KOMİSYON KONUŞMASI

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Evet, arkadaşlarımız ifade etti, onlara katılmakla birlikte bu maddeyi olumlu bulduğumuzu ben de ifade etmek istiyorum.

Fakat bu maddeyi konuşurken aslında bir yaşam hakkıyla ilgili olduğunun altını kalın çizmek gerekiyor. Yani bu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının siyasi-adli ayrımı olmaksızın, cezaevinde bulunan mahpusların yaşam hakkını ihlal eden bir maddeyle aslında bu ağırlaştırılmış müebbet hapsi ayrı tutmanın böyle olduğunu görüyoruz çünkü yaşam hakkı ihlal ediliyor. Şimdi, bu kişileri cezalarının, konumlarının, fikirlerin ne olduğuna bakılmaksızın aslında ele almak gerekiyor. Şimdi, bunlarla ilgili belki, işte "R tipi hapishanelerinde tedavi imkânları bu anlamda var." denilebilir fakat şunu çok iyi biliyoruz ki -ve bir sürü örneği de var- R tipi hapishanelerde olmasına rağmen yaşam hakkı ihlal edilen bir sürü mahpus olduğunu da biliyoruz, maalesef, cezaevinde yaşamlarını yitirdiklerini de biliyoruz.

Şimdi, aslında, bu maddeyle itiraz edilmek istenen şey nedir? Konutta infazdır. Yani, sizlerin bu kişilerin kaçma şüphesinden bahisle veya topluma zararlı olacaklarını düşünme gibi durumunuz da olamaz çünkü bu kişiler konutta infaz ediliyorlar. Yani, hangi suç olursa olsun -önemi yok- bu kişiler eğer salıverme işlemleri gerçekleşirse zaten konutta kalabiliyorlar, elektronik kelepçeden tutun da -tamamını- her türlü adli tedbiri uygulayabiliyorsunuz da. O zaman soracağız tabii ki: Nasıl bir tehlike oluştu, neden bu ayırıma gitme ihtiyacı duydunuz?

Şimdi, bir diğeri ise toplum için tehlike oluşturması kısmı. Şimdi, bunu kime soracağız? Anladığımız kadarıyla, İçişleri Bakanlığına bağlı kolluk birimlerine bu soruyu soracağız. Şimdi, bu kolluk otuz yıldır -ağırlaştırmış müebbet olduğu için söylüyorum- yirmi sekiz yıldır, yirmi beş yıldır cezaevinde kalan bir kişinin toplum için tehlikeli olup olmayacağını nasıl değerlendirecek? Değerlendiremeyecek hâlde çünkü bilmediği, görmediği, dokunmadığı, toplumda zaten var olmayan, yaklaşık yirmi, yirmi beş yıldır kapalı, dört duvar arasında kalan kişiler bunlar. Nasıl değerlendirme yapacak? İşte, burada bir kere bir keyfîlik, aslında suçun tipine göre verecekleri bir cevap olduğunu biliyoruz. Şimdi, onların verecekleri cevap da yetmeyecek, değil mi? Hâkimliğe gelecek, infaz hâkimliği kararı verecek, metinden anladığımız üzere. İnfaz hâkimliğinin de orada verilecek cevaba göre bir kararı olacak.

Hâliyle, bu iki kısmın tamamen kanun metninden çıkarılması gerekiyor ki biz gerçekten de yaşam hakkına dair bir kanun maddesi çıkardığımıza ikna olalım, yine Anayasa 17'ye uygun olan bir kanun maddesi çıkardığımıza ikna olalım. O yüzden, bu hususları hem bu sorduğumuz soru anlamında hem de -ısrarlı bir şekilde ifade ediyoruz- hem "ağırlaştırmış müebbet hapis" kısmına hem de bu "toplum için tehlikeli olma" kısmına -çünkü daha önce yoktu bu arada bu, bu yeni getirildi- neden ihtiyaç duyulduğunu da sormak istiyoruz. Daha önce kanun metninde yoktu, bunun da çıkarılmasını teklif ediyoruz.

Teşekkürler.