KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Merkez Bankası Başkanımız, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yeni yasama yılının Türkiye Büyük Millet Meclisine, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Başkan, sunumunuz için size ve ekibinize teşekkür ediyorum.

Tabii, çok negatif bir tablo çizildi bu ana kadar ama küresel gelişmeleri, bölgesel gelişmeleri ve Türkiye'nin öznel şartlarını düşündüğümüzde ve açıklanan makroekonomik verilere baktığımızda aslında Türkiye'nin, Türkiye ekonomisinin öngörülen doğrultuda ve iyi bir yolda olduğunu söylemek rahatlıkla mümkündür.

Son açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarına göre Türkiye 1,5 trilyon dolarlık bir ekonomi oldu. Kişi başına düşen millî gelir 17 bin dolara ulaştı ve ilk defa gelişmiş ülkeler seviyesinde kişi başına millî gelire ulaşmış olduk. Bunun sürdürülebilir hâlde olmasını umut ediyoruz.

Merkez Bankasının son yaptığı sunumdan sonra önemli gelişmeler oldu. Dezenflasyon süreci devam etti eylül ayına kadar, son aya kadar. Türkiye'nin risk primi azalmaya devam etti; rezervlerimiz, Merkez Bankası rezervleri arttı. Dolayısıyla Türkiye, az önce söylediğim gibi, büyüyen, aynı zamanda ihracatı artan, borçluluk bakımından dünyanın en az borçlu ülkelerinden biri olarak da öne çıkıyor.

Kuşkusuz, enflasyon meselesi en önemli meselemiz. Bununla beraber oradaki gelişmeyi de görmek lazım. 2024 yılının Mayıs ayındaki zirveden sonra 40 puanın üzerinde, yaklaşık 42 puan kadar enflasyonda bir düşüş sağlandı. Bunun önemli bir başarı olduğunu da vurgulamamız lazım. Kuşkusuz, öngörülemeyen gelişmeler oldu, sizler de bahsettiniz. Bunlar işte don etkisi, kuraklık etkisi vesaire. Bunların önümüzdeki dönemde de yine enflasyon üzerinde bir etkisi olacak mıdır veya bu konuya ilişkin öngörünüz nedir, bunları sormak isterim.

Erhan Bey farklı bir şey söyledi ama ben de tam tersine, maliye politikalarıyla yaptığımız çalışmaların desteklenmesi gerekir yönünde yine siz tarafından, yani Merkez Bankası yetkilileri tarafından bir açıklamanın geçmişte olduğunu hatırlıyorum. Dolayısıyla bu anlamda detaylandırılmasına ihtiyaç olan ne olabilir, bunları da sizden duymak isteriz.

Tabii, bu süreçte Merkez Bankasının uyguladığı sıkı para politikası bağlamında iki konu üzerinde tartışma yoğunlaşıyor. Bunlardan bir tanesi servet etkisi meselesi. Servet etkisiyle yeniden enflasyona dönen, enflasyonu kamçılayan bir sürecin yaşandığı ifade ediliyor. Yine, bununla beraber arz eksikliği etkisi. Yine bunun da enflasyonu tetikleyen, destekleyen bir unsur olduğu söyleniyor. Bizler işte sanayicilerle görüştüğümüzde benzer sıkıntıları duyuyoruz. Dolayısıyla kredi musluklarının biraz daha açılması, nakit ihtiyaçlarının bu şekilde karşılanması gibi serzenişlere bizler de şahit oluyoruz. Neticede sanayi kazanımlarının elden kaybolacağı bir noktaya doğru da gitmemesi gerekir. Zira, sonradan onların toparlanması çok daha maliyetli bir hâle gelebilir. Ben, bu konudaki değerlendirmelerinizi de açıkçası duymak istiyorum.

Ben, tekrar sunumunuz için çok teşekkür ediyorum.

Herkese saygılar sunuyorum.