DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, 8'inci madde özetle şunu söylüyor, diyor ki: Arama sonuna kadar üç boyutlu ve miktarıyla rezervin belirlenmesi yükümlülüğü getiriyor. Şimdi, bu konuda şöyle: Böyle bir yükümlülük olması önemli, üç boyutlu ve rezerv miktarını belirlemek önemli ama gereğini yapmak da önemli. Şimdi, Enerji Bakanlığı bunun ne kadar gereğini yapıyor diye bakarsak bir örnek vereceğim. MTA'nın kaynak tahmin raporuna göre -ki bu rapor da satılan bir rapor, niye satıldığını da anlamadım, onu söyleyeyim- Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası'yla ilgili bir ihale süreci oldu ve ben de acaba bu Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası'nda ne kadar bakır var veya bakırın yanında başka madenler de var mı diye araştırayım dedim. MTA'nın da konuyla ilgili bir kaynak tahmin raporu var. Ben de o raporu ulaşmak istedim, internetten rapor satılıyor, 56 bin lira civarı bir şey. Ya, bunu niye satıyorsunuz? Yani bu raporu, bu yerli, millî servetin ne kadar olduğunu görmek isteyen herkese bunu açın, PDF olarak onu indirsin, ayıp değil, gizli değil. Ne, kimden saklanmak isteniyor? Ve neticede, bakın, durum şu, çarpıklık şu: İçinde üç boyutlu bir araştırmada var ve neticede rezervi belirlenmiş. Ne kadar cevher var? 79 milyon 800 bin ton cevher var. Bu cevherin belirli bir bölümde yani büyük bölümde diyeyim size, bakır, aynı zamanda yanında biraz altın ve bir miktarda çinko var. Bunların güncel piyasa değeri Londra Metal Endeksi'ne göre 13 milyar 335 milyon dolar. Yıllar içinde bunun çıkarılması planlanacak. Yaptığınız ihalenin taban ihale bedeli ne kadar biliyor musunuz? Ne kadar olabilir yani toplam rezervin şu anki piyasa değeri 13 milyar 335 milyon dolarsa yapılan ihalenin taban bedeli ne olabilir? Söyleyeyim, 3 milyar 500 bin TL. İhale nasıl sonuçlandı derseniz, ihale de 3 milyar 868 bin TL gibi bir rakama tamamlandı. Hatta iki tane şirket katıldı, biri ayıp olmasın diye katılma şeklinde oldu. Ben alacak şirketi daha önce açıklamıştım ve o şirket de aldı, o da Cengiz Holding. Niye aldı? Çünkü hazırladığınız şartnamede -bakın, bu çok yanlış onun için söylüyorum- bir şart koydunuz, o şartta diyor ki: "Bu ihaleye girecek olan şirketin ya bakır uç ürünü üretebilecek bir izabe tesisi olacak ya da ihaleyi alan şirket bir izabe tesisi kuracak." Bu ikisinin arasındaki fark yaklaşık 300 milyon dolar yani bir izabe tesisi kurması ve her bakır maden sahasında bu şart olduğu için hepsini böyle, elma, armut toplar gibi tek bir şirket topluyor. Şimdi, diyeceksiniz ki...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sayın Vekilim, meramınız anlaşıldı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Topluyorum, kapatıyorum.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Meramınız anlaşıldı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Diyeceksiniz ki: "Türkiye'de kaç tane bakır izabe tesisi var?" 1 tane, o da tek şirkette, onu da 2005 yılında özelleştirmeyle almış, Samsun'da yer alıyor.

Yani demek istediğim şey şu: Sadece bu maddeye "3 boyutlu rezerv miktarını işte belirleyelim, arama ruhsatı olan şirket bunu belirlesin." demek yetmiyor, gereğinin de yapılması gerekiyor.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ve bir cümle söyleyeceğim. Aynı zamanda da şartnamede yani bu sadece ihaleyi alan şirket... Bakın, yabancı bir şirkete tüm...

Hiç üfleme Vekilim, bak bu önemli, öyle her yerde duyamazsın, dinleyemezsin, canlı canlı dinle.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Sayın Vekilim, lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Aynı zamanda bunu devredebiliyor noter üzerinden bir Türk ortak alarak. Dolayısıyla bu kısım oldukça kritik.