MEHMET ATMACA (Bursa) - Evet, biz daha evvel Sumud Filosuyla katılmaya çalıştığımız bir organizasyonda ona katılamamıştık, Özgürlük Filosuna katılma fırsatı bulduk.

Tabii, orada yaşamakta olan zulmün artık kelimelerle ifade edilecek sınırı aştı ve fiilen elimizden geleni yapabilmiş olma adına bu yola çıktık. Karşılaştığımız sonuçlar, göze aldığımız durumlar vardı. O münasebetle, sürpriz bir şeyle karşılaşmış değiliz ama tabii, bu işin Türkiye içinde bir kısım istismarlara maruz kaldığını görmek de beni üzüyor. Biz orada sadece oradaki insanımıza moral vermek adına, bir de sivil halkların devletleri harekete geçirme konusunda baskı yapması amacıyla gittik. Maruz kaldığımız muameleler oradaki insanların çektiği zulümler karşısında şikâyet edilecek konular değil, o manada onu asla büyütmüyorum. Dolayısıyla, oraya gitmiş bazı insanların yaşanmışlıklarını böyle ajitasyon yaparak anlatmaları beni üzmüştür.

Umuyorum siyonizmin dünya tarafından tanınmasına katkı sağlayan bir hareket olmuştur. Bu barışa -barış değil de ateşkese- etkisi olduğunu biz düşünüyoruz. Umuyorum bundan sonraki süreçte sivil toplumların da bu siyonizmin amaç ve hedefleri doğrultusunda yapacağı çalışmalarla ilgili dikkati olur ve buna fırsat verilmez.

Genel itibarıyla bu kadar. Biz şunu da ifade etmek istiyoruz: Biz bu yola çıktığımız günden döndüğümüz güne kadar hiçbir devlet yetkilisiyle asla ve asla muhatap olmadık, bizi kimse aramadı. İşte, yolculuk sırasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin bize sahip çıktığı, koruduğu gibi iddialar doğru değil, zaten açık denizde böyle bir şeye ihtiyaç yok. Açık denizde biz İsrail'in saldırısına maruz kaldık, orada da hiç kimse yoktu, hiçbir devlet yoktu. Gözaltına alındığımız süreçten sonra İsrail genel politika olarak bizi çok uzun süre tutuklu tutmak istemedi çünkü dünya gündeminden bir an evvel düşmesini istediği için. Bizimle birlikte Avrupa Birliği ülkelerinden 4 tane ülkenin 5 milletvekili daha vardı ve hepimizi aynı anda "deport" etti. "Deport"ta bir süreç yaşandı; bizim direkt İsrail'den Türkiye'ye uçuş olmadığı için bir aracı devlet vasıtasıyla ancak "deport" edilebiliyorduk; orada bir süreç oldu, o yüzden biz diğer milletvekillerinden bir on beş saat daha fazla orada beklemek zorunda kaldık.

Genel itibarıyla bu böyle. Ben milletimizin duası ve desteği için çok teşekkür ediyorum. Meclisimizin de o gün konuyu gündem ederek bir kınama yayınlaması, doğrusu bizi de çok mutlu etmiştir. Destek veren ve dua eden herkese çok teşekkür ediyorum.

Sağ olun.