Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyon üyelerinin Komisyon çalışmalarına ilişkin görüş ve önerileri hakkında görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .06.2025 |
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır) - Ben de öncelikle bütün Komisyon üyeleri bakımından hayırlı uğurlu olmasını temenni ederek...
Ben de görüşümü önceden belirtmiştim, grubumuz adına her iki siyasi partinin hangi alt komisyonlarda bulunacaklarını kendi aralarında müzakere etmelerinin daha yararlı olacağını ifade etmiştim ama sonuçta çoğunluk böyle bir karar verdi.
Şunu ifade edeceğim: Türkiye başka bir süreçten geçiyor bize göre, çok ağır bir insan hakları ortamı var uygulamada, özellikle cezaevlerinde ve gözetim merkezlerinde. Bütün bunlar hem uluslararası raporlara çok ağır bir biçimde yansıyor, bizim kişisel gözlemlerimiz de var aynı zamanda; özellikle bu dönemde hem cezaevleri bakımından hem de gözetim merkezleri bakımından. Yani özellikle İnsan Hakları Komisyonumuza da -saygınlığı, Meclisin saygınlığı, çoğunluk partisinin bu meseleye bakış açısından da- önemli görevler düşüyor. Yerinde inceleme, defakto inceleme, ani incelemeler noktasında; bunları yaparsa hem AK PARTİ bakımından hem de Meclisin saygınlığı bakımından çok daha uygun olur diye düşünüyorum. Nedeni şu: En basitinden, bu çalışma ortamlarında bulunmuş bir arkadaşımız Aykut Erdoğdu şimdi cezaevinde tutuklu, 4 dönem milletvekilliği yaptı. Ben kendisiyle görüştüm ama kendisiyle görüştüğümde daha aktarmadığı veya aktarma imkânının olmadığı, içeride kalarak şahit olduğu veya maruz kaldığı uygulamadan bahsetti mesela. Silivri Cezaevinde on beş gün boyunca lağımın ve mutfak şeyinin taştığı lağım ortamında kalmış, daha sonra bu düzelmiş veya yeri değiştirilmiş; ben de bunu basından okudum. Aynı zamanda kendisi 4 dönem boyunca bu Parlamentonun bir üyesiydi sonuçta. Yani kendisini ifade etme araçları olmasına rağmen bu şekilde bir ortamda kalmış, sonuçta bu ağır bir şey.
Yine, cezaevi dışında İstanbul'da İstanbul Emniyetinin gözetim merkezinde gerçekten kalanların ve avukatların aktardığı çok ağır koşullar var yani sonuçta doğrudan doğruya İnsan Hakları Komisyonunun incelemesi içerisinde olan hususlar... Yani bunlara kayıtsız kalmak veya görmezden gelmek bu Komisyonun saygınlığı bakımından doğru bir şey değil, onlara yol göstermek bakımından da çok önemli. Geçtiğimiz dönem Cezaevleri Komisyonu gerçekten çok önemli çalışmalar yaptı ve burada bütün raporlar oy birliğiyle, neredeyse muhalefet görüşü olmadan kabul edildi, büyük bir uyumla çalıştı. Benim Komisyonumuzun yine aynı uyumla çalışacağı konusunda bir fikrim var ama başlangıçta bunlara böyle doğrudan müdahale ederek, görerek, icabında seçilmiş bu arkadaşlarımızı da dinleyerek aynı zamanda... Çünkü seçilmiş birçok belediye başkanı, belediye meclis üyesi cezaevlerinde; onları da dinleyerek, aksaklıkları görerek ve Komisyonun çalışmasını da kamuoyuna göstererek çok hızlı bir biçimde yapılmasının insan hakları ortamı bakımından da Meclis bakımından da çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Şimdi, biz burada birçok şeyi eleştirdik, özellikle yargılandığı yerin veya ikametgâhın dışında bir cezaevinde tutulmanın ağır insan hakları ihlali olduğunu bu Komisyonda çok eleştirdik. Yirmi yıl önce benim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığım başvurular ve aldığımız kararlar var, Anayasa Mahkemesinin bu konuda aldığı kararlar var yani bu uygulama nedeniyle, savunma hakkı, özel yaşam bakımından. E, hepimiz, çok yakın zamanda bu uygulamaya kamuoyundan öğrendiğimiz kadarıyla ağır örneklerle şahit olduk. Dolayısıyla, Komisyonun bu çalışmalarını Hükûmete veya işte, bu kararı alanlara da göstermesi bakımından önemli olacağını düşünüyorum. O yüzden de zaman geçirmeden bu konularda çalışma yapmanın alt komisyonlar bakımından ve Komisyonumuz bakımından önemli olduğunu bu toplantı vesilesiyle bir kez daha iletmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.