Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ve Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı ile 143 Milletvekilinin Karayolları Trafik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3138) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 28 .05.2025 |
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Başkanım, dün yaptığımız bilgilendirme toplantısı faydalı oldu, tabii herkes görüşlerini bildirdi. Ben orada da söylemiştim ama şimdi de söylemek istiyorum: Hepimizin ailesinde trafik kazalarına kurban verdiğimiz örnekler çok. Dolayısıyla bu kanuna biz bir iktidar-muhalefet ilişkisi gözünden bakmıyoruz aslına bakarsanız çünkü gerekçenin hemen başında diyor ki: "Trafik güvenliğinin sağlanması, trafik kazalarının önlenmesi." İstiyor muyuz? Elbette hepimiz istiyoruz fakat bizim kanunun geneline, ruhuna ve zamanlamasına ilişkin itirazlarımız var.
Geçmiş tecrübelerimizle sabit; ne zaman Türkiye bir uzlaşı arayışında olsa, bir barış arayışında olsa bir cezalandırıcı mantık da kendiliğinden devreye giriyor ne hikmettir anlayamadım. Şimdi Türkiye yine uzlaşı arayışında, bir barış arayışında; herkes kendi cephesinden katkı sunmaya çalışıyor, tartışmalar, olumlu anlamda tartışmalar yapılıyor. Bayram arifesindeyiz, insanlar cezaevlerinden haber bekliyorlar, yol gözlüyorlar, herkes tahliye haberleri bekliyor, infaz düzenlemesine ilişkin gelişmeleri bekliyor. Biz Adalet Komisyonu üyeleri olarak buna hazırlanmışken, aniden karşımıza çok ağır cezalar içeren bir Karayolları Trafik Kanunu Teklifi geldi.
Bu teklifte beni rahatsız eden, eminim hepinizi rahatsız eden veya yarın bu rahatsızlığı hissedeceksiniz çünkü hani ben bu lafı kullanmayı hiç sevmem ama bugün belki yeri geldi "Zulmün artsın." diyor ya yani zulümle abat olunmaz. 200 bin lira trafik cezası yiyen bir emekçi düşünün, bir taksi emekçisi düşünün. Günde bin lira yevmiyeyle çalışıyorsa, iki yüz gün boyunca çalışıp yediği trafik cezasını ödeyecek, sonra gelip size oy kullanacak. Sizce bu size ne getirecek? Bunun gibi kanunlarla AK PARTİ elbette ki topluma o kadar ters düşüyor ki siz böyle iktidarı kaybedeceksiniz; biz bunu biliyoruz ama biz halkımıza üzülüyoruz, halka acıyoruz.
Şimdi, yük fazlalığı getiren bir ticari araç düşünün, yüzde 25 fazla yükleme yapmış olsun. Bir kamyoncu ekmeğinin peşinde koşarken yanaşıyor bir yüke, yükü yüklüyor, zaten tartılıncaya kadar kaç kilo olduğunu çoğu zaman bilme imkânı yok. Tartıya girdiği zaman yüzde 25 istiap haddini aşmış olsa 60 bin lira ödeyecek; altmış gün boyunca çalışacak, tek bir cezayı ödeyecek. Bunda bir ceza adaleti yok ama toplumda bir ceza adaleti, bir uzlaşma arayışı var. Siz AK PARTİ olarak topluma biraz ters düştünüz, son zamanlarda sürekli ters düşüyorsunuz aslına bakarsan.
Uzlaşı arayışı demişken -az önce arkadaşlar da bahsetti- bugün İstanbul Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın tutukluluk kararına itirazı görülecek İstanbul'da; kent uzlaşısı yapmakla suçlanıyor, o suçtan tutuklu. Savcı iddianame yazdı, kent uzlaşısını tanımladı. Uzlaşma arıyoruz ya, bakalım kent uzlaşısı ne demekmiş: "Kent uzlaşısı formülü batı il ve ilçelerdeki Kürtlerin belediyeleri kazanmasalar da desteklenecek adaylar karşılığında belediye meclislerinde belli sayılarda üye elde etmesi ve belediye meclis kararlarında söz sahibi olmaları amacıyla yürütülen stratejidir." Bu suç mu sayın milletvekilleri? Batı illerindeki Kürtler belediye meclislerinde yer almak için uzlaşırlarsa suç mu? Bir parti oylarını artırmak için, oylarını konsolide etmek için veya daha fazla meclis üyesi çıkarmak için bir strateji, bir uzlaşma arayışında bulunsa bu suç mu? Batı illerindeki Kürtler belediye meclislerinde yer alamaz mı? Yani bu Kürtlerin günahı nedir, suçu nedir ki hem savaşırken hem barışırken her halükârda suçlanıyorlar? Şimdi, ben size bir şey soracağım, dikkatinizi rica ediyorum lütfen: Sayın Başkanım, siz nerelisiniz efendim?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Ben aslen Mardinliyim.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Siz nerenin milletvekilisiniz efendim?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - İstanbul Milletvekiliyim.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Tamam, siz Mardinlisiniz, profesörsünüz, İstanbul AK PARTİ Milletvekilisiniz; gururla Adalet Komisyonu Başkanlığında oturuyorsunuz. Ahmet Özer de profesör, Vanlı, İstanbul'da üçüncü bölgede, sizinle aynı bölgede Belediye Başkanı ve şimdi Silivri'de yatıyor. Siz de Mardinlilerin İstanbul'da oyunu aldınız, hiç almadıysanız sizin kabahatiniz, aldıysanız...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Bu nasıl kıyaslama?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Niye? Siz de Kürtlerin oyunu almadınız mı?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Yani kıyaslamanızı doğru bulmadım.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Siz Kürtlerin oyunu aldınız mı efendim?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alp, kıyaslamanızı doğru bulmadım.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Tamam, tartışalım, çok iyi. Tamam, buyurun, tartışalım efendim.
İddianame burada, bakın, "Kürtlerin oyu" diyor, kent uzlaşısı. "Kürtlerin oyu" diyor bakın, başka bir ibare yok. Buyurun, iddianameye bakın. Bu saate kadar bu iddianameyi incelememişseniz Adalet Komisyonu üyeleri olarak sizin için bir eksikliktir. "Kürtlerin oyu" diyor; "örgüt üyelerinin oyu" demiyor, "terörist oyu" demiyor, "anarşist oyu" demiyor.
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Bunun Komisyonumuzun gündemiyle ne alakası var?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Hemen anlatacağım.
Burası Adalet Komisyonu. Şimdi, sizin zaten adalet gibi bir kaygınız olsa 200 bin liralık trafik cezalarını öngörmeyecektiniz. Adalet Komisyonunun gündemi her zaman için adalettir.
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Bir çocuk ölmesin diye bu kurallar uygulanıyor.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Ahlatcı, karşılıklı konuşmayalım lütfen.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Efendim, Sayın Ahlatcı ilk imza sahibidir, toplantı bitince geldi, "Niye adalet konuşuluyor?" diye itiraz ediyor. Allah'ım ya Rabb'im! Lütfen efendim, Adalet Komisyonunda adaleti konuşacağız.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alp, konuşmanıza başlarken dediniz ki: "Yani bu Trafik Kanunu iktidarına muhalefetine bakmadan görüşeceğimiz bir konu." O şekilde başladınız ama sonra konuyu bambaşka bir mecraya getiriyorsunuz.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Efendim, rabıtasını kuruyorum. Niye biliyor musunuz? Çünkü Adalet Komisyonu tutanakları, gelecek için, hangi ortamda bu kanunların yapıldığını gösteren birer belge olacaklar. Şimdi, biz hangi atmosferde bu kanunu görüşüyoruz? Bayram arifesinde. Herkesin tahliye ve infaz düzenlemesi beklediği bir ortamda görüşüyoruz. Gelecek nesiller hangi ortamda biz bunu tartıştık, bilmesinler mi? Her şey mi gizli kalsın?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alp, infaz düzenlemesi geldiğinde Komisyonumuza onu da görüşürüz.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - O zaman yine konuşacağım.
Şimdi konuya dönüyorum: Kent uzlaşısı suç mu? Bugün görülüyor duruşması. Sayın Tipioğlu Kocaeli Milletvekilidir, Karslıdır, Karslıların oyunu alıyor Kocaeli'de, AK PARTİ Milletvekilidir. Sayın Cevizoğlu Karadenizlilerin oyunu alıyor, İstanbul Milletvekilidir de Ahmet Özer Vanlıdır, Kürtlerin oyunu alınca suçlu mudur? Siz de alıyorsunuz.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Kıymetli vekillerimize cevap hakkı doğuyor.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Efendim, cevap versinler diye konuşuyorum zaten. Size sevaptır, bize günah mıdır?
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Böyle bir yöntem yok ama Sayın Alp.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Size helaldir, bize haram mıdır? Bu kent uzlaşısı suçlaması zamanın ruhuna aykırıdır. Sakın ola bir hukukçu olarak bunu savunmayın. Kent uzlaşısı yarın düşecek, bu suçlama düşecek, siz yarın "Kandırıldık." mı diyeceksiniz? "Suç değilmiş." diyeceksiniz? Niye suç değil? Çünkü bakın, bu savcı açıkça toplumu ayrıştırmıştır. "Kürtlerin oyunu almak için ittifak kurdu." diye cümle kurmuştur. Bugün Resul Emrah Şahan'ın itirazı dinlenilecek. Resul Emrah Şahan'ı ben İstanbul'da cezaevinde ziyaret ettim, tanıdım, hepinizin de tanımasını isterdim. Ben de ilk defa cezaevinde tanıştım. Şişli Belediye Başkanı olmuş pırıl pırıl bir arkadaşımız. Resul Emrah Şahan'ın belediye meclis üyeleri arasında Kürtler var diye Resul Emrah Şahan'ı tutukluyorsunuz, Kürtlerin oyunu aldı diye. Ben de Kürt'üm. Ben şimdi Adalet Komisyonunun üyesiyim. Bakın, burada bir sürü Kürt var. Suç mudur yani Kürt olmak suç mudur ki Kürtlerin uzlaşıp da strateji geliştirip de meclislerde yer almaları mahkeme konusu ediliyor? Bu cihetten uzlaşma arıyorsak...
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alp, siz söylediklerinize inanıyor musunuz?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Yüzde yüz inanıyorum. Buyurun, siz konuşun. Niye inanmayayım? Kürtlerin oyunu almayacak mısınız?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Almaya alınır da...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Evet, efendim, bunu tartışalım, buyurun.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Konuştuklarınıza yani hakikaten bir hukukçu olarak inanıyor musunuz?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Buranın konusu...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Beyefendi, iddianameyi okudun mu?
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Okumadım da...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Okumadığın için böyle diyorsun, okusan... Lütfen açın, Google'dan açabilirsiniz efendim. Ya, hepiniz Adalet Komisyonu üyesisiniz, iddianameyi okuyun.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - 10 milyon iddianame var, hangisini okuyalım?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Ya, bir tane var, bir tane, Sayın Alan, bir tane var.
Bakın, biz bunu savunmayız ki, biz demiyoruz ki "Orada suçun maddi unsurunu..." Bakın, burası Adalet Komisyonu, ben suçun maddi unsurunu açıyor muyum? Ama bir halka, bizim milletimize böyle suçlama olabilir mi? Siz de aynı durumdasınız arkadaşlar yani. Kürt oyunu alarak seçilmiş herkes o zaman desin ki: "Ya, bu suçtur." Ben de Kürt oyunu alarak seçildim, Kars'ta aldığım oyların yarısı Kürt'tür, yarısı Kürt değil; hepimiz aldık.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Böyle bir ayırım yani hakikaten...
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Sayın Başkanım, bu ayrımı yapan savcıdır efendim. Sayın Başkanım, ben iddianameden size pasaj okuyorum.
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Alp, yapmayın yani Türkiye'de böyle bir ayrımın olmadığını; Türk, Kürt, Arap, Laz; böyle bir ayrım olmadığını hepimiz biliyoruz.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Efendim, iddianameden pasaj okudum ben size. Sayın Başkanım, ben kendi yorumumu aktarmıyorum. Siz de karşı çıkıyorsunuz şu anda savcının yazdığına çünkü vicdanınız kabul etmiyor çünkü hukukçusunuz ama maalesef ki yazmış. Ben bunu kendim mi uyduruyorum? Beyefendi, pasaj okuyorum iddianameden. Bakın, burada kabul eden olmadı, hiç kimsenin vicdanına sığmadı değil mi? Çünkü hepiniz bu memleketin temsilcisi insanlarsınız ama bu savcı bunu yazdı, şimdi de savunamıyor, siz bile savunmadınız, "Doğrudur." diyen yok.
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Savunmak ayrı, dosyayı bilmiyorum ben.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Tabii, bakmak lazım.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bakın, bakın, iddianamede açık ama bunu yazmış.
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Başkanım, gündeme dönebilir miyiz?
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Bakın, niye sürekli "Gündeme dönün." diyorsunuz biliyor musunuz Sayın Ahlatcı? Çünkü siz halkın gündeminden kopmuşsunuz. Halkın gündemi bu değil de o zaman niye ilk imza sahibi olarak bunu getirdiniz? Madem çok gündemi önemsiyorsunuz, bayram arifesi, bayramda yola çıkacak vatandaşlarımıza trafik cezası verebilmek için neden 200 bin lira ceza öngören bir kanun öngördünüz?
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Eğer Kürt kardeşlerimizle alakalı bir sıkıntınız varsa Cumhuriyet Halk Partisi kendi tarihine baksın!
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Hiçbir sıkıntımız yok, sizin savcınızın sıkıntısı var! Ayrıştırma yapmayın!
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Sayın Ahlatcı, ilk imza sahibi olduğun kanun teklifini savunamaz bir duruma geldin! Lütfen...
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Savcının sıkıntısı var, savcının!
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Bu olaylara bu yaklaşım yanlış!
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Yanlış olan savcının yaklaşımı, onu söylüyor.
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Savcının yaklaşımını gider, savcıya söyler!
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Siz söyleyin, siz!
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Efendim, bu, Adalet Komisyonu için tarihî bir itiraftır!
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Ahlatcı, bir dakika izin verin. Karşılıklı konuşmayalım lütfen ya!
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Adalet Komisyonunda adaletin konuşulmasını engellemek isteyen AK PARTİ milletvekili olarak tarihe geçeceksiniz.
YUSUF AHLATCI (Çorum) - Çok güzel bir şov!
BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Az sonra size söz vereceğim Sayın Ahlatcı, sabredin. Tüzüğe uyalım, lütfen...
Buyurun, sözünüzü tamamlayın.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Teşekkür ediyorum.
Sayın milletvekilleri, bakın, bu kanunda ne var? Araçlar arasında yeterli mesafe bırakmadan seyreden sürücülere 5 bin lira ceza. Trafikte gidiyor iki araba, polis çevirdi, "Sen aradaki mesafeye uymadın." dedi. Kim ölçüyor? Kim biliyor? Tamamen subjektif, tamamen soyut, ispatı mümkün olmayan ceza. Bakın, vatandaşa reva görülene bakın: "Seyir hâlinde cep telefonu kullandı." Vallahi, doğru, dikkati dağıtıyor ama buradaki herkesin kullandığına eminim, 5 bin lira ceza.
ÖMER ÖZMEN (Aydın) - Ben ceza bile ödedim.
İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Bakın, çok önemli ticari bir ceza var. Güzergâh dışında yolcu taşıyan ticari sürücülere 20 bin lira ceza. Herkes güzergâh belgesi alıyor bu tür sürücülerin fakat işin icabı, hâlin icabı yolcu çıkıyor, bir gün de olsa o güzergâhın dışına çıkmak zorunda kalıyor. Vatandaşımız ekmek parası için bir gün çalışsa bile 20 bin lira ceza ödeyecek. Bu yük taşıyan özellikle çiftçiler, özellikle köylüler, hayvan taşıyan çiftçilerimiz, ben Kars'ın çocuğuyum, siz de Anadolu'nun birçok ilinden seçildiniz, geldiniz, bu hayvan pazarlarına hayvan taşıyan araçların hepsi bu cezayı alabilirler çünkü köyden yanına bir vatandaş binse, hayvan sahibi binse "Amacı dışında yolcu taşıdı." diye bunlara çok yüksek miktarda, aracın bedeli kadar ceza; bu Allah'tan reva değildir, bu cezalar çok ağırdır.
Bayram arifesi milletimiz bizden güzel şeyler duymak istiyor. Bu kadar cezalarla milleti bayrama kavuşturuyorsunuz, bu ağır bir vebal olacaktır. Bu cezaların yeniden düzenlenecek şeklinde teklifin geri çekilmesini ve bayramdan sonra alt komisyonlarda -oluştuktan sonra- bunun yeniden değerlendirilmesini talep ediyoruz efendim.