti. E, bu yine iptal edilecek; bunun gibi birçok madde var.

Dolayısıyla, yapacağımız işin memlekete bir faydasının olmasında fayda var. Bugün Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılar Türkiye'nin hukuk dışına çıkmasından kaynaklanıyor, özellikle ekonomik sıkıntılar açısından söylüyorum. Ya, hukuka dönmekten başka yapılacak bir yol yok.

Şimdi, diğer bir husus... Sayın Başkan, Allah aşkına, bu dokümanlardaki şu madde gerekçelerini bir okuyun. Hepsinin gerekçesi ne? "Anayasa Mahkemesi iptali nedeniyle yapılmıştır." Bir defa, böyle bir gerekçe olmaz da niye iptal etti, nasıl oldu, onun yazılması lazım. Arkadaşlar, bir de Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği şey KHK, orada KHK'yi iptal ediyor. Yani biz aslında önceki kanunu... Ne yapıyor şimdi? Bir kanun var, o kanunu 703 değiştirmiş veya tamamen ortadan kaldırmış; Anayasa Mahkemesi de bunu hukuka aykırı bulmuş, bunu iptal etmiş ve "Yeni bir kanuni düzenleme yap." diyor. Dolayısıyla, bakın, bizim hem karşılaştırmalı metinde hem etki analizinde hem de gerekçede "benchmark" olarak almamız gereken şey 703 değil, 703'ten önceki düzenleme neyse onunla mukayese etmemiz lazım ki sağlıklı bir iş yapalım burada. Yani, bakın, hem etki analizinde hem gerekçede hem de Komisyon uzmanlarının hazırladığı karşılaştırmalı metinde bunun yapılması lazım. Eğer bir şeyi anlamak istiyorsak... Ha, biz bunu kendimiz iyi kötü yapmaya çalışıyoruz ama özellikle iktidar milletvekillerinin de buna ihtiyacı var. Bu çalışmayı eğer uzmanlarına, kendi danışmanlarına, kendi gruplarına yaptırmıyorlarsa... Buna sizin de ihtiyacınız var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) - Amacımız burada doğru bir şey yapmaksa bu konuda -bunlar gelecektir daha mutlaka ama- bundan sonrakilerde biraz daha dikkatli olmakta fayda var. Bir kısım meseleleri, esasa ilişkin hususları da söyleyeceğim.

Sayın Başkanım, bu dediğimiz işlere, idarede bakanlıklar da hem gerekçeyi hazırlarken hem mali etki meselelerini hazırlarken... Yani mali etkide şimdi 703'ü alıyorsunuz ama 703, idarenin bir tasarrufu, zaten Anayasa'ya aykırı bir şekilde yapılmış. Dolayısıyla, ben mali etkiyi yani önceki kanuni düzenlemeye göre bugünkü yapılacak olan kanuni düzenlemenin etkisi neyse onu görmek durumundayım; mali etki dediğimiz bu ama bu yok. Dolayısıyla zaten yürürlükteydi, mali etki sıfırdır gibi bir şeyle meseleye yaklaşmak yanlış oluyor, hepimizi yanıltır.

Teşekkür ederim.