| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/694) (Alt komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 01 .04.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, bürokrat arkadaşlarım ve kıymetli basın mensupları, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, meseleyi uzunca tartıştık ama benim düğmeye basarken kafamdaki soruyu Barolar Birliği Temsilcimiz biraz daha açmış oldu. Sonraki maddelerle de bağlantılı olarak, Sayın Genç'le de tartıştık ama, benim merak ettiğim burada şeyler vardı, şimdi biraz daha ayyuka çıkmış oldu açıkçası. Burada sadece Borçlar Kanunu'na refere ederek genel bir şey yapmış oluyoruz. Sayın Ergün'ün söylediği maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu'na refere ederken şimdi önce genel şartlara bakacağız. Bu kanun diye getirmişiz ama arkada uzunca "tanımlar" maddesini düzenleyen ve birçok maddeyi kaldıran bir maddemiz var.
Şimdi, ben döndüm, arkadaşların kırmızıyla neleri kaldırdığına baktım. Yani o kadar çok şey var ki buradan kaldırıp sizin genel esaslara koymanız... Sorumlulukla ilgili, mali sorumluluk sigortası içindeki hususlar, 17, 18 zorunlu mali sorumluluk sigortasıyla hak sahipleriyle ilgili maddeler. Açıkçası sizin tarife koyma hakkınız bile buradan kalkıyor. Yani sadece genel şartları belirlemek tarifeye dâhil mi değil mi? Örnek söylüyorum. Yani kaldırdığınız maddenin... Örnek olarak söylüyorum, Ahmet Bey, yani o kadar çok şey kaldırıyorsunuz ki, 6 tane, 7 tane madde, bunun içinde tamamen sorumluluk var.
Bakın, şimdi, bir sorunu çözeceğiz derken başka bir sorun ortaya çıkarmayalım. Evet, Şoförler Odası diyor ki: "Bizim primler yükseldi, bizim derdimiz bu." Vatandaş diyor ki "Bizim prim yükseldi." ama az önce Sayın Ergün'ün söylediği gibi bir sorumluluk varsa bunun da bir şekilde girmesi lazım. Sizin mahkemeye gitmeyi engellemek yerine, tamam, tahkime gitsin, hak ettiğini alsın, süreyi kısaltalım ama, tazminatın miktarının düşürülmesine yönelik bir çalışma yapılmasını ben anlamıyorum. Yani siz genel esasları koyun, genel şartlarda belli şeyler koyun. Onun dışında, hem arkadaşlar yine itiraz ediyor ama, bir şekilde başka bir düzenleme Sigorta Tahkim Kuruluna giderse de yani bir ara formül olsun ama tamamen borçlar hukukuna göre yapılan buradaki tazminatla ilgili şeyleri kaldırmamız sanki biraz daha büyük sorunlara yol açacak gibi görünüyor. Yani kaldırdığımız maddelere hiç bakmadığımız için adı geçiyor yukarıda. 17, 18, 19 diye sayıyoruz. Ama içine bakıyorum, "...mücbir sebepten veya hak sahibinin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur." diyor. Bu kadar ayrıntılı yazmışız.
Şimdi, Borçlar Kanunu'nda bütün bunlar var mı? Yeniden refere edildiği zaman olacak mı? Bu kanun yerine kaldırdığımız Karayolları Trafik Kanunu, arada ne fark var? Yani buradaki koyduğumuz Karayolları Trafik Kanunu dışında başka bir şey mi var ki tekrar dönüp buraya... Gerçekten benim onlarla ilgili kafam karıştı biraz. Şimdi Sayın Ergün söyleyince bir daha düşünmek gerektiğini size söylüyorum çünkü birçok şey var orada. "Tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran hâller" demiş mesela. Siz bunu esaslarda mı belirleyeceksiniz? Yani esaslara koyduğumuz zaman o kadar şey olacak mı? Tekrar dava açamayacaklar mı? Siz bunu yaptığınız zaman hâkimlere dava açtılar. Zaten siz standardı belirleseniz, bunlara ellemeseniz ne olur? Yine buradan çıkarak o standarda uymazlar mı? Ben onu anlayamadım bir türlü. Bütün bu maddelerin kaldırılması sadece sizin standartları mı geçerli kılacak hukuki açıdan? Yani siz sadece yine genel şartları belirleseniz buradaki yetkiye istinaden, o genel şartlar içerisinde de standartları koysanız, bu kadar hükmü kaldırmadan koyduğumuz zaman... Zaten sorumluluk varsa bunlar ekstra durumları düzenliyor yani sorumluluğu yoksa zaten mahkemenin de aleyhte karar vermesi mümkün mü bilmiyorum. Hukukçu arkadaşlar, Adalet Bakanlığı da buradadır. Sadece baroya sormayalım Sayın Başkan.
Yani burada kanunun kendisine göre, kafasına göre karar verme şansı yok. Sadece tazminat ve miktarıyla ilgili sıkıntımız var. Zaten sorumluluk yoksa tazminat ödenmesine karar veremez ki. Şimdi biz öyle bir şey yapıyoruz ki burada sorumluluğun bazı kısımlarını da, zannediyorum, ortadan mı kaldırıyoruz gibi bir şeye kapılıyorum. Bu 18, 19, bir tek zaman aşımıyla ilgili hususta belki sizin söylediğiniz birikme şeyleri var ama hukukta genel bir "zaman aşımı" kavramı olduğu için Borçlar Kanunu'na mı refere edeceğiz? Örnek 24'üncü madde gitti, genel kurallar mı geçerli olacak? Yani birçok şey var burada. Eğer dava cezayı gerektiren bir fiilden doğmakta veya Türk Ceza Kanunu'nda fiil için öngörülmekteyse tazminat davasında bu zaman aşımı uygulanır. Şimdi bu kalktı mı? Yani Ceza Kanunu'ndaki zaman aşımına mı uyacağız? Yani birçok şey var. Bunları hiç konuşmadan kapattık ve kaldırdık yani vatandaşın birçok düzenlemeyle burada elinden dava açma hakkını aldık; kamulaştırmalarda aldık. Birtakım şeylerde geriye yönelik devam eden davaları buraya koyduk. Onun için ben size kitabı söylerken, "Torbadaki Hukuk" kitabının alt başlığı "Kanun Eliyle Hukukun Katli" dedim. Yani kanun yaparken de insanların hakkını, dava açma hakkını, birtakım şeylerden tazmin isteme hakkını da elinden almayalım diyorum bir defa daha, sonraki maddelerle de bağlantılı olduğu için, çünkü buradan başlıyor. Burada koyduğumuz şeyi eğer koyarsak, tazminatın biçimini ve kapsamını kaldırdığımız zaman, o zaman bizim genel şartlarda belirleyeceğimiz şekilde ancak müracaat edebilecekler. Aksi takdirde, maddi-manevi tazminatla ilgili kısımlarda biz düzenleme yapmış olacağız. Genel hükümlerden farklı. Eğer bizim yaptığımız da yoksa o zaman Borçlar Kanunu'na gidecek diye anlıyorum ben.
Tekrar size ve arkadaşlara, hukukçulara bir daha sormuş olayım, dikkatinize getirmiş olayım.
Teşekkür ederim.