DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Efendim, tabii, Türkiye'nin coğrafyasında olmayan bir bitkiyi yetiştirerek ve ona Türk çayı diye bir marka vermek gerçekten bizim Türk tarımı açısından büyük bir başarıdır. Türkiye'nin manevi kurucusu Hoca Ahmet Yesevi'nin tavsiyesi ve rahmetli Zihni Derin'in çalışmaları ve gayretleri ile bugün özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi çay üretiminde önemli bir yer tutmaktadır ve dünya çapında da Türk çayı olarak bu bölgede yetişen çaylarımız insanların damak zevklerine sunulmaktadır. Yalnız burada bir şeyi ifade etmek istiyorum: Yanlış bilgiler olmasın, şimdi, 2002 yılına kadar Türkiye'de çaya verilen ortalama fiyat yaş çay açısından baktığınızda 22 sent ila 26 sent arasındadır yani 22 ile 26 senttir. 1970'lere kadar gidin, 59'lara kadar veriler var, 22 sent ila 26 sent arasında. 2002'den sonra bizim dönemimize baktığınızda da 75 sent ile 66 sent arasındadır yani şu anda da 66 senttir yani o günkü dolar kurundan baktığımızda 66 senttir. Çayın da dünyada uluslararası borsası var arkadaşlar, bu dolarla hesaplanır, bunun fiyatlanması da bunun üzerindedir ve çay üreticisi bizim dönemimizde her zaman ciddi manada, hatta dünya borsasının da üzerinde bir fiyatlamayla fiyatlanmıştır ki hiçbir zaman da böyle düşük bir fiyat verilmedi. Yani geçen sene bildiğim kadarıyla 58 sentler civarındaydı, bu sene de 66 sentler civarında; yanlış bir şey söylemek istemiyorum yani TL bazından bakıp da hesap yaparsak, biraz bu konularda uluslararası tarımda dolarla ölçülen değerler açısından iyi bakmak lazım. Tabii, beni burada en çok ilgilendiren kısım şu: Özellikle ileride risk olarak gördüğümüz yani çay bahçelerinin yenilenmesi konusu, orada bizim Çay Araştırma Enstitümüz de var. Yani bu konuda Tarım Orman Bakanlığımızın -Sayın Bakan Yardımcımız da burada- biraz daha aktif olması gerektiği kanaatindeyim çünkü Türk çayını korumak zorundayız ve burada özellikle çay bahçelerinin yenilenmesi konusu benim dikkatimi çeken konulardan bir tanesidir. Tabii, ben Sayın Genel Müdürümden, fırsat olursa, burada yapılan çalışmaları da almak isterim, birtakım çalışmalar yapıldığını biliyorum.

Bir diğer şey, ben burada ÇAYKUR yönetimini tebrik ediyorum. Yıllarca bu Komisyonda ÇAYKUR'un zararları konuşuldu. Yani Sayın Başkanım bizden daha üstat.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Estağfurullah.

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Yani bilir, yıllardır Türkiye Büyük Millet Meclisinde veya kamuoyunda çarşaf çarşaf "ÇAYKUR zarar ediyor, ÇAYKUR zarar ediyor." diye manşetlerle karşılaştık ama son dönemde ÇAYKUR kâr ediyor. Bu konuda tebrik ediyorum ve burada çiftçiyi de üreticiyi de üzmeden, tüketiciyi de koruyarak bir denge içinde, bu ÇAYKUR'un kâr etmesi ama kâr oranları düşük. Burada baktığımızda da finansman giderlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını biliyorum; o da zorunluluk yani çay alacağınız vakit çok ciddi bir miktar para çıkışı oluyor ÇAYKUR'da. Tarım Orman Bakanlığı ve Hazine Bakanlığına buradan sesleniyorum: ÇAYKUR'un sermayesini arttıralım, bunun finansman giderlerini düşürelim. Gerçekten bunu yapmak zorundayız. Neden? Çünkü bu tüketiciye de yansıyor yani bu finansman giderlerini çayın maliyetlerinin içine koymanın bir manası yok. Bunun sermaye artırımını yapalım, ÇAYKUR'u da bu dertten kurtaralım çünkü karşımızda başarılı bir yönetim var ve ÇAYKUR'u kâr ettirebilen bir yönetim var artık. Yani birçok iyileştirme yapıldı, ürün çeşitlendirmeleri yapıldı, ihracata geçildi. Bu çalışmaların yanında böyle bir ödülü hak ettiği kanaatindeyim ÇAYKUR yönetiminin.

Bir diğer şey stevia konusu. Stevia konusu benim şahsi ilgimi çeken konulardan bir tanesidir. Tabii, Rize'nin coğrafyası nedeniyle stevia konusunda bir başarı elde edilemedi, arzu ettiğimiz başarıya ulaşamadık. Ama Sayın Genel Müdürüm, biz Karabük'te denedik steviayı, yetiştirebiliyoruz. Yani arzu ederseniz bir Karabük Milletvekili olarak da stevia konusunda size destek vermeye hazırız. Çünkü biz stevia konusunda başarılı da olduk yani ciddi manada. Yani belki bilinmez, burada da anlatayım: Stevia organik şekerdir ve şekerin etkileri olmayan, özellikle şeker hastalarının kullanabileceği bir şekerdir ve şekerden de yüzlerce kat daha fazla tat duygusu veren bir bitkidir. Özellikle günümüzde şeker hastalığının çok yoğun olduğu bir dönemde steviadan elde edilecek şekerlerin de kıymetli olduğu kanaatindeyim.

Ben hepinize çok teşekkür ediyorum, hürmetlerimi sunuyorum efendim.