KOMİSYON KONUŞMASI

İDRİS ŞAHİN (Ankara) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

31 Mayıs saat 16.00'da başlayıp 1 Haziran sabahına on üç saat yirmi dakikadır aralıksız devam eden bir kanun teklifinin müzakerelerindeyiz. İşin özü itibarıyla uzunca zamandır onuncu yargı paketini anlamlandıran, milletimizi de umutlandıran Covid düzenlemesine ilişkin iktidar ortaklarının geçmiş dönem içerisinde vatandaşlarımıza vermiş oldukları umutların karşılık bulması için bu saatte hâlen çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önergemizle birlikte, özü itibarıyla yasama erkinin temsilcileri ve Adalet Komisyonu üyesi arkadaşlarımızın dikkatine bu husustaki eşitsizliği ortadan kaldırabilme fırsatının tarafımızca değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Tek tek dinlediğimizde muhalefetteki tüm siyasi partilerin Covid yasasına ilişkin özel bir çekincesi yok. Bu yasa teklifinin içerisine bu Covid düzenlemesinin getirilmesini herkes fazlasıyla arzu ediyor. Bu saat dilimi içerisinde ben sadece önergenin gerekçesini okumak istiyorum: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10'uncu maddesi uygulama noktasında aynı tarihte, aynı suça sürüklenmiş, aynı cezayı almış 2 ayrı kişinin cezasının infazında ayrı ve farklı infaz uygulamalarıyla adaletsizlik oluşturmuştur. Bu durum Anayasa’nın 2'nci maddesinde belirlenen hukuk devleti ilkesiyle açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Aynı zamanda, yasalar önünde tüm vatandaşlara eşit haklar ve olanaklar tanıyan Anayasa’nın 10'uncu maddesini de ihlal etmiştir. İlgili yasa maddesi Resmî Gazete'de yayınlandıktan sonra da kimi infaz hâkimleri yasa maddesini hükümlünün lehine yorumlayıp uygularken kimi infaz hâkimlikleri ise hükümlünün aleyhine yorumlamış ve uygulamamıştır. Bu bakımdan da ilgili madde hukuki belirlilik ilkesine de açıkça aykırıdır, farklı ve keyfî yorumlara, uygulamalara imkân vermiştir. Bu farklı uygulamalar hem hükümlüler hem kamu vicdanı açısından güvenlik ilkesini de ihlal etmiştir. Hukuk devleti ve eşitlik ilkesi gereği aynı tarihte işlenmiş, aynı infaz rejimine muhatap, aynı suça aynı cezanın verilmesi ne kadar hak ise uygulanacak indirim ya da iyileştirmenin de aynı olması hukuk ve adalet için gereklidir. Açık ve kapalı cezaevlerinde hükümlü ve tutuklu sayıları cezaevlerinin kapasitelerinin çok üzerindedir. Bu durum cezaevlerinin ıslah ve rehabilitasyon olanağını da engellemektedir. Hükümlü bireyleri cezalarının infazı süresi içerisinde ıslah ve rehabilite edip topluma kazandırmak amacı da göz ardı edilmemelidir. İlgili maddenin Anayasa'ya ve eşitlik ilkesine uygun şekilde düzenlenmesi kamu yararı açısından da hem rehabilitasyon sürecine katkı sunacak hem de vatandaşların devlete, hukuka ve adalete olan güvenlerini pekiştirecek ve devletle var olan ilişkilerini güçlendirilecektir.

Suçlu ve suç ayrımı yapmaksızın doğru bir yaklaşımla gelin, hep birlikte bu önergeye "evet" diyelim ve cezaevlerinde soluksuz olarak şu an itibarıyla bizim Adalet Komisyonundan çıkacak haberleri bekleyen hükümlüler -biz nasıl on üç saat içerisinde yorulduk, sıkıldık ve gerildik ise- bunlar yaklaşık bir haftadır kapasitesi fazla mahkûmların olduğu koridorlara seyyar yatak atarak beş ay daha bekleyecekler var çünkü buradan çıkan sonuç öyle görünüyor, "ekim" deniyor, ekim tarih olarak veriliyor. Emin olun, cezaevlerindeki bu beklenti içerisindeki hükümlülerin çoğu bu beş ayı bekleyemeyecekler, umutları kırılmış bir vaziyette ülkesine, devletine ve vatanına küskün hâle geleceklerdir. "Ekim" diyenlerin bir empati yapmasını ve cezaevi pozisyonlarında koridorda seyyar yatakta yatanları şöyle bir düşünmesi gerekliliğine inanıyorum.

Ben bu düşüncelerle vermiş olduğumuz önergenin Adalet Komisyonunda kabul göreceğine yürekten inanıyorum. Sabahın bu ilk saatlerinde gelin, bir hayır işi yapalım ve hayırda yarışalım. Güzel işlerin semeresini hep birlikte, Adalet Komisyonu üyeleri olarak birlikte paylaşalım diyorum, vermiş olduğumuz önergeye desteklerinizi bekliyorum. İnşallah, hakkımızda hayırlısı olur ve bizden hayırlı bir havadis bekleyen bu insanları, Allah'ın ayırmadığı bu insanları bu kanunla biz de ayırmayız diyorum.