Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Sayın Başkanım, değerli komisyon üyeleri; sabahın bu saatinde hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Tam yirmi dört saat oldu; birlikteyiz. Aslında üzerinde tartışacağımız konu 11'inci madde. Herkes bunu gündeme getirdi. Biz her zaman tacirin, tüccarın, sanayicinin yanındayız. Şunu biliyoruz: Bu ülkede üretim olmadan kazanamayız, ihracat olmadan kazanamayız. Tabii ki iş yapana destek olacağız mevzuatlar dâhilinde. Mevzuatların dışına çıktığımız zaman birileri bizi yargılamak zorunda kalır. Bir yasa maddesini değil aynı zamanda bugün zeytin ağaçlarının yaşamını, tarımın geleceğini ve halkın, hakkın vicdanının sesini konuşuyoruz. Tabii, bugün bir karar vereceğiz burada. Biz sadece karar alacağız, Genel Kurulda görüşülecek. Tabii, o, iş yapan arkadaşların da işinin aksamasını istemeyiz ama kanun teklifinin bu maddesinde Muğla'da belli koordinatlarda işaretlenen zeytinlik alanlar adrese teslim biçimde olduğu için biz karşı çıkıyoruz. Kömür madenciliği için açılmak istenebilir. Tabii ki yer altı zenginliklerini de değerlendireceğiz. Bu madde açıkça bir zeytin katliamıdır arkadaşlar. Daha önce biliyorsunuz 2022 yılında bu düzenlemeyi sizler getirdiniz, biz o gün Mecliste yoktuk. Biz görsel medyadan, yazılı medyadan öğrendik bunları. Kamuoyu ayaklandı, halk direndi, Meclisten çekmek zorunda kaldınız. Şimdi size soruyorum: Ne oldu da 2022'den sonra ne değişti de başka bir yöntemle yine önümüze getiriyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, bu teklif, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hazırlanmış olamaz diye düşünüyorum, ısmarlama bir metotla geldi önümüze diye düşünüyorum. Muğla milletvekili arkadaşlara şunu soruyorum, iktidardan ya da muhalefetten fark etmez: Genel Kurulda böyle bir şey yapıldığı zaman, o 25'ten fazla köye gittiğinizde Muğlalılara, köy halkına siz ne anlatacaksınız diye düşünüyorum. Ben, böyle bir şeyin kendi bölgemde olmasını kesinlikle istemezdim. İnsanın vicdanı sızlar arkadaşlar; bir maden şirketi üretime devam etsin diye zeytin ağaçlarını söküyorsunuz. Uzmanlar ne diyor? "Sökülen ağaçların oradaki ortama, oradaki toprağa... Çok farklı bir şey; o, bir türlü eski durumuna gelemez." diyor. Tabii, ben bunu bilmiyorum, uzmanların görüşleri. Buraya koordinat vererek bir madde yazdırdınız, böyle şeyi Meclise getirmek de doğru değil.
Demin Muğla Milletvekilimiz çok güzel şeyler söyledi, önerileri var, onlar da değerlendirilebilir bence. Yanlışın neresinden dönersek kârlıdır diyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun'un 20'nci maddesiyle ilgili yapılan değişikliklere ilişkin üç ay önce kesinleşmiş ve kanun yolu kapatılmış kararlar var. 1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Hakkında Kanun'un 20'nci maddesi gayet açık, "Zeytinlik alanlar daraltılamaz." diyor. Kimyevi atık, toz, duman çıkaran tesis yapılamaz yakınına. Sökülmesi için yalnız ve yalnız Tarım Bakanlığı onayı ve Ziraat Odasının uygun görüşü gerekir. Ve diyor ki: "Kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez." Ama siz ne yapıyorsunuz? "Zeytinlik alan" ifadesini "zeytin ağacı"na çeviriyorsunuz. Yani bahçeyi "alan" diye tanımlıyorsunuz. Bu yaklaşım sadece doğaya değil, Anayasa'ya, mülkiyet hakkına ve hukuk devletine aykırıdır.
Değerli milletvekilleri, bu düzenlemenin etki analizinde ne mali yük ne çevresel etki değerlendirmesi vardır. 3573 sayılı Kanun'un koruyucu yapısı madencilik için bir engel görülüyor. Oysa bu kanun kamu yararı için vardır; zeytin ağaçları için, tarım için, halk sağlığı için vardır. Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması'na da açıkça aykırı hareket ediyoruz. Dahası ne oldu? 2023'te deprem sonrası -hatırlamaya çalışın- bir istisna yaptınız, krokiyle sınırlı tutarak kamu zarureti nedeniyle bir geçici uygulama yaptınız ama şimdi ortada bir felaket yok, mücbir bir neden yok, bir zorunluluk yok, sadece birkaç şirketin kömür üretimini devam ettirme amacınız var. İnşaat şirketlerinin keyfine göre mi Türkiye'nin tarım politikasını belirliyoruz? Türkiye 2023-2024 yılında 1 milyar dolarlık zeytinyağı ihracatı yaptı. Evet, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ne olmuş? 104 milyon ağaç artmış, bunlar bizim için övünç kaynağı. Aralarında bin yaşında olan ağaçlarımız da var, "10 yaşını geçen ağaç zaten taşınamaz." diyor uzmanlar. Bakın, zeytin o kadar önemli bir ağaç ki karbon depoluyor arkadaşlar. Biz keşke bugün bunu değil de iklimi konuşsaydık burada, suyu konuşsaydık, geleceğimizi konuşsaydık. Avrupa'da bunun için ağaç başına teşvik verilirken biz de "Bu ağaçları nasıl sökeriz?" diye onun yolunu aramaya çalışıyoruz; iklim kanunundan söz etmiyoruz; adil geçiş, iklim adaleti diyoruz ama madencilik için karbon yutaklarını kesiyor, doğayı yok etmeye çalışıyoruz, termik santrallerin yolunu açıyoruz.
Değerli milletvekilleri, tamam, bugün gerekiyorsa bu desteği verelim ama yarın diğer santrallar geldiği zaman onlar için de aynı destek verilecek mi acaba? Biz kişiye özel mi çıkarıyoruz bu kanunları?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Buyurun.
NAİL ÇİLER (Kocaeli) - Bu maddelerin hiçbirinde kamu yararı yoktur. Bu maddede Anayasa'ya, çevre halkına, planlama ilkelerine, etik kurallara, vicdana aykırılık vardır. Bu madde geçmişin yargı kararlarına, Meclis iradesine, halkın direnişine aykırıdır. 9 sefer gitmiş, 9 sefer geri gelmiş arkadaşlar. Bu nedenle diyoruz ki: Bu madde geri çekilmelidir. Eğer bu madde geçerse milletin vicdanında ve tarih önünde hepimiz yargılanırız diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.