KOMİSYON KONUŞMASI

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, bürokratlarımız, değerli basın mensuplarımız; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu dönemin de karşılıklı saygı ve anlayış içerisinde, yapıcı eleştirilerle, milletimizin yararını önceleyen çalışmalarla geçmesini temenni ediyorum.

Önümüzdeki (2/3309) sayılı Vakıf Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi geniş kapsamlı olup birçok farklı kanun ve düzenleme içeren bir torba teklif niteliğindedir. Tarım ve Orman Komisyonunda da millî parklarla ilgili yine bizim Komisyonumuzu ilgilendiren, turizmle ilgili bazı maddeler var, orada da aynı şekilde bir torba kanun gibi görüşülüyor şu anda.

Teklifte yer alan pek çok madde, kamu mülkiyeti, vakıf taşınmazları, kültürel mirasın korunması, turizm yatırımları ve doğal alanların yönetimi gibi son derece hassas alanlarda kapsamlı değişiklikler getirmektedir ancak bu değişikliklerin önemli bir kısmı kamu yararını gözetmekten uzak olduğu gibi, anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkı, eşitlik ilkesi, hak arama özgürlüğü, idari, şeffaflık ve hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi sakıncalar barındırmaktadır. Aynı konuda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarının yetki devriyle uzmanlık alanlarının dışındaki konularda görevlendirilmesi kamu yönetimi açısından da sakıncalar doğuracaktır. Özellikle doğal ve kültürel mirasımızın ortaya çıkarılması, ihyası ve korunması alanındaki kurumsal dağınıklık ciddi riskler getirmektedir. Bu konuda uzmanlaşmış ve kurumsal hafızaya, deneyim ve bilgi birikimine sahip kurumlar varken yetkinin ölçüsüz ve sınırsız bir şekilde başka kurumlara terki bana göre uygun değildir.

Gündeme gelen pek çok teklifte olduğu gibi burada da birçok yetkinin Sayın Cumhurbaşkanına verildiğini görmekteyiz yani Anayasa Mahkemesinin (AYM) iptaline gerekçe olan yasayla yapılması gereken düzenlemelerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılmasının bu yöntemle aşılmaya çalışıldığını görmekteyiz; bu, Anayasa'ya göre Meclisimize verilen yasama yetkisinin yürütmeye devri anlamına gelmektedir. Yapılacak olan düzenlemelerde kanun maddelerine daha açık ve belirleyici sınırlarda makul ölçülerde belirlenmiş kurallar ve prensipler konulması düşüncesindeyim. Yani maddeyi kaldırmaya, yarı yarıya indirmeye ya da 3-5 katına çıkarmaya gibi sınırları ölçüsüz yetkilerin makul olmasına özen göstermeliyiz.

Her ne olursa olsun Anayasa'mız bizim çatımız ve bizim yasama yetkimizi bu çatıya uygun olarak kullanmalıyız, aynı zamanda yasama önceliklerimizi de gözden geçirmeliyiz. Yüce Meclis adına denetim yapma yetkisi verilen birçok önemli kurum -özellikle Sayıştay- her yıl bir yıl önceki yılın değerlendirme raporlarını getiriyor önümüze. Çok değerli tespitleri var, önerileri var; mesela vakıflarla ilgili bu teklifte çok kritik maddeler var ama öncelik açısından baktığımızda Vakıflar Genel Müdürlüğüne dair Sayıştayın tespitleriyle ilgili getirilen eleştirileri gidermeye yönelik idari ve yasal düzenlemeleri tam olarak burada göremiyoruz. Taşınmazların yönetimi -biraz önce değerli vekilimiz anlattı- kira uygulamaları, tahsis süreçleri, iş avansları ve yurt dışı projelerinde planlama, uygulama ve denetim eksiklerine işaret ediliyor Sayıştayın raporlarında. Taşınmazların tapu kayıtlarının mevcut kullanıma uyumsuz olması da çok önemli bir sorun. Ecrimisillerin bir kiralama yöntemi gibi kullanılmasına, buna tevessül edenlerin ödüllendirilir gibi uzun süreli kiralamaya yönlendirilmeleri bizim açımızdan doğru değildir.

Bu bağlamda, idari tedbir olarak da yasal düzenlemeler açısından da bu konulara heyetimiz olarak öncelik vermeliyiz. Maneviyatı yüksek bir konunun arkasına sığınarak belediye gelirlerini de azaltmaya yönelik arka plan çalışmalarında kabul edilemez. Biraz önce 11'inci maddede... Zaten maddeler tartışılırken bunu hep beraber konuşacağız.

Değerli Komisyon üyelerim, özellikle mazbut vakıfların bize ata, dededen kalan emanet ve önemli sosyal fonksiyonları var. İşin maneviyatı, maddiyatı kadar kıymetlidir. Bu nedenle, vakfedilene sahip çıkmak, maksadına uygun kullanmak da bize düşen büyük bir görev ve sorumluluktur. Bu konularda çok daha titiz ve hassas davranmalıyız.

Bu vesileyle, çalışmalarımızda kolaylıklar dilerken maddelere ilişkin görüşlerimizi ve Grubumuzun maddeler üzerindeki önerilerini önümüzdeki dakikalarda sizinle paylaşacağız.

Teşekkür ederim.