Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim.
O kadar geniş yetkiye sahip ki bu maddeyle Kurul, gerçekten millî parklar, sulak alanlar, yaban hayatını koruma, gelişme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu'na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri yani bütünüyle bakıldığında kültür varlıkları, tabiat varlıkları, sit alanları bütününde etkin ve yetkili bir madde. Burada özellikle bu kültür varlıklarının korunması meselesinde yani hiç akla hayale gelmeyen enteresan bir yöntem uygulanmış, bu yönteme göre... Kültür varlıkları işletme sırasında önceden şu yapılırdı: Önce o bölgenin kültür varlıkları ve diğer doğal varlıkları tespit edilir, ona göre ÇED raporu içerisine dâhil edilir, ÇED raporuna göre uygundur veya değildir kararı verilirdi. Oralar varsa kesinlikle orada bir kazı işlemine, maden iznine veya benzeri bir izne müsaade edilmezdi. Şimdi maden izni veriliyor çalışma sahasına. Çalışma sırasında kepçe vurdu, tarihî, kültürel bir materyal çıktıysa onu bildirirse bildirir, bildirmezse kepçeyle beraber toz dumana karışır. Gördü, bildirdi, gelir Bakanlığın ilgili kurumları, der ki: "Şu ana kadar buraya yaptığın masrafları karşılıyoruz. Sen buradan ayrılıyorsun, buraya biz bakıyoruz. Eğer bunun dışında yapmış olduğun, bundan sonra buradan doğacak bir kaybın varsa bunu da karşılıyoruz." Bu nasıl bir şey? Gerçekten, gerçekten şaşırdık yani böyle bir sistem, böyle bir yöntem, böylesine mükâfatlandırılan bir şey... Bilim insanlarının bir raporu var. Kim bunlar? "Kültür, doğa mirasımızın ve yaşam alanlarımızın sınırsız yağmalanma yasasıdır ve buna karşıyız." diyor Arkeologlar Derneği Yönetim Kurulu. Nasıl böyle bir şey yapılabilir, şaşırmış durumdayız, olacak şey değil. Bir yerde tarihî varlık var, tarih, kültür varlığı var ve bu varlık ancak orayı kazan kepçe neyse onunla ortaya çıkacak; bildirirlerse burada tarihî, sanatsal bir envanter var, bir yapı var, ondan sonra devreye girecek Bakanlık; nasıl bir kanun bu, nasıl bir imtiyaz bu? Dünyada eşinin benzerinin olmadığını söylüyor bu arkadaşlarımız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Kısaca iki paragrafını okumak isterim.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sayın Vekilim...
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Kısaca...
"Bu yasa teklifi dünya ortak kültür ve doğal mirası alanları için bir tehdit niteliğindedir. Yasa onaylandığı takdirde maden sahası içerisinde herhangi bir yüzey araştırması, arşiv taraması, kamu kurum ve kuruluşlarının görüşü alınmadan çalışmaya başlanılması, daha sonrasında kültür varlığı olduğu görülürse Kültür ve Turizm Bakanlığı inceleme yapıp bir karar verecek. Burada, maden ve enerji sahasında kültür varlığının tespitini kimin yapacağı belirtilmemiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu alanda kültür varlığı olduğunun tespitini yapıp bilgilendirecek kurumun hangisi olduğuna dair bir bilgi yer almamaktadır. Şirketin de bunu bildirmeyeceği aşikâr. Kültür Bakanlığının bilgilendirilmesi ve kazı yapılmasına karar verildiği durumda yapılacak olan bazı masraflarını Bakanlık karşılayacak ve ruhsatın iptali durumunda ise yatırım giderleri tutarındaki tazminat ruhsat sahibine ödenecek. Mevcut durumda alanda yapılacak kurtarma kazılarını ruhsat sahibi olan şirket karşılıyor. Bakanlık, kültür varlıklarına ayırdığı kısıtlı bütçesiyle bunu da karşılamak istemeyeceği için maden alanında tespit edilen/edilmeyen kültür varlıklarının tahribatına göz yumması kaçınılmaz görünmektedir."
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sayın Vekilim, teşekkür ediyoruz, sağ olun.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bundan daha büyük ne olacak ki?
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Teşekkür ediyoruz.
Buyurun.
ADEM ÇALKIN (Kars) - Meseleyi çözdük.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hakikaten şaka gibisiniz ya! Başkanım, şaka gibisiniz ya!
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Niye şaka gibiyiz?
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Gerçekten komiksiniz ya!
AYTEN KORDU (Tunceli) - Ama o, "Teşekkür ediyoruz." bile baskı biliyor musunuz?
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ne diyeyim, teşekkür etmiyorum mu diyeyim?
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Daha samimi olabilir.
AYTEN KORDU (Tunceli) - O bile bir baskı, "Bitir." yani "Bitir, bitir."
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ya, ne dememi bekliyorsunuz, ya "İstediğiniz gibi konuşun." mu diyeyim yani bu saatte?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, arada dalıyorsunuz galiba Başkanım.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yok, ben hiç dalmıyorum.
Buyurun Sayın Vekilim.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sizin iktidarınızda yapılıyor bu.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet, bizim iktidarımızda bu Mecliste yapılıyor, evet.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yani tarihi, Osmanlı kültürü, bütün eski kültürleri üst üste koyduğunuzda... Çok enteresansınız ya!