ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekillerini ve bütün katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, usul üzerinde söz aldım. En son görüştüğümüz torba kanununda da aslında usul üzerinde söz aldığımda benzer meseleleri söylemiştim.

Sayın Başkan, toplumun bizden beklentileri ve burası Parlamento ve Plan ve Bütçe Komisyonundayız. Toplumun beklentisi nedir? Mesela asgari ücret güncellenmesine ilişkin olarak bütün toplum ayakta, bununla ilgili bizden beklenti var. Yine gelen kanun tasarısında buna ilişkin herhangi bir durum yok. En düşük emekli maaşıyla ilgili... Artık bakın, bugün enflasyon da açıklandı -birazdan onun rakamlarını da hepimiz göreceğiz zaten- hadi bunu beklediniz diyelim, bugün enflasyon açıklanıyor, en düşük emekli maaşıyla ilgili şu görüştüğümüz torba kanun teklifinde bir düzenleme yine yok. Yani şimdi, hani ne var? Bakacağız, bana göre hiç gerek de olmuyor, hatta çok mahzurlu olan maddeler var, özellikle TSK'yle ilgili maddeler son derece sıkıntılı. Bunları maddelere geldiğinde veya geneli üzerinde detaylı bir şekilde konuşacağız.

Yani burada bir kişiye yönelik düzenleme yapıyorsunuz, toplum, 4,5 milyon emekli en düşük emekli maaşı artışı bekliyor, ona ilişkin düzenleme yapmıyorsunuz veya işte çalışanların yüzde 42'si asgari ücretli, asgari ücretin değişmesi tabii diğer çalışanları da etkileyecek yani 20-30 milyon çalışan buradan bir haber bekliyor yani "Birazcık, birazcık refahımda azıcık bir artış olabilir mi? Açlıktan biraz kurtulabilir miyim?" diye bizden bir haber bekliyor, siz bir kişi için Komisyon topluyorsunuz ya. Böyle bir şey olabilir mi! Nerede bu Parlamento! Hadi, Silahlı Kuvvetler istedi, hadi yürütme istedi, niye isteklerini bilmiyoruz. Bu hatalar geçmişte de yapıldı, FETÖ'den ders alınmadı bu ülkede yani FETÖ istediği için de özel düzenlemeler yapılmıştı, en sonunda 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunuldu yani yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bütün kuralları altüst edecek şekilde bir düzenlemeyi buraya getiriyorsunuz fakat toplumun yarısından fazlasının beklediği işlere yönelik hiçbir şey yok arkadaşlar elimizde.

Başka ne var? Mesela, şimdi, TÜFE'ler açıklandı, yüzde 35,05 geldi yani 35,1. Buna göre vereceğimiz SSK, BAĞ-KUR emeklileri yanlış hesaplamadıysam 16,7 zam alacak, memurlar ve memur emeklileri de 15,6 zam alacak arkadaşlar bu kadar yüksek enflasyonda. Bir şey daha olacak, bu akşamdan itibaren, bugünden itibaren akaryakıt, sigara, alkol, tepeden tırnağa her şeye zam gelecek çünkü otomatiğe bağlandı, yurt içi ÜFE'deki artış kadar orada zam gelecek, yüzde 15,7 zam gelecek buralara. Şimdi, yangın daha da büyüyecek ama bütün bu durum ortadayken bu kanun teklifinde Sayın Başkan, vatandaşı ilgilendiren, asgari ücretliyi, emekliyi ilgilendiren meselelerin olmamasını ben büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Diyeceksiniz ki: "Verin, olsun." Veriyoruz, verdiğimiz kanun teklifleri bekliyor, geçen söyledim size. Niye gündeme almıyorsunuz bizim kanun tekliflerimizi? Yani bizim bu sorunların hepsini çözecek kanun teklifimiz var. En düşük emekli maaşıyla ilgili ayarlama, seyyanen zamla ilgili ayarlama, bayram ikramiyeleriyle ilgili ayarlama, vergi dilimleriyle ilgili adaletsizlik, bunların hepsine ilişkin kanun tekliflerimiz var, önergelerimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Bunları gündeme almıyorsunuz, gidiyorsunuz, dediğim gibi kişiye özel düzenlemeleri gündeme diyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil.

Ya, uzmanlar, müfettişler... Burada sözü verildi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı söz verdi, siz de doğru bulduğunuzu söylediniz hatta diğer milletvekilleri, diğer siyasi partilerin milletvekilleri de "Evet, mutlaka yapılmalı." dedi, değil mi? Uzmanların ve müfettişlerin maaşını düzeltme meselesi, gene yok. Ya, topluma karşı bir sorumluluğumuz var bizim ya, burada söz verildi ya. Hiç kimse sözünün arkasında durmuyor bu memlekette. Böyle bir şey olabilir mi? Ocakta yapılacaktı. "Hadi, ocakta asgari ücreti düşük vereceğiz. Şimdi size para verirsek ortaya çıkar bilmem ne." diye AK PARTİ Grup Başkanının böyle bana göre anlamsız bir gerekçesi oldu. E, şimdi, temmuz geldi, tatile gidiyor işte Meclis. Niye yapılmıyor bunlar? Yani bu, doğru bir şey, yapılması gereken bir şey. Yani bu insanlar... Yoksulluk sınırının altında maaş alan bir müfettiş olabilir mi, bir uzman olabilir mi? Böyle bir ülke nasıl kalkınır? Bunları görmeyeceğiz, ondan sonra geleceğiz burada, yok bilmem ne komutanının süresi doluyormuş da...

Bir baksınlar bakalım ya, askerlerimiz burada, Bakan Yardımcıları burada. Bizim kadar yaşlı bir Silahlı Kuvvetleri nerede var bu kadar genç nüfusta? Yaşı 65 olan bir Genelkurmay Başkanı var mı NATO ülkelerinde? Şimdi, birazdan sayacağız, 32 tane NATO ülkesinde yaşı 65 olan bir genelkurmay başkanı yok. Hâlâ 72'nin peşindeyiz. Böyle bir şey olamaz! Bu kadar genç nüfus var, askerlerimizi yaşlandırıyoruz. Niye yapıyoruz bunu? Bunu kim talep ediyor da yapıyoruz? Bunun arkasında ne var? Askeriyenin kurallarını biz bu kadar bozarsak daha sonra bu bozduğumuz kurallar bizi nereye götürür? Bunları geçmişte yaşadık arkadaşlar ya! Hem adaleti bozduğumuzda yaşadık hem de askeriyeye müdahale edildiğinde, Ergenekon operasyonlarında, Balyoz operasyonlarında askerleri, vatansever askerleri tasfiye etmenin bedelini bu ülke çok ağır yaşadı. Şimdi, kimi tasfiye ediyorsunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Başkanım.

Anlaşılır gibi değil. Olmaz ya, içimiz yanıyor ya, böyle bir şey olmaz ya! Hakikaten olmaz böyle bir şey ya! Kabul edilebilir bir şey değil, bu kabul edilebilir bir şey değil.

Konuşuyoruz, ediyoruz, büyük ihtimalle bütün arkadaşlar -milletvekili arkadaşlar için söylüyorum- vicdan sahibi olan insanlar bize hak veriyor fakat elimize hiçbir şey geçmiyor, yine hiçbir meseleyi çözemiyoruz. Bunları kabul etmek mümkün değil. Birazdan genelinde bu askerlerle ilgili meseleyi daha fazla konuşacağız.

Sayın Başkan, sizden tekrar istirham ediyorum, toplumun meselelerine eğilelim, biz Parlamentoyuz, biz bir erkiz, burası Plan ve Bütçe Komisyonu. Bu Komisyon bu Parlamentonun en prestijli Komisyonudur. Tabii, prestij sorumluğu da birlikte getiriyor, üzerimizde çok ciddi sorumluluklar var. Bunlara ilişkin bir şeyler yapmamız lazım fakat toplum bizden bir haber bekliyor, bir müjde bekliyor, müjde olmasa bile biraz dertlerinin sarılmasını bekliyor ama biz burada... Yani iktidarın talimatları çerçevesinde hareket eden bir Parlamentoyu ben kabul etmiyorum, böyle bir şey olamaz.

Teşekkür ederim.