Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç ve Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy ile 106 Milletvekilinin Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3160) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .06.2025 |
CAVİT ARI (Antalya) - Evet, Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; öncelikle, ben de sizleri selamlıyorum.
Benden önceki AKP'li Milletvekili arkadaşımız o kadar çok şey saydı ki yapılan işlemlerle ilgili ve Sayın Vekilimizi dinleyen herhâlde bu ülkede her sorunun çözüldüğünü zannedecek. Eğer ki söyledikleriniz gerçekten sonuç vermiş olsaydı, bugün çiftçi perişan olmazdı, ürettiğinin karşılığını alamayan ve artık tarımdan çıkmak zorunda kalan çiftçi olmazdı. Her gün kepengini kapatan esnaf olmazdı, çarşıya dahi çıkamayan, torununa bir hediye dahi alamayan emekli olmazdı, bugün sayısız işçi, üniversite mezunu gencimiz evinde oturuyor olmazdı. Kısacası bugün yaşanan sorunların hiçbiri olmazdı. Yani sizin anlattıklarınız maalesef ki bu ülkede sorunları çözmeye yetmediği için bugün çiftçi sorun yaşıyor, esnaf sorun yaşıyor. Efendim, binlerce, yüz binlerce işsiz var, işe girmiş olan insanlar emeğinin karşılığını alamıyor. Bu ülkede kamuda çalışan personel hak ettiği ücreti alamıyor. Kısacası, sorunlar yumağı devam ediyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bugün, AKP iktidarının yarattığı ekonomik kaos en şiddetli hâliyle devam ediyor, bunu herkes yaşıyor, bunun böyle olmadığını söylemek mümkün değil. Şimdi, değerli arkadaşlar, çalışanlar var, gençlerimiz var, emekçilerimiz var. Çalışanların en büyük sorunu gelir vergisi tarife dilimleri. Şimdi, 2024 yılında verdiğimiz bir soru önergesi vardı, bu gelir vergisi tarifelerinin bir an evvel değiştirilmesi talepli bir soru önergemiz vardı ve gelir vergisi tarifelerinin değiştirilmesini talep etmiştik. Evet, bir miktar da olsa değiştirildi. Şimdi, geçen yıl 110 bin liradan bu yıl 158 bin liraya kadar ilk dilim ve bu ilk dilim için yüzde 15 vergi alınmakta, diğer kademelerle ilgili de sırasıyla yüzde 20, yüzde 27, yüzde 35, yüzde 40'a kadar çıkan vergi oranları var. Öncelikle, çalışanların rahat edebilmesi adına bu vergi tarifelerini yeniden hızlı bir şekilde değiştirmeye ihtiyaç var. Aksi hâlde, daha ilk üç aya, dört aya geldiğinde belli çalışanlar hemen vergi dilimine girmekte ve bu nedenle de gerçekten ellerine çok az bir maaş geçmekte yani aldığı maaşın neredeyse daha dördüncü, beşinci ayda yarısına yakın kısmı vergiye dâhil olmakta, bu nedenle de mağduriyet yaşamakta. Eğer, siz, çalışanı düşünüyorsanız, öncelikle bu vergi tarifesinde acil değişikliğe ihtiyaç var.
Yine, değerli arkadaşlar, bakın, bu kanun teklifi görüşüleceğinde çok sayıda vatandaşımız şunu söyledi, diyor ki: "Artık, ekonomi o kadar kötü ki işlerimiz yolunda gitmiyor." Esnafsa dükkânını kapatıyor, çiftçiyse üretemez hâlde; kısacası borcun içerisinde. İşte, bu nedenle de kamuya olan borçların yeniden yapılandırılması ve ödeme kolaylığının sağlanması zorunluluğu var değerli arkadaşlar. Maliyeye olan borcunu ödeyemiyor vatandaş, SGK'ye olan borcunu ödeyemiyor, bankalara borçlar birikmiş, icra dairelerine icra dosyaları nedeniyle girilemez duruma gelinmiş. Çiftçi, Tarım Kredi borçlarını ödeyemiyor, Ziraat Bankasına olan borçlarını ödeyemiyor. Esnaf borçları birikmiş, ödeyemiyor, o nedenle de dükkânını kapatmak zorunda. Kısacası, toplumun neredeyse, hemen hemen bütün kesimleri kamuya olan borçlarını tekrar ödeyemez duruma düştü. Son yapılanma oranlarına baktığımızda zaten yapılanmaların da yüzde 100 sonuç vermediğini biliyoruz, görüyoruz ama buna rağmen bir nefes alma adına bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu vatandaşımız bizlere iletiyor; bizler de zaten bunları yaşayan kişileriz, gören kişileriz. O nedenle bu konuda acilen tedbir alınmalı ve bir yapılanma sürecine gidilmeli ve hatta mümkünse de bu, Meclis kapanmadan yetiştirmeli diyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu kanun teklifi içerisinde bir düzenleme var, birçok arkadaşımızın belki sıradan bir düzenleme olarak değerlendirebileceği bir düzenleme. Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki vakıflar ile vakıflara ait olan taşınmazların satışlarındaki KDV muafiyeti. Şimdi, bu, öncelikle nereden çıktı? Bunu sormak istiyorum. Yani vakıflara birileri bir mülk mü alacak? Çok önemli, çok kıymetli, çok değerli bir araziyi birileri alacak da buradan en azından bir KDV muafiyetinden yararlansın diye adrese teslim bir iş mi var? Önce bunu sormak istiyorum. Çünkü yapılan benzeri muafiyetlerden artık bu iktidar döneminde mutlaka birilerinin özel olarak yararlandığına ve bu nedenle de birçok yerde adrese teslim düzenlemeler çıkarıldığına daha önce defalarca bu ülke şahit oldu. Şimdi, bununla birlikte, bakın, bununla birlikte, bu düzenlemeyle şöyle bir sorunun da çözülmesine bir imkân sağlanması gerektiğini de hatırlatmak istiyorum: Değerli arkadaşlar, Antalya ili Muratpaşa ilçesi, Kızılarık ve Yeşildere Mahallelerinde çok önemli bir sorun yaşanıyor. Burada Vakıflar İdaresinin temsilcilerine ve AKP iktidarının yetkililerine sesleniyorum: Vakıflar İdaresi tarafından yaşanan ve yaşatılan bir sorun var. Bu sorun şu: Bu saydığım mahalleler belki de yüz yılı geçkin yani en az 3 neslin yaşadığı ve hâlâ orada vatandaşımızın yaşadığı bir bölge ve burada uzun yıllar Vakıflar İdaresi ile vatandaşlar arasında bir dava süreci oldu. Ve bu dava süreci sonrasında bu taşınmazların Vakıflar İdaresine ait olduğuna dair mahkeme karar verdi ve en sonunda da yargılama süreci sonrası 2009 yılından itibaren, ifade ettiğim gibi, yaklaşık belki de en az yüz yıldır burada yaşayan -kendi mülküymüş gibi- vatandaşımızın yaşadığı bu bölgede artık orada yaşayan vatandaşımız bir anlamda işgalci kiracı durumuna düştü.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bölgemizde Türkmen, Alevi ve Tahtacı vatandaşlarımızın yoğun şekilde yaşadığı bu bölgede bu sorun, özellikle de Vakıflar İdaresi tarafından vatandaşlarımıza o taşınmazları boşaltmak üzere tahliye emirleri ve yine ecrimisil için gönderdikleri ihbarnamelerle iyice gündeme gelmiş oldu. Yani vatandaşımız "Kendi mülküm." diye yaşadığı yerden çıkma riskiyle ve ayrıca yüklü miktarlarda ecrimisil bedeli ödemeyle karşı karşıya geldi. Şimdi, bu kanun teklifinden başlayarak bu soruna bir çözüm bulalım arkadaşlar. Bu sorunun çözümü 4706 sayılı Yasa'yla çözümüdür. Yani Vakıflar İdaresi ile ilgili belediyenin -ki burada da ilgili belediye Muratpaşa Belediyesidir- iki belediye arasında bu yasa teklifi yürürlüğe girdikten sonra bedel takdirinde KDV'nin de düşürülmesiyle birlikte takdir edilecek olan bedel üzerinden -yani KDV artık bedelden düşeceğine göre- 4706 sayılı Yasa'yı uygulamak ve bu yasayla birlikte artık vatandaşımızın derdine çare üretmek gerekir. Tekrar söylüyorum: Vakıflar İdaresi ve AKP iktidarı burada sorumludur. Vatandaşımız kendilerine tanınacak olan bu takas yöntemiyle birlikte, belediyenin beş yıl süreyle yapacak olduğu taksitlendirmeyle vatandaşın sorunu çözülmelidir. Aksi hâlde, o bölgede yaşayan vatandaşımız mağdur olmaya devam etmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı, bir dakika süre verdim.
Buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Ve ayrıca, bu Vakıflar İdaresine ait olan taşınmazın TOKİ'yle bir anlaşma yapılacağı ve vatandaşın elinden çıkarılacağına dair halk arasında duyumlar var. Bu duyumlar, efendim, inşallah ciddi değildir. Aksi hâlde, yıllardır vatandaşımızın yaşadığı, hayat bulduğu ve atalarından kalan bu taşınmazlar elinden çıkmış olacaktır. Seçim öncesinde verilen sözlerin tutulmasını talep ediyorum. Daha önceki belediye döneminde, Kepez Belediyesinde aynı sorun çözülmüştü; Kepez Belediyesinde hangi yöntemle bu sorun çözülmüşse aynı şekilde Muratpaşa Belediyesi sınırları içerisinde kalan, işte bu bahsettiğim Kızılarık ve Yeşildere Mahallelerindeki sorunun Vakıflar İdaresi tarafından bir an evvel çözülmesi ve vatandaşımızın mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum ve sizlerden çözüm bekliyorum.