BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, çok teşekkür ediyorum.

Ben aynı zamanda tüm Komisyon üyelerimize de değerli soruları ve değerlendirmeleri için teşekkür ediyorum. Bu bize Somali-Türkiye ilişkileri çerçevesinde daha fazla, daha derinden değerlendirme fırsatı verdi.

Yani biz hep şunu ifade ediyoruz zaten: Türkiye bir başka ülkeyle herhangi bir ilişki geliştirdiğinde aslında bu ilişki kazan-kazan temeline dayanır ve Türkiye bir yere gittiğinde inşa faaliyetlerinde bulunur, yıkım faaliyetlerinde bulunmaz; bu, tarih boyunca da böyle olmuştur.

Ben yine kendimden örnek vererek ifade etmek istiyorum: Ben kendi şahsım da Somali'ye gittiğimde insan kemiklerinden oluşan o yığını da gördük. Şimdi, bugünkü konuştuğumuz çerçevede onu geride bırakan ve enerji boyutunda daha stratejik alanlarda ilişkilerin derinleştirildiği, geliştirildiği, askerî birlik ilişkilerinin, ekonomik ilişkilerin geliştirildiği ama 400 milyon dolara yakın bir ihracata ulaşıldığı bir boyuttan bahsediyoruz ve inşallah bu daha gelişerek de devam edecektir.

Ben tekrar teşekkür ediyorum.

Burada tasarrufla ilgili ben yine müsaade ederseniz şurada bir şeyi ifade etmek istiyorum: Tasarrufun aslında herhangi bir şeyin harcanmaması olarak tanımlanmaması gerekir, ifade edilmemesi gerekir diye düşünüyorum. İsraf edilmemesi tasarruftur yani 1 yatırdığınız da eğer 100 kazanacaksanız, 10 kazanacaksanız aslında o yatırım son derece değerli bir yatırımdır. Dolayısıyla, eğer 100 yatırdığınızda veya 1 yatırdığınızda hiç kazanmayacaksınız, evet, o israftır. Dolayısıyla, buradaki kazanma tek taraflı bir kazanma da değil her iki ülkenin de kazanması açısından, aynı zamanda da belki değeri bile ölçülemeyecek şekilde aslında bölgenin istikrarına ve kalkınmasına da katkı sağlayacak. Özellikle stratejik yerleşim yerinde düşündüğümüzde son derece kıymetli diye düşünüyorum ben.

Bu 3'üncü maddede 3.2'de zaten soruların çoğunun cevabı da burada, şu anda görüştüğümüz maddede de ifade ediliyor. Anlaşmanın alıcı, bahse konu binaları, mülkiyetlerini devraldığı tarihten başlayarak diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi'ne uygun olarak münhasıran büyükelçilik faaliyetleri için kullanacağını taahhüt eder. Alıcının Ankara'daki büyükelçiliğinin faaliyetlerine son vermesi hâlinde binaların mülkiyeti donöre devredilecektir. Dolayısıyla, başka bir yere taşınması durumunda da yine biraz önce de Sayın Genel Müdürün ifade ettiği şekilde, yine Bakanlığımızın izni alınarak, başka bir şekilde kullanılabilecekse ancak izin alınarak mümkün olacaktır, onu da bir kez daha hatırlatmak istedim.

Ben tekrar teşekkür ediyorum.

Buyurun lütfen