Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 24 .06.2025 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkanım, Türkiye Petrollerinin değerli yöneticileri, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle Komisyonumuza hoş geldiniz. Hepinizi selamlıyorum.
Tabii, enerji deyince, petrol deyince, Türkiye'de doğal gaz deyince her vatandaş gibi bizim de kulak kabartmamız gayet doğal. Dünyada, görev alıp da göreve gelip de hiçbir şey yapmamış hükûmetler yok. Dolayısıyla, yirmi iki yıldan sonra bir şeyler elbette ki yapmak zorundasınız. Bir kıyas yapmamız gerekiyorsa muadilimiz ülkelerle kendimizi kıyaslamamız, ona göre ne yapıp yapmadığımızı, karnemizi ona göre önümüze koymamız gerekiyor. Şimdi, az önce Genel Müdür verdi, "Türkiye 74'üncü ya da 75'inci sırada." dedi. Keşke onu, toprak yapımız, yer altı kaynaklarımız uygun olsa da 20'lerde falan görebilsek çünkü milletin emeğini, milletin kaynaklarını biz ihracat olarak yapıyoruz fakat ihracatın ithalatı karşılama oranına baktığınız zaman enerji ithalatı hariç artı veriyoruz. Enerjide yapılacak olan her iyileştirmeyi, bulunan her petrolü, işletmeye alınan her doğal gazı Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olarak bu memleketin geleceği ve bu topraktaki insanlar için atılmış iyi bir adım olarak görür ve teşekkür etmeyi de biliriz.
Buradan hareketle, Sayıştay raporlarına baktığımızda, ilk olarak gözümüze çarpan konu kurumun finansman giderleri. Anladığım kadarıyla bu sorun bugünün sorunu değil, aksine, geçmişten beri süregelen bir problem. 2020 yılında 746 milyon olan finansman gideri 2021'de 965 milyona, 2022'de 2 milyar 350'ye, 2023'te 5 milyar 531 milyon liraya çıkıyor; toplamda dört yılda 9 milyar 592 milyon finansman gideri oluşuyor. Gider grupları tablosuna baktığımızda, finansman giderleri tüm kalemler içerisinde en yüksek 2'nci kalem ve tüm giderlerin neredeyse beşte 1'i seviyesinde fakat burada önemli olan konu borçların artışı nedeninin yeni kredi kullanımından çok kredilerin yabancı para cinsinden olmasından kaynaklanıyor olması. Bu anlamda, son beş yılda toplam finansman giderleri içerisinde kur farkı giderleri ne kadardır? Kullanılan krediler kamu bankalarından mı yoksa özel bankalardan mı kullanılmıştır? Finansman giderlerinin azaltılması yönünde bir çalışma veya planlama yapılmakta mıdır? Kredilerin yeniden yapılandırılması için herhangi bir girişimde bulunulmuş mudur?
Birazdan ayrı ayrı değineceğim fakat öncesinde konuyla ilgili genel bir değerlendirme yapacak olursak Karadeniz'deki gaz rezervlerimiz yeni keşiflerle ve zaman zaman da güncellemelerle artıyor. Bunun yanında, Gabar'da bugüne kadarki en yüksek petrol rezervi bulundu. Bunlar ülkemiz ve ekonomimiz açısından çok önemli gelişmeler fakat gerçekte bulunan bu rezervlerin vatandaşın bütçesinde bir artışa yol açmadığını da vurgulamak isterim. Şimdi, ne zaman "Bir doğal gaz bulundu." dense vatandaşın aklına iki şey geliyor: "Bir, bütçesine yansıyan bir şey var mı? İkincisi, ülkede seçim ne zaman?" diye düşünüyorlar yani elbette ki enerjiyi -az önce değerli Vekilimin söylediği gibi- bu tip şeyleri siyasetüstü düşünmek lazım fakat geldiğimiz noktada her seçim öncesi keşif olması bizim bunu siyasetten ayrı düşünmememiz noktasında bize bir tecrübe kazandırmış bulunuyor değerli Vekilim. Bu anlamda vatandaş cumhuriyet tarihinin en büyük zamlarını görüyor son dönemlerde özellikle akaryakıtta 3 lira 30 kuruş; mazotun litresi 55 Türk lirasını, benzinin litresi 52 Türk lirasını geçti. Bu durumda doğal olarak önümüzdeki günlerde iğneden ipliğe her ürüne zam demek.
YÜKSEL COŞKUNYÜREK (Bolu) - Fiyatları iniyor.
MAHİR POLAT (İzmir) - İnince de görürüz zaten.
Zaten geçim sıkıntısı altında ezilen vatandaşımızın bu zamlardan sonra iyice beli bükülecek. Hani hep diyoruz ya biz "Ben zamdan etkilenmiyorum, 50 liralık atıyorum, gidiyorum." 50 liraya 1 litre bile mazot alamayacak duruma geldi vatandaş. Hâl böyle olunca vatandaşımız soruyor: "Her yıl yeni keşifler yapılıyor, yeni rezervler bulunuyor ama nasıl oluyor da bu gaz ve benzin fiyatlarını düşürmek yerine devamlı artıyor? Nasıl oluyor da faturalarımıza ve pompaya indirim olarak yansımıyor? Bu gaz ve petrol nereye gidiyor? Keşif yapıldığı haberlerini duyunca 'Eyvah! Yine zam gelecek.' diye korkuyoruz." diyorlar ve vatandaşın bu soru ve eleştirilerini buradan bu şekilde iletmiş olalım.
Bu değerlendirmenin ardından ilk olarak cumhuriyet tarihinin en büyük petrol keşfi olarak duyurulan, Gabar Dağı'nda bulunan petrol rezervine değineceğim. Şehit Aybüke Yalçın sahasında Türkiye'de üretilen petrolün tamamından daha fazla petrol sağlanacağı, günlük üretim kapasitesinin 180 bin varile yükseltilmesinin hedeflendiği ve toplamda 1 milyar varillik bir rezerv olduğu belirtiliyor. Pek çok kişi ve kesim tarafından bu konuyla ilgili olumlu ve olumsuz yorumlar yapılmakta fakat konunun detaylarını sizden öğrenebilmek adına; bölgede bulunan rezerv ne kadardır? Bu rezervin ne kadarı çıkarılabilir rezervdir? Gabar'da üretilen petrolün yıllık ekonomik getirisi ne kadardır? Projede bölge vatandaşlarımızdan kaç kişi istihdam edilmektedir? Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığını düşündüğümüzde Gabar'da çıkarılan petrol Türkiye'nin ihtiyacının yüzde kaçını karşılamaktadır?
Diğer bir konu: Doğal gaz... Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Ağustos 2020'de Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküp bir doğal gaz keşfi gerçekleştiriyor. 2020'de Tuna-1 kuyusundaki sondaj tamamlandığında kuyudaki rezerv miktarı 85 milyar metreküplük revizyonla 405 milyar metreküp olarak güncelleniyor. Haziran 2021'de Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni bir rezerv keşfi gerçekleştiriliyor. Yeni keşiflerle Karadeniz'deki toplam gaz rezervi 540 milyar metreküpe ulaştı. Aralık 2022'de ise söz konusu rezerv "DeGolyer and MacNaughton" adlı bağımsız kuruluşun yeniden değerlendirme çalışması sonucu 652 milyar metreküp olarak güncellendi ve Çaycuma-1 kuyusunda 58 milyar metreküplük yeni bir rezerv keşfi daha gerçekleştirildiği açıklandı. Böylece Karadeniz'deki toplam rezerv miktarı Aralık 2022 itibarıyla 720 milyar metreküpe ulaştı. En son olarak Karadeniz'de Göktepe-3 kuyusunda keşfettiği 75 milyar metreküplük yeni doğal gaz rezerviyle Karadeniz'de keşfedilen gaz rezervi 785 milyar metreküpe ulaştı. Bu bağlamda, bugün itibarıyla Karadeniz'de günlük gaz üretimi kaç milyon metreküptür? Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacının yüzde kaçını karşılamaktadır? Yılları ayrı ayrı belirtilmek üzere Karadeniz gazından elde edilen gelir ne kadardır? Bugün itibarıyla ürettiğimiz gazın maliyeti metreküp başına ne kadardır? Göktepe-3 kuyusunda bulunan gaz rezervi için mevcut rezervin güncellemesi olduğu fakat yeni rezerv gibi lanse ediliyor iddiaları var, bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.
Son olarak, az önce gemilerimizden bahsetmişti Sayın Vekilimiz, ona da bir değinmek isterim. Türkiye'nin ilk yüzer doğal gaz üretim platformu Osman Gazi hakkında iddialar... Bu platformla ilk kez deniz üzerinde doğal gaz işlenmeye başlanacak. Söz konusu platform 298,5 metre uzunluğunda, 56 metre genişliğinde, 29,5 metre derinliğe sahip. Toplam 140 kişilik personel kapasiteli platformun maksimum gaz işleme kapasitesi 10,5 milyon metreküp. Maksimum gaz transfer kapasitesi ise 10 milyon metreküp olarak hesaplanıyor ve tek başına 4 milyon hanenin gaz ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip bir gemi. Bu gemi 1994 yılında ilk olarak ham petrol tankeri olarak inşa ediliyor, daha sonra 2008 yılında yüzer üretim depolama ve boşaltma ünitesine dönüştürülüyor, 2015 yılında bir patlama dolayısıyla gemi ciddi zarar görüyor ve dahası geminin 23,5 metresi kesiliyor ve sonrasında yapılan revizyonun ise bu kullanılan amacın dışında yapıldığı iddia ediliyor. Bu bağlamda, bu gemi ne kadara satın alındı? Üzerinde tarafınızdan bir revizyon yapıldı mı, yapıldıysa hangi revizyonlar yapıldı ve ne kadara mal oldu? Geminin satın alındığı şirket tarafından herhangi bir bakım onarım garantisi verilmiş midir, verilmişse bu süre ne kadardır?
Teşekkür ediyorum.