Komisyon Adı | : | (10/2608,2609,2610,2611,2612,2613) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Mersin, Niğde ve Kayseri illerine yapılan çalışma ziyaretlerinin değerlendirilmesine ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 03 .06.2025 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Değerli arkadaşlar, çalışmaları bölgede yaparken bir şey gözlemledim, Zirai Don Meclis Araştırması Komisyonu değil de sanki bir parti komisyonu gibi davranmamız bizden istendi; öncelikle bunu reddediyorum çünkü adı üstünde "Meclis Araştırması Komisyonu", giden milletvekillerinin hangi partiden olduğu değil, oradaki sorunun tespiti ve konuşmaların onun üzerinden yürümesini sağlayacak ortam yaratmaktı. Hangi konuda eleştiri getirdiysek sanki görevmiş gibi Sayın Başkan, arkamızdan onlara cevap verdiniz. Oralarda üslup olarak başlangıçtan itibaren çok değerlendirme içinde olmadım, Mersin'de de istemediğimiz bir noktaya geldi. Konuşmacıları kim tespit ediyor? Oraya kimler davet ediliyor? Siyasi parti misyonuna sahip insanların önderliğinde yürütülen 2 yer oldu. Şimdi, Mersin'de ve Kayseri'de. Sayın Bakanın o kendi üslubuyla, toparlayıcı kimliğiyle orada olayı genişletmedik, tartışmadık ama ilçe başkanına kadar bir partinin temsilcisi gelip konuştu; arkadaşların konuşmasına karşı değiliz, her partinin siyasi temsilcisi gelecekse ya da her partiden eşit oranda çiftçi çağrılacaksa, oda başkanı çağırılacaksa itirazımız yok ama bir kesimi getirip diğer kesimi kapının önünde bırakmanın âlemi yok. Biraz evvel, Kayseri Milletvekilimiz yanımızdaydı, haberi yok. Şimdi, Kayseri'de toplantı yapılıyor da CHP'li vekile haber verilmiyor, AK PARTİ'li vekil arkadaşımızın çağırdığı kişilerle toplantı oluyorsa bir adaletsizlik var. Özünde, teknik bir komite ve burada, Meclis araştırmasındaki amaç şu: Bilinenleri övmek, takdir etmek değil, zaten onlar yapılıyor ve "Hiçbir tarım il müdürü görevini yapmamıştır." diyen de yok, "Donla ilgili alana gidip çalışma yapılmamıştır." diyen de yok.
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Özür dilerim, ilkesel anlamda söylüyorum, Adıyaman Gölbaşı'nda Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı vardı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Tabii, onu İlhami Bey çağırıyor.
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Tamam neyse yani...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tamam biz bir şey dedik mi ona?
ABDULLAH DOĞRU (Adana) - Yani ilkesel anlamda karşı gelmek lazım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben aynı fikirdeyim.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben bilgi verdim geleceğim diye.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben diyorum ki: İlhami Bey'in aramasıyla değil gelmesi, Komisyon çağırmadı o arkadaşı ama Komisyon toplantısında öyle... Mesela Malatya'da katılan arkadaşlara hiçbir itirazımız olmadı, Adana'da da olmadı.
AYHAN BARUT (Adana) - Adana'da 4 partinin il başkanı da çağrıldı, doğru.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hatta il başkanlarımıza söz verdim ben konuşmak ister misiniz diye; istemediler.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bundan sonraki süreçte böyle olacaksa şu yanlış: Zaten Tarım İl Müdürünün raporları elimizde var, Ziraat Odası Başkanının raporu elimizde var, biz gidip de o raporu aldığımız arkadaşlara "Bazı konulara açılım sağlayalım." deyince Başkan da müdahale edince o zaman adam diyor ki: "Ya, vekili bile konuşturmuyor ben konuşursam başıma ne iş gelir?"
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Çağlayancerit'te CHP teşkilatı vardı ilçede, bütün teşkilat vardı, bizden kimse yoktu.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz neyi arıyoruz? Biz eleştiri geliştirmek amacıyla gitmiyoruz, biz yermek amacıyla gitmiyoruz, biz diyoruz ki: Ortada bir sorun varsa görülmeyenleri de biz saptayalım.
Bakın, sayın vekilim, söyledikleri hepimizin ortak düşüncesi ve o alanda hepimizin önüne gelen konu. TARSİM sorun mu? Sorun. Üretimle ilgili kayıp sorun mu? Sorun. Tarım işçileriyle ilgili sorun var mı? Var. İhracatla ilgili var mı? Var. Yurt dışı pazar kaybı var mı? Var. Esnafa bugün acilen kredi desteği verilmezse bahçede ürün yok, cepte para olmadığı için doğal olarak bakım yapamayacağı bahçelerin hem kuruma hem de seneye ürün vermeme riski var mı? Var. Şimdi, biz bunları ortaklaşa görürken aynı şey Bakana iletilmedi mi? İleti.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hazırladığım taslağı sunabilseydim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz daha fazlasını da arıyoruz çünkü bu ülkenin sorunu hepimizin sorunu. Her yerde söyledim, siyaset olsun diye de söylemiyoruz yani destekler konusunda, bankaların durumuyla ilgili, TARSİM'in durumuyla ilgili, çiftçinin sorunlarına yönelik söylediğimiz her şey "daha iyi olsun"a yönelik ama biz bir şey konuşuyoruz; mesela, destek şu kadar verilmedi diyoruz, arkamızdan Sayın Başkan bir şey söylemek zorunda kalıyor. Ben şimdi milletvekili olarak böyle bir Komisyon çalışmasını ilk defa görüyorum çünkü biz burada bir parti Komisyon üyesi gibi değil, Meclisin Komisyon üyeleri gibi davranmak durumundayız. Şimdi, bu süreci böyle götüreceksek alana gitmeye bile gerek yok, il milletvekillerimiz gelirler, bizim ilde şu sorun var derler, burada bunu hallederiz ama oraya gittiğimiz zaman belli kişilerin çağırılıp, methiye dizilip, övgü dizilip, ondan sonra da "Sen eleştiri getirme." noktasında müdahalelerle karşılaşacaksak hiç gitmeyelim ya da Komisyona da gerek yok.
AYHAN BARUT (Adana) - Onu söylemek istedim zaten.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Oturalım raporu yazalım, çıkıp gidelim çünkü amaca...
Arkadaşlar, bakın, şöyle bir gerçek var: Yirmi üç yıldır iktidardasınız, siz de bunu görüyorsunuz, toplumda bazı şeyler konuşulunca "Ben de Silivri'ye gider miyim?" diye bir algı yaratılmış. Kim yarattı bilmem. Böyle bir algı var mı? Var. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Nereden çıkarıyorsun onu ya!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir dakika ya, bir dakika, bir şey söyleyeceğim: Bu algı var mı? Var. Şimdi, biz orada konuşurken insanları konuşturma...
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Yemin ederim manipülasyonda üstünüze yok.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Vekilim, bir dakika bir şey anlatayım da sonra konuşun, söz al konuş.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Az önce konuşurken müdahale ediliyordu, yapmayın ya!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Mersin'de muhtar geldi, ne dedi? Muhtar diyor ki: "Cumhurbaşkanına teşekkür ederim, Bakanlara..." (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bir muhtar, bir muhtar teşekkür etti, diğerlerinin hepsi...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yapmayın bunu ya!
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Bu kadar manipülasyon olamaz ya!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Arkadaşlar, bu şekilde başaramazsınız, bu şekilde sonuca gidemeyiz.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, ben böyle bir şey görmedim ya!
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Sadece bir muhtar konuştu ya, bir muhtar.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çağrılanlara, listeye bir baksaydın, listede hiç ilgilisi olmayan insanlar...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Adamdan istiyorsunuz ki sizin istediğiniz gibi konuşsun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Arkadaş, sana methiye dizilmesi iyi bir şey mi o?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Adam içindekini ifade ediyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Öbür vekilleri orada aşağılarken sen bir milletvekili olarak çıkıp diyeceksin ki: "Olmaz."
ALİ KIRATLI (Mersin) - İnsanları siz herhalde kumandayla komuta edeceksiniz "Sen şunu konuş, sen bunu konuş."
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - CHP'li vekiller yok muydu alanda?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ya, ben bilemem onu Sayın Vekilim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - O adamın öyle konuşması doğru mu?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Değerli arkadaşlar, üzüm yemek derdimiz, bağcıyı dövmek değil ama yanlış yerden bakıyorsunuz.
AYHAN BARUT (Adana) - Biraz önce açılışta konuşmamda da kamuda çalışanların...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bak, oradakinin aynısı, Sayın Bakanım burada, Kayseri'de ilçe başkanı konuştu Sayın Bakan, ben müdahale ettim mi? Etmedim, dinledik. Gelmiş belediye başkanları, milletvekilleri, ilçe başkanları; hepsi konuştular ama adamlar objektif bazı şeyleri söyleyince müdahale etmedik. Şimdi kalkıp da methiye dizmeye...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Sizinkiler söyleyince bir şey yok, bizimkiler söyleyince yanlı mı oluyor?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Arkadaş, bizim demiyorum, bak, Kayseri'de AK PARTİ İlçe Başkanı geldi konuştu diyorum ya. Adama, Sayın Bakan müdahale ettik mi?
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Şimdi, Ömer Vekilim, Çağlayancerit'te CHP'nin il başkanı vardı, ilçe başkanı vardı...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Evet...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Evet, ben çağırdım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kim çağırdı?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bilgi verdiler.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Biz kimseyi çağırmadık.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ya, benim anlatmamda sorun mu var?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Değerli arkadaşlar, bakınız...
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Bir şey söyledik mi ya?
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bir dakika arkadaşlar...
Bak, Anamur Ziraat Odası Başkanını ben çağırmanı beklerdim çünkü Anamur'da çilekle ilgili 20 bin dekar arazi donmuş.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Hiçbir ziraat odası başkanı yoktu.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ve ihracatın yüzde 40'ını karşılıyor, birazdan da bahsedeceğim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Arkadaş...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Anamur Ziraat Odası Başkanı yok ama bir sürü şey var...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Dur, bir dakika İlhami, ben bir bitireyim de sonra konuş.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Herkesin bilgisi var, gelmek isteyen herkes gelebilir oraya.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bak arkadaş, bir şey söyleyeyim: Sayın Vekilim, Niğde Belediye Başkanı AK PARTİ'li, listede yok.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kendi aradı ya, kendi aradı.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir dakika... Ben söyledim Belediye Başkanı burada olması gerekir diye. Liste elimde, listeyi gösterebilirim.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Allah razı olsun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sonra Başkana söyledim, Özel Kalemi aradı.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Ben de aradım, biz de aradık.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Şimdi, Sayın Vekilim, kimlerin çağrılacağını önce konuşabiliriz...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir dakika, bir şey anlatıyoruz...
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ama burada herkesin olduğu bir ortamda yaşanılanları bu şekilde manipüle ederek "Yok, o orada onu dedi." "Yok, burada bunu dedi."
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Arkadaş...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Manipüle eden yok arkadaşım ya!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Orada manipüle olmadı, burada mı oldu şimdi manipüle?
ALİ KIRATLI (Mersin) - Ne alakası var?
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Orada da manipüle oldu.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Adam kalktı ne dedi? Ben bitireyim de siz söz alın, konuşun, bir dakika, ben böyle bir şey görmedim.
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Müdahale olmadan herkes gözlemlediklerini....
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Tamam, müsaade edin...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben bir konuşayım, bitireyim de...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Ömer Bey konuşmasını bitirsin.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, işin özü şu: Bu Araştırma Komisyonu...
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Arkadaşlar, herkes gözlemlerini aktarabilsin yani anlamıyorum.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Pardon, siz kimsiniz?
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Efendim? "Siz kimsiniz?" derken...
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Kendinizi tanıtabilir misiniz?
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Ben Ağrı Milletvekili, DEM PARTİ Milletvekiliyim.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Pardon, tamam ya, ilk defa görüyoruz da o yüzden dedim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Meclise gelenler görüyor ya, Mecliste her hafta konuşma yapıyor; onu görmedin kimi gördün arkadaş? Tövbe estağfurullah!
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Arkadaşlar, listeye baksanız göreceksiniz üyeleri de...
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Evet, ben Komisyona ilk iki gün katılamadım, mazeret bildirdim.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Tanımak için diyorum ben...
NEJLA DEMİR (Ağrı) - Şimdi, ben sizin gözlemlerinizi bir bir dinlemek istiyorum çünkü sahada değildim, mazeret bildirdiğim için.
MEVLÜT KURT (Kahramanmaraş) - Tamam, ilk defa gördüğüm için...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Evet, Nejla Hanım'ın mazereti vardı, onun için; mazereti var, katılamadı.
NEJLA DEMİR (Ağrı) - O yüzden müdahale olmadan gözlemlerini aktarabilirlerse biz de olayı anlayalım yani.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Evet, evet... Ömer ağabey, seni dinliyoruz, sıkıntı yok.
ALİ KIRATLI (Mersin) - Siyasi şeyler...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Tamam Ali ağabey, tamam.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Milletvekili arkadaşlarımız, kusura bakmayın, Komisyon toplantılarına gelir görürseniz izlerseniz oralardaki üslupta da yanlışı, eksiği söylenir, ona göre de değerlendirme yapılır. Böyle bir sistem yürür. Biz eleştirme "Bizim dediğimiz gibi düşün, görüleni alkışla." mantığında olamayız. Ben böyle bir durum değerlendirmesi varsa bu Komisyon çalışmalarına da bundan sonra gelmem yani söylediğimi anlatıyorum.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Eyvallah ama insanların da eleştiriye cevap hakkı olur ama söz alarak.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yani söylediğimi anlatıyorum. Ya, cevap hakkı... Sayın Başkan, ben konuşmayı bitiriyorum -diğer arkadaşlar fark etmeyebilir- ben ne konuştuysam ona siz bir cevap verip iki üç cümle anlatıyorsunuz, her yerde oldu, anlatıyorsunuz, senin öyle bir durumun yok, milletvekilinin konuşmasını...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Neden? Komisyon Başkanının hiç fikir söyleme hakkı yok mu?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Fikir de bana cevap verme hakkın yok.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hayır, bir yerde verdim, sebebini biliyorsun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yok, Malatya'da da verdin.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Vermedim.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yok, Adana'da da Mersin'de de verdin.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Mersin'de niye verdiğimi anlatayım mı?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben destekleri anlatıyorum, arkasından sen desteklerle ilgili değerlendirme yapıyorsun.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Başkan aynı zamanda koordinatördür ya...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hayır, niye verdiğimi anlatayım mı ağabey?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, bir şey söyleyeyim...
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Niye verdiğimi anlatayım mı?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir dakika, bir anlatayım bitireyim, siz gene söyleyin.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Hadi bitir, ben de cevap hakkımı kullanayım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, bu Komisyonun amacı bu alanda olanları belirlemek değil; onlar var, elimizde mevcut, akabinde daha başka bir şeyler varsa, işte cennet hurması gibi filan, örnek olsun, bunları ortaya çıkarmak. Şimdi, ben ne diyorum: Yüzde 65 kayısıda var diyorum, Sayın Bakanım ne diyor? "Yüzde 95 Malatya'da var." Niye? O Türkiye'nin TÜİK rakamı benim söylediğim, TÜİK rakamına göre yüzde 65 ama Malatya'ya göre yüzde 95.
BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Doğru, ikisi de doğru.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi, Malatya'nın durumu özellik arz ediyor, ağacı özellik arz ediyor, çiftçisi özellik arz ediyor, borçlar özellik arz ediyor, gelecek yılki üretim özellik arz ediyor. Şimdi, Niğde'de gider de ihracatçı bir alanı gezdiğimizde gördüğümüzde elmayı değerlendirirsek yanlış yaparız. Niye? Orada Amasya var, orada da söyledim. Amasya bir yıl ürün verir, bir yıl vermez. Bizim bölgemizdeki Amasya'nın bu yıl verim yılıydı, seneye Amasya gene yok. Şimdi, raporda Niğde'deki elmaya ihracat yapılan elma üzerinden bakarsak da yanlış. İşte alana onun için gidiyoruz, alanda bunları görelim diye gidiyoruz ama çalışmalarda kalkıp da çağrılan kişiler konuşmayacaksa, bilgi vermeyecekse, olayla ilgili yalnızca raporunu sunacaksa onu yapmayalım diyorum, doğrudan bahçeye gidelim, alana gidelim; hangi bahçede ne var, yerinde görelim çıkıp gelelim. Yoksa siyaseten bir arkadaşımıza artı yazsın yazmasın benim umurumda değil, işte, dün benim 2 vekilim de vardı, gurur duyarım, onlar da benim arkadaşım ama bir arkadaşı... Sayın Bakanım, elini vicdanına koy, bizim Kayseri Milletvekilimiz orada olunca, gelenlerin hepsi o vekil tarafından çağrılmış imajı var mıydı, yok muydu? Vardı, niye? Çünkü gelen insanlar... Ama insan olarak bizim genele saygıları gereği siyaset yapmadan olayı anlattılar, ben de ondan rahatsızlık duymadığım için de müdahil olmadım, onu anlatıyorum. AK PARTİ ilçe başkanı da gelir ama sorunu anlatır. E, orada kalkıp Cumhurbaşkanı, Bakan, bir de il milletvekilinin adını vererek teşekkür et, diğerlerini yok say; böyle bir üslup olmaz, ben ona karşı çıkıyorum, sonra kayıt altına alınan bir olay bu.
Şimdi, sonuca gelelim. Olay gerçekten insan kaybı olmamış bir deprem yaşandığı gerçeği. Gittiğimizde gördük, o limonu ben görünce benim içim sızladı, kayısıyı görünce içim sızladı, zaten elmayı filan da görmüştük. Mesela, arıcıları da ben özellikle çağırttım, gelsinler, dinlensinler diye. Süreci doğru yönetip doğru götürürsek ve hazırlayacağımız raporda yönlendirirsek... Bugün don olalı elli gün geçmiş, elli günün sonunda hâlâ hesaba yatan para yüzde 1'i bulmamış TARSİM'de. Bırakın ÇKS'liyi, ÇKS'sizi; bunların bir an önce hesaba yatması lazım. Sayın Bakan, bayram sonrası bir kısım ödemelerin olacağını bizlere yolda söyledi. Dilerim, umarım olur ama eğer gecikirse, parada sorun olursa, bana göre öncelikli olarak bunların zararları karşılanmazsa gelecek yılı... Çünkü siz ziraatçısınız, donla ilgili etkiyi ağacın üzerinde bertaraf etmezsek her geçen gün yeni kayıplar yaratır, bunların bir an önce ödenmesi gerekiyor ve de şöyle bir algı da var: Mesela Ziraat Bankasının şube müdürüne "Niye bu böyle olmadı?" diye soruyorsunuz. Onun yasal anlamda belirleyiciliği yok ki. Kanunla belirlenecek bir işin Ziraat Bankasının Mersin Şube Müdürü gelip bize neyini anlatacak? Oraya gelmiş, soru da soruyoruz bir de, öyle bir durum yok. Yasal anlamda neler düzenlenecekse önerimiz olmalı. Ortaklaşa böyle... Yukarıyla da görüşün çünkü sistem olarak Cumhurbaşkanlığı sistemi, bakanlık sistemi de değil. Çıkacak kanunlar neyse bayram akabinde çıkacaksa hemen bizim de TARSİM konusunda ortak yine bu Komisyonun da değerlendirmesi olsun ödemeler konusunda, birlikte hareket geliştirelim ve bunu bir an önce yapalım çünkü içinde bulunduğumuz koşullardan, bu bekleyecek bir olay değil. Bazı konular vardır; madendir, madeni iki yıl sonra yapsan da olur ama bu olayda önümüzdeki yılı da ya sürdüreceğiz ya kaybedeceğiz, iki yılın kaybı korkunç bir şeydir, gıdada Türkiye sorun yaşar. Bunun için de bu konuda önermeci olalım, duyguyla hareket etmeyelim, siyasi parti yapısı gibi görmeyelim, çözümcü olalım diyorum.
Teşekkür ederim.