İBRAHİM AKIN (İzmir) - Yaklaşık yirmi üç saattir, belki de Meclis tarihinin en uzun Komisyon çalışmasını yapıyoruz sanırım. Ancak gelinen aşamada, 11'inci maddeye geldik "Yirmi üç saattir yürüttüğümüz tartışmalar ve müzakereler sonrası bu 11 maddenin neyini değiştirdik?" derseniz hiçbir şeyini değiştirmedik. Dolayısıyla karşılıklı görüşmelerimiz ve bu konudaki yaklaşımlarımızın bir bakıma duvara çarpmaya benzer bir sonuç ürettiğini şimdiden söylemek isterim ama bunun, böylesine bir çalışma yöntemi bakımından da, Meclisin genel, demokratik kültürü bakımından da ne kadar antidemokratik olduğunu da ifade etmek isterim.

Şimdi, görüşüldüğü gibi, aslında en önemli yasalardan birini konuşuyoruz madde olarak. Bu madde içerisinde zeytin meselesi herhangi bir bitki değil; zeytin aynı zamanda insanların yaşamlarının çok önemli bir parçası, kültürü, tarihi ve yaşadığı yerde bir yerden bir yere götürülemeyecek kadar önemli bir ürün. Yani "Zeytin taşınır mı?" tartışması çok abes bir tartışma çünkü zeytin taşıma meselesi sadece bir ağacın taşınması değil, oradaki köylünün yaşamının komple başka bir yere taşınmasıyla ilgili olduğundan bağımsız olarak tartışılması gerçekten insanın canını acıtıyor. Bir ziraat mühendisine herhangi bir şeyden bağımsız olarak bir ağacın taşınması konusunu sorabilirsiniz ama onun neden taşındığından bağımsız olarak sorduğunuz zaman soyut bir tartışma yapmış olursunuz. Oysa orada şu anda birazdan okuyacağım yaklaşık 60'a yakın köyün hayatını ilgilendiren ve o köyde yaşayan bütün insanların hayatını ilgilendiren bir sonuç yaşanıyor. Komisyonun arasında, sizlerle falan görüştüğümüzde, biz haritayı tekrar Cumhur Vekilimizle inceledik, öyle az buz köy falan değil yani öyle 7-8 köy falan değil. Şimdiye kadar yok edilmiş köyler, etkilenmiş köyler ve taşınması gereken köyler listesini size birazdan okuyacağım ama bu gerçekten bu yasa içerisinde diğer hukuki boyutlarıyla ilgili önemli olmakla beraber, bunun yaşamsal, acil sonuçları olacağının bilgisini paylaşmak isterim.

Bakın, şimdiye kadar ne olmuş bu Milas'ta ve Yatağan'da? İlçelere göre dağılımı şöyle: Milas'ta İkizköy, Sekköy, Hüsamlar yok edilmiş durumda; yine Dereköy, Türkevleri, Çamlıca ve Alatepe Mahalleleri büyük ölçüde yok edilmiş durumda; Karacaağaç, Bağdamları, Çakıralan, Gürceğiz, Pınar'ın bir bölümü yok edilmiş durumda. Yatağan-Menteşe'de de Tınaz ve Kafaca yok edilmiş durumda; keza, Eskihisar, Yeşilbağcılar, Bağyaka, Karakuyu, Kafaca yok edilmeyle karşı karşıya kalmış, önemli ölçüde azalmış durumda. Bunlar sadece bir rakam değil, ciddi bir şekilde karşı olan bir halkın bir yerden bir yere taşınmasıyla ilgili sonuçlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ADEM ÇALKIN - Buyurun.

İBRAHİM AKIN (İzmir) - Devam ediyorum: Şahinler, Turgut, Kapubağ, Çaybükü, Salihpaşalar, Akçaova kısmen yok edilmiş durumda ama son yapmış olduğunuz hamleyle yani şu anda teklifte de başka bir gerçeklik var: Kömür ruhsat alanlarının etkileri altında kalan yer açısından bakıldığında da Menteşe'de Çaybükü, Kafaca, Paşapınarı, Salihpaşalar, Akçaova, Dağpınar; yine Yatağan'da Yava köyü, Hisarardı, Hacıbayramlar, Hacıveliler, Turgutlar, Gökgedik, Kırıkköy, Zeytinköy, Turgut, Yeşilbağcılar, Nebiköy, Akyol, Yeni ve aynı zamanda Yeniköy, Şahinler, Eskihisar, Köklük, Kozağaç, Bencik, Yayla, Yeşilköy, Kapubağ, Bağyaka, Bozüyük, Gökpınar ve aynı zamanda Bahçeyaka köyü bunlardan etkilenecek köyler. Milas'ta ise Kayaderesi, Çamköy, Karacaağaç, İkizköy, Karacahisar, Alaçam, Kısırlar, Balcılar, Hasanlar, Çiftlik, Sekköy, Bağdamları, Pınararası, Fesleğen, Akçakaya, Gürceğiz, Bayır, Çakıralan, Dereköy, Yoğunoluk, Hüsamlar, Pinar, Kalem, Türkevleri, Çamlıca, Ören, Alatepe ve Kultak; bunlar da şu andaki sizin planınız içerisinde etkilenecek köyler içerisinde. Saydığımız köylerin 56 civarında olduğunu size söylemek isterim. Bu kadar insanın hayatına mal olacak bir durumla ilgili gözünüzü karartmış bir karar almaya çalışıyorsunuz; bu karar geçerse, Meclisten de geçerse inanın, bu köylülerle beraber bütün Türkiye ne gibi sonuçlarla karşı karşıya kalacağınızı görecek.

Biz, şimdiden Komisyonun bu durumu değerlendirmesini ve bu yasa teklifini geri çekmesini istiyoruz. Bu yasa teklifi sadece istisna olarak Milas'ı, Yatağan'ı ya da Menteşe'yi ilgilendiren bir durum değil. Zeytin yasasının yasal olarak Danıştay tarafından "değiştirilemez, dokunulamaz" olmasına rağmen yıllardır siz buna dokunmaya çalışıyorsunuz, aynı zamanda bir delik açmaya çalışıyorsunuz; bu doğru bir şey değil. Bu insanların hayatına mal olan bir sonucu bugün bence bir kez daha vicdanlarınıza, akıllarınıza ve bu yasa teklifini ısrarla isteyenlerle müzakere etmek ve ona göre değiştirmekte fayda var diye ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.