| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esaslarına ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 29 .03.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, bürokrat arkadaşlarım, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ve maalesef Sayın Temizel'in dediği gibi, yine bir torba... Yani buna kesin bir çözüm bulmamız lazım çünkü her "Torba olmayacak." dendiğinde biz o zaman birkaç torba daha gelecek diye herhâlde taahhüt yapıyorlar gibi anlayacağız. Yani ironi bir tarafa ama söyledik, söyledik, dinlemeyince yazdık yine olmuyor yani bunu Sayın Bakanım nasıl çözeceğiz, anlamakta zorlanıyoruz.
Şimdi, geçen gün de Hükûmetin eylem planında neler gerçekleşmiş diye Sayın Başbakan açıklama yaptı, biz de merak ettik hangileri, hangi kanunla çıkmış diye. Baktık söylenenlerin yarısı daha herhangi bir düzenleme yok. Eylem planını "Eylem planıyla yapacağız." diyerek yapıldığını kabul ediyoruz. Orada bir de bir madde var, size dokuz yıldır bu Komisyonda sadece ben söylüyorum yani bütün arkadaşlarım söylüyor da dokuz yıldır söylüyoruz. "Düzenleyici etki analizi yapılacak." diye yine eylem planına da yazmışsınız, Sayın Başbakan da "Gerçekleştirdik." diyor.
Şimdi, arkadaşların söylediklerini duydunuz, hangi konularda burada düzenleme olduğunu da gördünüz. Ben merak ediyorum şimdi, bunlarla ilgili yapılan bir çalışma var mı? Ki Bakanlar Kurulunun bunu alıp bu kanun tasarısının ekini bize sunması lazım. Mevzuat Hazırlama Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri de bunu söylüyor. Yeni bir şey yapmaya gerek yok ha. Bakın "Yapacağız." derken yeni bir kanun, mevzuat çıkarmanıza gerek yok. Başbakanlığın çıkardığı Mevzuat Hazırlama Yönetmeliği'ne uyacağız, bu kadar; 5018'e uyacağız, başka bir şey istemez; ikisini de yazıyor zaten. E şimdi bunu nasıl yapacağız Sayın Bakan, Sayın Başkan? 5 tane komisyon var. Az önce arkadaşlar "Görüşülsün." diyor ama zaten biz bunun tali komisyonlarla görüşülmesini sağlarsak en azından onların uzmanlığını almış olacağız. Aceleden, "Aman onlar görüşmeden biz hızlıca görüşelim." Burada alt komisyon kuralım. "Alt komisyon uzar." Peki, yani bu kadar acele olan şeyler nasıl bekler, nasıl gelir?
Benim merak ettiğim şey şu: Yani siz Bakanlar Kurulunda bunların tamamını elden mi gezdiriyorsunuz kanun tasarılarını? Oturup görüşülmüyor mu? "Acele" diye aralıkta geldi, ocakta geldi, şubatta geldi hâlâ... Aceleden bu nasıl oluyor yani? İhtiyacı olan bakanlar orada gelip "Bizim şu şu düzenlemeleri bir an önce çıkarmamız gerekir." demiyorlar mı, ben onu anlamıyorum. Tekrar sizlerin imzasıyla geliyor. E öyle söyleyince de arkadaşlar alınıyor. "Ya, biz onları görüyoruz." Ya görüyorsunuz da o zaman şu anda bile bunun içine yedirilmemiş; yine önergeyle gelen, bekleyen bürokrat arkadaşlarımız var arkanızda başka bakanlıklardan, bize intikal etmiş olanlar var "eksik" diye, "Kapsamı geniş değil." diyenler var Sayın Başkan.
Şimdi, bakıyorsun, o zaman yani geçen sefer söyledim ama sanki espri yapıyorum gibi algıladı arkadaşlar, tekrar söylüyorum: Ya bu Komisyonun üye sayısını artırıp burada da demin arkadaşların söylediği alanlarda uzman alt komisyonlar daimî mi kuracağız, yoksa ihtisas komisyonlarının tamamını Plan ve Bütçeye bağlayıp alt komisyon olarak mı çalıştıracağız, bir şey yapmamız lazım. Böyle bir şey olmaz ya. Bakın, burada Komisyona bakıyorsunuz, gelen tasarının üzerinde 5 tane ayrı tali komisyon var. Yani ne kadar geniş bir ilgi alanı olduğunu görelim diye söylüyorum. 5 tane tali komisyona Meclis Başkanı sevk etmiş. E şimdi bunu nasıl yapacağız? Yani Adalet; Avrupa Birliği Uyum; İçişleri; Sağlık, Aile, Çalışma; Bayındırlık, İmar, Ulaştırma. E bunlar bir rapor bize göndermeden biz görüşüyoruz. Tamam, arkadaşlar gelip bilgi veriyor, güzel ama uzmanlık alanı itibarıyla bu ihtisas komisyonları Anayasa'da niye kurulmuş, İç Tüzük'te niye var, gerçekten anlamak mümkün değil. Yani ya burayı kapatacağız komple, sadece Plan ve Bütçe çalışsın diyeceğiz, o zaman da üye sayısını artıracağız, ona göre uzman arkadaşlarımız buraya gelecekler veya en baba komisyon Plan ve Bütçe Komisyonudur diyeceğiz, öbürleri yavru komisyon; hazırlayacaklar, bize gönderecekler. Yani başka türlü işin içinden çıkamayacağız gibi geliyor.
Bu vesileyle şunu da hatırlatmak istiyorum: Arkadaşlarımız bize tasarının yanında teklif de gönderdiler ama şimdi ben hızlıca baktım. Sayın Bakanım, bu neden oluyor biliyor musunuz? Şimdi, 65 yaş aylığıyla ilgili yine bu kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin hem Grup Başkan Vekilimiz Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın kanun teklifi var, duruyor -ben hızlıca yaptığım taramada elime geçenleri söylüyorum, daha da vardır da- 3 Aralıkta vermiş. Aynı şekilde 3 Aralıkta yine Sayın Mustafa Kalaycı'nın -eski Komisyon üyemiz- yine teklifi var, 65'ini doldurmuş... Yine ikisi de bu muhtaçlarla; biri engellilerle ilgili, diğeri 18 yaşın altındaki sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortasıyla ilgili. Aynı kanunun içinde olan maddelerle ilgili arkadaşlarımızın kanun teklifleri var. Yani aceleden bunlar dahi alınıp gündemin içerisine...
Bakın, gündemde burada yazıyor arkadaşlarımız, sizin tasarının dışında üç, dört tane... Ki Şanlıurfa'nın gazilik unvanıyla ilgili buraya teklif gelebiliyor. Normal şartlarda bunun Komisyon olarak bize gelmemesi lazım. Millî Savunma Komisyonundan arkadaşlar bakar veya ilgili komisyonlarda varsa İçişlerinde onlarla ilgili şeyleri yaparlar.
Dolayısıyla bunlar dahi buraya birleştirilip geliyor aceleden. Arkadaşlar bakıyor, bir bakın, maddelerin farklılıklarına bir bakın Habip Bey, bir bak farklılıklarına. O baştaki 1'inci maddeden sonra diğerleriyle bir fark var mı? Yok. Yani bunlara vakit bulup aklınız eriyor da peki, şu listeye bir bakıp da "Ya, muhalefetin de verdiği kanun teklifleri var, hiç olmazsa göstermelik olarak bari olsa şunları da listeye koyalım da bunu da arkadaşlar tartışmış gibi yapsın." O da olmuyor.
Dolayısıyla, aceleden başımıza gelenler bunlar. Bunları oturup tartışmamız lazım. Bu şekliyle çıkarsa yine bu kanunun içerisinde de olduğu gibi Anayasa Mahkemesinden dönecek, yarın tekrar bir daha düzeltme yapmak zorunda kalacağız. Biraz daha bu konularda dikkatli olalım diyorum. En azından bu tali komisyon raporlarını ya bekleyelim Sayın Başkan veya bir alt komisyon kurup bunların biraz daha ayrıntılı incelenmesini sağlayalım diyor, saygılar sunuyorum.