KOMİSYON KONUŞMASI

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.

Ben de sözlerime başlarken Komisyon çalışmaları sürecinde özveriyle, samimi ve içten bir tutumla Komisyonun amacına uygun nihayetlenmesi için çalışan başta Komisyon Başkanımıza, Komisyon üyelerimize, katılan milletvekillerimize, uzman ve raportör arkadaşlarımıza, Komisyonumuzu bilgilendiren ve sunum yapan kurum ve kuruluş temsilcilerine çok teşekkür ederek başlıyorum.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bizim bu konuşulanları, önerileri, tavsiyeleri ve Komisyonun bugüne kadar getirdiği süreci derleyip toparlayan bir raporumuz var. Ben bu raporu okumayacağım, ben bu raporu arkadaşlarımıza teslim edeceğim Komisyonumuzun raporunda faydalanmaları için. Bu raporda yazmadığımız fakat genel raporun da gidişatını şekillendirecek bir iki konuya değinmek istiyorum sadece. Şimdi, burada -Sururi Bey de söyledi, burada yok kendisi- kurumlar arası iş birliğinin zayıflığından bahsettik, bu süreçte kurumlar arası iş birliğinin zayıflığından dolayı kamu kurumlarının da bu süreç içerisinde, gerek burada yaptığı sunumlarda gerek savcılığın oluşturduğu iddianamede sorumluluğu sürekli başka kurumların üzerine attığını gördük. Dolayısıyla, bu, gerçekten bu sürecin sağlıklı bir yöne evrilmesinde bir kavram kargaşası yaratıyor. O yüzden benim burada söyleyeceğim -Kadem ağabey dedi ki: "Turizm Bakanlığının yetkisinde değil."- otelse iğnesinden ipliğine çöpünden, yangınından, seline kadar bence Turizm Bakanlığı ilgilenmeli. Bu, akaryakıt istasyonuysa bütün her şeyiyle Enerji Bakanlığı ilgilenmeli. Dolayısıyla, sistemi ve yaklaşımı eğer başta böyle kurarsak sanki daha sağlıklı bir noktaya gideceğiz gibi çünkü Murat Bey'in çalışmasına ben çok teşekkür ediyorum, zaten bu çalışma bütün kurumlara ve bütün bakanlıklara uydurulabilecek bir şey. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının çok işi var. Biz burada belediyelerin, itfaiyelerin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sırtına bu işin bütün yükünü yüklersek hem onlara haksızlık olur hem de diğer kurumlarımızı bir kayırma sürecine gireriz. Dolayısıyla sadece yaklaşım açısından sanki durumu böyle ele almak daha sağlıklı diye düşünüyorum. Bir de bu sürecin sağlıklı bir noktaya kavuşması adına belki Turizm Bakanlığının itfaiye teşkilatıyla veya yerel yönetimle beraber iş birliği içerisinde çalışmasının bu konulara hazırlıkla alakalı bir yolunu çizmeliyiz.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - İçişleri Bakanlığıyla istişareli çalışıyorlar, onun gibi.

CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Onun dışında, Sayın Vekilim, bütün bu iş yükü birkaç kurumun üstüne kalıyor ve o birkaç kurum da bize izahatla hem buraya geldiklerinde hem arkadaşlarla görüştüğümüzde diyorlar ki: "Ya, bizim bu yükü kaldıracak yeterince şeyimiz yok, bunu dağıtmakta fayda var." Herkes kendi kapısının önünü süpürmeli böyle bir konuda, bunu düşünüyorum.

Bir diğer husus, Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bu sorumlu kurumların tespiti de bildiğiniz üzere bizim Komisyonumuzun adında yazan görevlerden bir tanesi yani bir, yangına tedbir; ikincisi sorumlu kurumların tespiti. Ben, bu noktada, bizim bilirkişi raporundaki sorumlu kurumlar tespitiyle asla çelişkiye düşmememiz gerektiği düşüncesindeyim çünkü şöyle: Bakın, ben iddianameden size çok kısa, uzatmadan birkaç şey okumak istiyorum: Gazelle Otelin ve Grant Kartal AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı şüpheli Halit Ergül diyor ki: "Otel denetimlerini Kültür Turizm Bakanlığı kontrolörlerinin yaptığını, Kültür Turizm Bakanlığının yetki verdiği FQC Global Danışmanlıkla denetim yönünden her yıl sözleşme yaptıklarını ve sürdürülebilir turizm belgelerine sahip olduklarını..." Şüpheli Zeki Yılmaz, Grant Kartal Otelin gayriresmî müdürü: "Turizm Bakanlığı tarafından 2024 yılının Aralık ayında denetim yapıldığını, bu denetimlerde nitelikli bir eksiklik tespit edilmediğini, Grant Kartal Otele hatırladığı kadarıyla yangın tatbikatı yapılmadığını, otelde bulunan yangın tüpleri, yangın hortumları, duman sensörleri, yangın merdivenlerinin Turizm Bakanlığı tarafından yapılan son denetimde incelendiğini..." Grant Kartal Otel Muhasebe Müdürü, yine "Turizm Bakanlığı yetkililerine denetim noktasında refakat ettiklerini, Bolu İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli'nin, Turizm Bakanlığı tarafından kendilerine gelen 2021 tarihli yazıda yeni bir denetim talebinde bulunulmadığı ve bu sebeple ruhsat yeterlilik kriterlerinin kaybedilip kaybedilmediği hususunda yeni bir denetim yapılmadığını, bu sebeple resen -aşağı geliyorum- denetleme yapmadıklarını il özel idare olarak, Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'in 22'nci "c-o" maddelerine göre denetimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması gerektiğini, Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'in 55'inci maddesi uyarınca..." diye uzayan, yine, denetim sorumluluğunun Kültür Turizm Bakanlığının üzerinde olduğunu söyleyen kişi... Kendisi şu anda tutuklu ve Bolu Valiliği İl Özel İdaresi Genel Sekreteri. Bünyamin Bal İl Özel İdaresi Plan, Proje, Yatırım ve İnşaat Müdürü, o da "Otelin turizm işletme belgesini taşıması nedeniyle İl Özel İdaresinin denetleme yetkisinin bulunmadığını, bu yetkinin sadece Kültür ve Turizm Bakanlığında olduğunu..." gibi gibi. Bunlar çok uzuyor. Hem belediye yetkilileri hem il özel idare yetkilileri hem otel sahipleri vesaire vesaire gibi birçok kişi mükerrer şekilde bunun altını çiziyorlar ve burada şunu da vurgulamakta fayda var Sayın Başkanım: Yani mesela FQC Global A1 belgesi denetimi yapmasına rağmen, o belgenin yangını kapsamamasına rağmen, şu anda taksirle ölüme sebep vermekten -bütün hepsiyle beraber- bütün hayatını kaybeden yakınlarımızın ve yaralıların ölümüne sebep vermekten ve yaralanmasına sebep vermekten bu dosyada herkes aynı suçla yargılanıyor. Şimdi, böyle bir durum varken bizim İçişleri Bakanlığımızın yetkilileri, Bolu Belediyemizin yetkilileri, otel sahipleri; ya, bu işin içerisinde sorumlulukta bir damla kadar etkisi olan kim varsa yargılanırken ve bu dosyanın içerisindeyken Kültür Turizm Bakanlığının ve ifadelerde sürekli geçen ve bizim de burada sürekli tartıştığımız ve "otel" deyince, "turizm" deyince 86 milyon vatandaşımızın da direkt aklına gelen Bakanlık böyle bir noktada iken sorumlu kurumların tespiti noktasında, bu Komisyonun, Kültür ve Turizm Bakanlığını ve Çalışma Bakanlığını yazmaması, işin somut verileri ve gidişatının adabına ben sığmayacağını düşünüyorum. Burada kimsenin de zaten öyle bir kayırmacı bir noktada duracağını düşünmüyorum. Dolayısıyla bizim, bilirkişi raporlarında ne okuduysak, ne gördüysek, buralarda ne düşünüyorsak aynı ona paralel şekilde, ondan ayrı düşmeden, gördüklerimizi uygulamamız açısından sorumlu kurumların tespitinde, aynı, bilirkişi raporundaki sorumlu kurumlara ben de katılıyorum, onu da rapora yansıtmamız gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum.

Son olarak, bu TÜRSAB meselesinde, TÜRSAB bize yaptığı sunumda zaten acentelerin -zaten bize yaptıkları sunumda var- akredite yurt dışı acentelerinin bir yönetmelikleri olduğunu ve yönetmeliğin de zaten genel kendilerince bir denetim olduğunu... Mesela, TUI'den, yabancı acentelerden denetlenmiş ve onlarla, o operatörlerle çalışan oteller bu işten ayrı tutulabilir. Onunla çalışmayan kim varsa onlara sadece bu yönetmelik, TÜRSAB'ın tavsiyeleri uygulanabilir veya Bakanlık bu TÜRSAB'ın tavsiyeleri için "Ya, bu acenteler zaten ya da bu oteller zaten bunu karşılıyor. Bunlarla alakalı bir şeye gerek yok bu acentelerle çalıştıklarına göre ama karşılamayanlar için böyle böyle bir şey yaparız." diyebilir. Çok da bir şey yok zaten onların tavsiye şeylerinde.

Yangından koruma yönetmeliğinde 131'inci maddenin (b) fıkrasını burada da birçok kez tartıştık. Bizim yönetmeliğimizin ben iyi olduğunu düşünüyorum. Yani Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te her şeyi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaki arkadaşlar bunları hazırlarken birçok detayı düşündüğünü düşünüyorum ama tekrar oraya geleceğim: Bir akaryakıt istasyonunun yangına hazırlamasını, bir otelin yangına hazırlanmasını, oradaki sektördeki trendleri, o gelişimleri veya başka hazırlıklarını yani sektörel olarak tam A'dan Z'ye hem güvenlik açısından hem hizmet açısından hazırlıklarını en iyi kendilerinin bileceğini ve buna yönelik bir raporda da ana fikre bunu oturtmamız gerektiğine inanıyorum.

Tekrar herkese teşekkür ederim, saygılar sunuyorum.