BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Şimdi, burada aile içi şiddetle ilgili olarak ve kadına karşı şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıyla ilgili olarak hizmet içi eğitim semineri yapıldığından, özellikle adli personele bu tip eğitim semineri yapıldığından bahsettiniz. Fakat burada, uygulamada, biliyoruz ki biz İstanbul Sözleşmesi -kadına karşı şiddetle ilgili- çok önemli bir sözleşme, Türkiye'nin ev sahibi olduğu, taraf olduğu bir sözleşme ama uygulamada ne yazık ki birçok hâkimimizin dahi bihaber olduğu bir sözleşme ve bu sözleşmenin uygulanması aşamasında özellikle hukukçu arkadaşlarımız, avukat arkadaşlarımız çok büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu konuyla ilgili olarak, hâkimlerimize yönelik bir hizmet içi eğitim semineri var mı, yapılacak mı ya da yapıldı mı? Bununla ilgili bilgi almak istiyorum.

Bir de "Bu nafaka ve tazminatlar belirlenirken kayıt dışı gelirler tespit edilemiyor, bu tip sıkıntılar var." diye biraz önce de söylediniz. Nafaka ve tazminat belirlenirken, öncelikli olarak kişinin kusuru ve ikincisi sosyal, ekonomik durum araştırmasına göre belirleniyor ve ülkemizde ne yazık ki sosyal, ekonomik durum araştırması yapılırken sadece kişilerin beyanına göre kolluk kuvveti, beyanı esas alarak o sosyal, ekonomik durum araştırmasını yapıyor ve burada da eğer siz karşı taraf olarak başkaca bir delil ortaya koymazsanız yani kişinin gerçek gelirini gösteren, gerçek mal varlığını gösteren envanterleri, delilleri dosyaya sunmazsanız, o gelen sosyal, ekonomik durum araştırmasına göre hâkim karar vermek durumunda kalıyor. Bununla ilgili olarak herhangi bir çalışma yapılması düşünülüyor mu? Yani sosyal, ekonomik durum araştırmasının doğru dürüst, kapsamlı bir şekilde yapılabilmesi için.... Çünkü, burada, biz daha önce Nafaka Mağdurları Platformu temsilcilerini de dinledik ve açıkça konuşmak gerekirse hukukçu olarak benim tespitim şu oldu: Yasalardaki eksiklik ya da boşluktan ziyade burada uygulamadaki sıkıntılar yüzünden insanlar ne yazık ki mağdur olabilmekte. Onun için, bu uygulamaların daha doğru, daha etkin bir şekilde yapılabilmesi için ki, özellikle sosyal, ekonomik durum araştırması çok önemlidir nafaka ve tazminat belirlenirken, ne bileyim, daha önceki toplantılarda, mesela Mahmut Bey'in söylediği, kişinin kredi kartı dökümleri-beyan olarak- maaş bordroları, bunlar mahkeme tarafından istenemez mi? Yani bankalardan, tapudan, trafikten, üzerine kayıtlı olan mal varlığı, kredi kartı dökümleri... Bunları, kolluk kuvvetleri, evet, tamam yapabilir ama tek başına kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu sosyal, ekonomik durum araştırmasının yetersiz olduğu kanısındayız. Onun için, bu tip şeylerin resen, tamamen, tüm mahkemeler tarafından, tüm aile mahkemeleri ve aile mahkemeleri sıfatıyla davalara bakan asliye hukuk mahkemeleri hâkimleri tarafından resen istenmesi konusunda bir çalışmanız var mı?

Bir de şunu da belirtmek istiyorum...

BAŞKAN - Toparlayabilirseniz Burcu Hanım, daha sunumumuz var, lütfen...

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Evet.

Çocukların icra kanalıyla şahsi münasebet tesisine ilişkin olarak biz bu konuda bir kanun teklifi sunduk, gruptan geçti, komisyona da gelecek. Çocukların alacaklı anne-borçlu baba ya da alacaklı baba-borçlu anne gibi bir haciz tutanağıyla teslim edilmesinin çocuğun menfaati açısından, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısından olumsuz olacağı kanaatiyle çocuk tesliminin icra kanalıyla yapılmasının kaldırılmasına ilişkin bir yasa teklifimiz oldu. Bu konunun da Komisyonda değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.