UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Herkese iyi sabahlar diliyorum.

Bu çevresel etki değerlendirmesi meselesinde aslında işin Türkçesini konuşmak lazım. Yani yaptığımız iş ve işlemlerin çevreye olan etkisini biz umursamıyoruz demek bu meseleyi özetliyor. İl tarım müdürlüklerinin çevresel etki değerlendirme raporlarına olumsuz görüş beyanının altında hep şöyle yazıyor: "Ülkemiz için stratejik bir ürün olan zeytinlik alanların mutlak korunması amaçlanır." İşte, bu ÇED ortadan kalkınca bu ifade de ortadan kalkmış oluyor. ÇED kararı yok, orman izni yok, tarım izni yok, imar izni yok. Burada süper bir iznimiz var diye aslında birilerine bir şeyleri müjdeliyoruz, size süper bir izin veriyoruz. "Gelin, burada yatırım yapın." diyoruz. Burada amaç eğer yabancı yatırımcıyı çekmekse yerli yatırımcının memleketten gitmesine kayıtsız kalanların yabancı yatırımcıyı bu tip idarenin elindeki yetkileri zayıflatarak sonuç alamayacağını bilmesi gerektiğine inanıyorum. İç hukuk denetim mekanizmalarını zayıflatırsak, yabancı yatırımcının parasını gelip yatırmayacağını, gezdireceğini, yedireceğini, içereceğini, büyüteceğini ve gideceğini hepimizin bilmesi gerekir. Ayrıca, burada -bir sonraki maddede gelecek şimdi ben söyleyeyim- Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında ilgili bakanlarla oluşturulacak bir kuruldan bahsediliyor. Ben, burada, Komisyon üyelerimizin dikkatini buraya da çekmek istiyorum. Bu kurulun da süper yetkili bir kurulu olacağını, hatta ilerleyen zamanlarda duyarlılık gösterdiğimiz bu meselelerde hiç Türkiye Büyük Millet Meclisine bu konuların gelmeyeceğini, saraydaki bir kurul marifetiyle bu işlerin yapılacağını bilmemiz gerekir. Maalesef, Türkiye'de işler şöyle yürüyor ve bu da buna hizmet ediyor: Böyle benim gibi bir buçuk porsiyon değil de yarım porsiyon bir insanın geçeceği kadar bir alan açıldığı anda, birkaç sene sonra oradan bir fil geçiriliyor. İşte, bu da o filin geçirileceği alanı açmak için yapılan iş ve işlemlerden bir tanesi. 2022 Aralıkta da böyle bir düzenleme geldi, hepimiz biliyoruz. Şimdi kanuna bir madde ekleniyor ama yaptığımız şeyin -bir hukukçu olarak söylüyorum- 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'nun 20'nci maddesine aykırı olduğunu da bilmenizi isterim.

Hepinize çok teşekkür ederim.