HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Aslında bu maddeye baktığımızda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan değişiklikle sağlık alanında faaliyet yürüten kamu idarelerinin ve sermayesinin yarısından fazlası TÜSEB'e ait şirketlerden ihale yapılmaksızın mal, hizmet ve danışmanlık alımı yapabilmesinin önü açılmaktadır. Bu düzenleme, kamu kaynaklarının kullanımında şeffaflık, denetlenebilirlik ve eşit rekabet ilkelerini zayıflatan ciddi bir ayrıcalık yaratmaktadır. Kamu alımlarında temel alınması gereken kamu yararı, uygun maliyet ve hesap verebilirlik ilkeleri bu tür istisnalarla açıkça ihlal edilmektedir. Teklif idareye geniş bir takdir yetkisi tanıyarak kaynakların belirli kişi, şirket ya da yapılara yönlendirilmesine olanak sağlamakta ve keyfîliğe açık denetim dışı uygulamalara kapı aralamaktadır. Bu iktidar döneminde Kamu İhale Kanunu yaklaşık 200 kez değiştirilmiş ve özellikle istisnalar maddesine sürekli yeni fıkralar eklenmiştir. Alfabetik sıralamanın tükendiği noktada (z) harfinden (aa) fıkrasına geçilmiş ve böylece yasa neredeyse istisnalar rejimine dönüşmüştür. Bu uygulamaların etkisi Sayıştay raporlarına da yansımış ve yüzlerce kamu kurumunda milyarlarca liralık alımın doğal afet, aciliyet ve toplum sağlığı gibi istisnai nedenleri bulunmaksızın ihale dışı bırakıldığı tespit edilmiştir. Siyasi iktidar, uzun süredir kamu kaynaklarını kendisine yakın vakıf, dernek ve cemaatlere aktarmakta ve bu aktarım kimi zaman doğrudan bağışlarla, kimi zaman ise ihale süreçleri aracılığıyla dolaylı olarak gerçekleştirilmektedir.

BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Kanun şeyini okuduysanız orada çok açık bir vurgu var, o da kamu kuruluşlarından alınması yani Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve onun kuruluşları kamu kuruluşları, dolayısıyla özel sektöre açılmıyor. Bu, diğerlerinden farklı, zannedersem bunu daha fazla konuşmaya gerek yok. Kamudan alınacak, kamudan alınmanın önü açılıyor, diğer uygun olmayan, fırsatçı şirketlerin veya teklif verenlerin de devre dışı bırakılması sağlanıyor. O bakımdan, bu çok önemli.

HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Evet yani bizim de kaygılarımız bu noktada, önemli olduğu için yani.