MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkanım, ben şunu o zaman kısaca "Sayın Bakan, hepsini konuştuk." diye uyarmış olayım, o da kayda geçsin.

Dün burada -Sayın Savaş yok- kamu bankalarının görev zararlarını da tartıştık, burada bankaların Merkez Bankasından para kullanmasını da tartıştık, o kriz sonrası düşürülmesi, kademeli olarak hazinenin avanslarının sınırlanması... Yeniden bir likiditeye gitmeyelim diye uyarıyorum. Bir likidite ayrı bir şey, bunun Merkez Bankasının likidite yönetiminin dışına çıkarak "lender of last resort" demek "para vermek" demek değil, paranın fiyatını belirlemektir. Yani az önce Sayın Turhan söylüyordu, benim doktora tezim de bu ve kendisi bakarsa İMKB yayınları arasında... Bilmiyorum baktı mı oradayken ama o zaman BİST değildi işte İMKB'ydi.

BAŞKAN - Kırkpınar'a çevirdiniz Plan Bütçe komisyonunu.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Orada "Merkez Banklarının Değişen Rolü ve Para Politikası Uygulamaları" diye ve de Merkez Bankasının miktar belirleyemeyeceğini, faizi belirleyeceğini ortaya koyan, olmadığı zaman da Kasım 2000 krizindeki gibi Minsky tipi kriz olacağını söylüyor.

İBRAHİM MUSTAFA TURHAN (İzmir) - Mehmet ağabey, buraya çıktım, yukarı oturdum hâlâ sataşıyorsun ya!

BAŞKAN - Kifayetimüzakere yeter.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben sadece sataşmadım ya, "Baktım." dersin. İMKB'yken baktıysan yayınlar listesinde Mehmet Günal'ın orada bu konuda tezi var diyorum, doktora tezi var.

Sayın Bakanım, şunu söylüyorum: Ben, Merkez Bankasına başladığımda reeskont kredileri vardı, ben de Mali Tahliller ve İstihbarat Biriminde başladım. 1989 yılında orta vadeli kredilerde reeskont yani bankalara teminatlar üzerinden, senetler üzerinden kredi vermeyi bıraktık. Kısa vadelilere Eximbank kuruldu, orta vadelilere Kalkınma Bankası kuruldu, oraya devrettik. Benim kaygım şudur: Likidite yönetimi, enflasyon derken Merkez Bankasının dışında bir otorite tarafından, o konuda da uzman olmayan, sadece takas işlemleri yapmak üzere kurulmuş olan bir banka nezdinde bir para piyasası tesis edilerek likidite yönetiminin...

BAŞKAN - Hâlihazırda zaten var.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, ben sonucunu söylüyorum.

Yani sonucunda normalde olan şey ayrı. Normalde olan, normal bir banka gibi gidip almanız. Yani gün içi işlemler gibi, normal likidite, bankanın aldığı ayrı ama orada ayrı bir piyasa kurulması... Siz ne diyorsunuz? "Dışarıdan para gelecek." Derdimiz o değil mi, Takasbanka bu yetkiyi vermemizin nedeni? Herhangi bir karşı taraf olmadığı zaman ne zararımız olacak, onu sorduk dün. O zaman, dışarıda engelleyen kişiler güvence istiyor, işte "Avrupalı" bilmem ne dedi arkadaşlar. Bilmiyorum, başka bir gerekçesi varsa, merkezî, karşı taraf olmanın bize bir getirisi ne olacak? Yani burada ayrı bir piyasa kuruluyor gibi geliyor, onu söyledim.