SADULLAH KISACIK (Adana) - Şimdi, bu, özellikle AR-GE yasası aslında birçok boşluklarla dolu yani temel sıkıntımız orada şu: Biz sanayicimize, girişimcimize hâlâ AR-GE kültürünü vermeden, o bakış açısını vermeden kanun çıkartıyoruz, destek çıkartıyoruz. Şunu iddia ediyorum: Ben yönetim danışmanıyım, sektörü bildiğim için söylüyorum -bununla ilgili yazılım yapan arkadaşlarımız, AR-GE faaliyetlerine yönelik yazılım yapan arkadaşlarımız da var- bu AR-GE faaliyetlerinin yüzde 70'i süreç bazlı gidiyor, işin sonucunda bir AR-GE yok. Yani herkes fabrikasında bir düzen kuruyor, bunun danışmanları var, mali müşavirlik yapmış, bu konuda uzmanlaşmış danışmanlıklar var, vesaire var; bu arkadaşlar geliyorlar size bir sistem kuruyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Adana) - İşte bunu kart basma süreçleri var, vesaire var, bir sürü mevzuatı var falan, o mevzuata uygun hareket ediliyor ve sonuç olarak da -teknokentler için de bu geçerli- hep bir süreçlerimiz var ama o sürecin sonucunda ne kadar AR-GE faaliyetleri var ve bu AR-GE faaliyetleri ne kadar gerçekçi, bunu ilgili bakanlıklar ölçmüyor. Hatta bazen ilgili bakanlıklar gururla şunu söylüyor, diyor ki: "Bakın, teknokentlerde şu kadar AR-GE faaliyeti gerçekleşti ve bunun sonucunda da şu kadar mal satıldı yani şu kadar hacim var." Aslında o hacmin birçoğu belki de vergiden kaçınmak için "Yani ben AR-GE faaliyeti gerçekleştirdim, bu ürünü de yaptım, bak bu ürünü satıyorum." gibisinden afaki fiyatlarla gerçekleştirilmiş ürünler.

Bu yüksek maaşların büyük kısmı şundan olabilir: Mesela Bakanlık olarak ilk önce, buraya kanun teklifi getirmeden önce şunu sorardım: "Ya, gel bakayım, sen AR-GE'de maaşı yüksek bu kadar personel, adam göstermişsin. Senin fabrikanda başka bu kadar yüksek maaş alan kaç tane adam var, bir gel bakayım. Gel bakayım, hani sen AR-GE'de bize ödettiğin bu maaş kadar kaç tane fabrikanda aynı şekilde veriyorsun? Bir ona bakalım."

İkincisi: Şimdi, bu AR-GE faaliyetlerinde patronların çoğu, yöneticilerin çoğu, şirket sahiplerinin çoğu kendilerini AR-GE faaliyetlerinde gösterip oradan huzur hakkı alıyorlar ve o huzur hakkı da işte gelir vergisinden muaf olduğu için aslında örtülü olarak oradan kâr transferi yapıyorlar. Bu da bir gerçek.

Şunun da dikkate alınması lazım bu işin doğru yürümesi için: Şirket ortakları bu işe girmesin.

Bir de ben şunu sormak istiyorum: Bu, 326 kişinin kaçı şirket ortağı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Adana) - Onun da bilgi olarak verilmesini istiyorum.

Teşekkür ediyorum.