ERHAN USTA (Samsun) - O zaman daha somut soralım Sayın Bakan Yardımcısına, "Daha demografik nasıl olabilir?" anlamında bir sorumuz vardı da soruyu net sormayınca demek ki soru olarak kabul etmiyorsunuz. Eskiden bir sistem vardı hem kurulmada hem de tüzel kişiliğin sona ermesinde. Danıştay, İçişleri Bakanlığı -o zaman İçişleri Bakanlığıyla alakalıydı- ve müşterek kararname... Şimdi, bunların hepsi kaldırılıyor, sadece Cumhurbaşkanlığı kararnamesi... Yani bunun daha demokratikleştirilmesi açısından, yeni sistemin özüne uygun nasıl bir şey olması lazım? Bunu bir soru olarak lütfen kabul edin.

Bir de idari vesayet açısından İçişleri Bakanlığının belediyeler üzerindeki yetkisi nasıl? Şimdi, belediyeler, Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü, eski İçişleri Bakanlığındaki Mahallî İdareler Genel Müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geçti değil mi? Ama mesela, mülkiye müfettişleri bu tarafta, belediyelerin denetimini mülkiye müfettişleri yapıyor, orada İçişleri Bakanlığı... Şöyle söyleyeyim: İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görev ve yetki paylaşımı nasıl belediyelerle ilgili olarak?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKAN YARDIMCISI HASAN SUVER - Belediyelere hizmet konusunda biz sorumluyuz yani maddi araç gereç vesaire temini konusunda ama kayyumu filan kastediyorsanız o bizimle alakalı değil.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI YEREL YÖNETİMLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EMRULLAH TÖREMEN - Efendim, isterseniz teknik olarak ben cevaplayabilirim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI YEREL YÖNETİMLER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI EMRULLAH TÖREMEN - Şimdi, mahallî idareler, biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı hükûmet sistemiyle birlikte 2018'den itibaren, yerel yönetimler olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığa bağlandı. Dolayısıyla idari vesayet yetkisi bakımından denetim, soruşturma tamamen İçişleri Bakanlığında; Çevre, Şehircilik Bakanlığı olarak yerel yönetimler bakımından -hatta protokol kapsamında il özel idareleri ve köyler dahi İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülüyor- biz sadece belediyelerin diğer kalan iş ve işlemlerini yürütüyoruz; işte borçlanma olabilir, kamu yararı olabilir, istihdam olabilir, personel olabilir, onların yönetimi olabilir, o kapsamdaki işler. İdari işlerin sürecine ilişkin izin ve onaylar bizim tarafımıza geliyor, denetim ve diğer kısımlar tamamen İçişleri Bakanlığı tarafında. Orada, bildiğiniz gibi, hem mülkiye müfettişleri var hem mahallî idareler kontrolörleri var. İdari denetim tamamen orada biliyorsunuz Sayın Vekilim ve mali denetim de tamamen Sayıştay da.

Arz ederim efendim.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, var mı talebiniz tekrar?

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkanım -yine kayıtlara geçsin- hani bir egzersiz yaparken... Bu, yanlış bir uygulama. Yani şu anda bunun, belediyelerin Çevre, Şehircilik Bakanlığına bağlanmasının hakikaten bir mantığı, gerekçesi yok. Bakın, Sayın Bakan Yardımcısı zaten cevap veremedi aradaki iş bölümünün ne olduğuna ilişkin, sağ olsun Genel Müdür Yardımcısı en azından bizi bir miktar bilgilendirdi. Yani bilinmiyor bile, karmakarışık bir şey. Yani her şey bu tarafta, fakat bu tarafa gitti. Hani personel mersonel işleri filan desek... Sanki Çevre Şehircilik Bakanlığı böyle, personel konusunda hani yetkin bir yer olur da o konu da oraya bağlanır... Öyle bir şey de yok yani. Sizin işiniz o değil, sizin işiniz işte Çevre, Şehircilik Bakanlığının işi neyse o. Bunun tekrar gözden geçirmesi lazım. Böyle iki başlı bir yapı olmaz. Burada sadece ilişkiyi kurabileceğimiz tek yer var belki, İller Bankası; Çevre, Şehircilik Bakanlığına bağlı, burada hem pay aktarımı hem de işte belediyelerin bir miktar borçlanması açısından İller Bankasının yetkisi var. Geçmişte de zaten bu mekanizma kurulmuştu, problem yoktu; o, Bayındırlık Bakanlığına bağlıyken.

Bu meselenin bana göre tekrar bir gözden geçirmesi lazım.

Teşekkür ediyorum.