Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 4 |
Tarih | : | 16 .10.2025 |
BAŞKAN FUAT OKTAY - Dışişleri Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, kurumlarımızın çok değerli temsilcileri, değerli katılımcılar, basınımızın değerli temsilcileri; Dışişleri Komisyonunun 28'inci Yasama Dönemi 18'inci toplantısını açıyorum.
Toplantı yeter sayımız mevcuttur, görüşmelere başlıyoruz.
Yine, her zaman olduğu gibi, öncelikle 28'inci Dönem Dördüncü Yasama Yılının ülkemize, milletimize ve yine devletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Gündeme geçmeden önce de yine sizlerle birkaç konuyu gündeme dair paylaşmak istiyorum müsaadelerinizle. Malumunuz olduğu üzere yasama yılı tatilinin bitmesini takiben Komisyon olarak 28'inci Yasama Dönemi Dördüncü Yasama Yılının ilk toplantısını bugün gerçekleştiriyoruz. Yeni yasama yılının bir kez daha verimli çalışmalara ve hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yeni yasama yılında parlamenter diplomasi kapsamında gerçekleştirdiğimiz temaslara ve Komisyonumuza havale edilen kanun tekliflerinin görüşülerek kabul edilmesine ilaveten ülkemizi ve bölgemizi ilgilendiren önemli dış politika konularında detaylı çalışmalarımıza da yine devam edeceğiz. Bu kapsamda bugün 8 adet kanun teklifini görüştükten sonra Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Nuh Yılmaz Gazze'deki son gelişmelere dair Komisyonumuzu bilgilendirecektir.
Komisyonumuzun son toplantısını gerçekleştirdiğimiz 17 Temmuz 2025 tarihinden bu yana bölgemizi yakından ilgilendiren önemli gelişmeler yaşandı, bunların başında da tabii ki Gazze'deki durum gelmekte. Bilindiği üzere İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı ağır saldırılar zamanla insanlığa karşı suçların ve savaş suçlarının işlendiği bir katliama, batılı devletlerin dahi göz yummakta ve kabullenmekte giderek zorlandıkları bir soykırıma dönüştü. Yine, batılı devletlerin bu insanlık dramına karşı tavır almaya başlamalarında uluslararası kolektif ve koordineli sivil aktivizm hareketleri son derece etkili olmuştur. Bu çerçevede insanlığın sesi olan Sumud ve Özgürlük hareketinin aktivistlerini buradan bir kez daha selamlıyorum. Türkiye'nin uluslararası alanda yürüttüğü diplomasinin önemli bir rolü olduğunu da burada yine bir kez daha vurgulamak isterim. Malumunuz olduğu üzere bu hususta biz de Dışişleri Komisyonu olarak yoğun bir çaba harcadık, tüm üyelerimize bu konuda vermiş oldukları katkılardan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Eylül ayında toplanan 80'inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında gerçekleştirilen toplantılar sırasında aralarında İngiltere ve Fransa gibi BM Güvenlik Konseyi üyelerinin de bulunduğu 10 kadar batılı ülke daha Filistin Devleti'ni tanıdıklarını açıkladılar. Anılan ülkelerin parlamento dışişleri komisyonlarına Komisyonumuz adına teşekkür mektupları gönderdiğimizi belirtmek isterim ama tabii bu da Birleşmiş Milletlerle ilgili başka bir sorunu bir kez daha gündeme getiriyor. Kaç ülke tanımış olursa olsun ne yazık ki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde bu karar çıkmadığı sürece daimi üye statüsünü kazanamıyor yani Türkiye'nin ısrarla ifade ettiği dünya 5'ten büyüktür olayını burada bir kez daha görüyoruz yani bir ülkenin iki dudağı arasında olması bir milletin kaderinin asla kabul edilebilir bir şey olmadığını burada bir kez daha görmüş oluyoruz ne yazık ki. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında ABD Başkanı Trump, Sayın Cumhurbaşkanımız ve İslam ülkeleri temsilcilerinin yer aldığı 9 lider arasında gerçekleştirilen toplantıda Gazze'de ateşkesin temini ve Gazze'nin geleceğine ilişkin hususlar malumunuz olduğu üzere görüşüldü. Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın Washington ziyareti esnasında da içerikle ilgili görüş teatileri ikili bazda devam etti. Tüm bu görüşmeler sonrasında 29 eylül tarihinde ABD Başkanı Trump tarafından kamuoyuna 20 maddelik bir Gazze Planı açıklandı. Son olarak Türkiye, Katar ve Mısır'ın da aktif rol aldığı müzakereler sonucunda İsrail ve Hamas arasında ateşkesin sağlanmasını takiben 13 kasım günü Şarm El Şeyh'de Sayın Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı, Katar ve Mısır Devlet Başkanları tarafından kalıcı barış ve refah için bir mutabakat imzalandı. Bu gelişmeler İsrail'in yürüttüğü soykırımın durdurulması, insani yardımların bir an önce bölgeye girebilmesi, rehinelerin karşılıklı teatisi ve Gazze'deki Filistinlilerin bölge dışına sürülmelerinin engellenmesi açısından son derece olumludur. Bu olumlu neticelerin alınmasında Türkiye'nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın son derece önemli ve hatta belirleyici girişimleri söz konusu olmuştur. Süreç içerisinde Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımızın verdiği katkı aynı zamanda ülkemizin bölgemizde ve küresel çapta önem ve ağırlığını da net şekilde bir kez daha ortaya koymuştur ama tabii şunu da gelişmelerden görüyoruz ki bu ilk aşamanın gerçekleşmesi boyutu da antlaşma boyutunu da son derece kırılgan bir yapıda devam ettiğini zaten gelişmelerden de izliyoruz; henüz hiçbir şey bitmiş değildir, aslında yeni başlıyor.
Değerli Komisyon üyeleri, değerli basın mensupları; Gazze barış sürecinde böylelikle ilk aşama tamamlanmak üzere. İkinci aşamada Gazze'de geçici yönetimin kurulması ve Gazze'nin acilen yeniden imarı gündemdedir. Burada önemli olan husus, Gazze'nin Gazzelilere, Filistinlilere ait olduğu hususudur. Uzun vadede Filistinlilere karşı bir asimilasyon politikası uygulanmasına müsaade edilmemesi son derece önemlidir. Yeniden imar için ortaya çıkacak maliyetle ilgili asıl sorumluluk İsrail'indir. Gazze'de barbarca bir yıkım oluşturan İsrail'in bunu tazmin etmesi gerekmektedir. Öte yandan, böyle bir soykırımın ve yıkımın insanlık tarihinde bir daha yaşanmaması için İsrail'in devlet olarak yargılandığı Uluslararası Adalet Divanındaki davayla Netanyahu ve çetesinin yargılandığı Uluslararası Ceza Mahkemesinde devam eden dava süreçlerinin sonuçlanması ve bu mahkemelerce alınan kararların uygulanması bir gerekliliktir.
Bugün Gazze'ye ilişkin gelişmelerde artık Türkiye masadadır. Her zaman olduğu gibi bundan böyle de Filistin halkının hak ve çıkarlarını korumak doğrultusunda sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Burada Filistin davasının yegâne ve nihai çözümünün 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulması olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Ümit ediyoruz ki bu barış görüşmeleri ve varılan anlaşmalarda nihai anlamda bu çerçevede bir yola girmiş olur, girer.
Bugünkü toplantımızda Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Nuh Yılmaz Gazze'deki gelişmelere ilişkin olarak Komisyonumuza kapalı oturumda bir sunum yaparak -bunu açık da yapabiliriz, kapalı da yapabiliriz, sizlerin oluruna veya onayına bağlı olarak Komisyonumuzun karar vereceğiz- bir yandan detaylı bilgiler aktaracak, diğer yandan Komisyonumuzun konuya ilişkin değerli görüş ve katkılarını dinleme fırsatını bulacaktır.
Değerli Komisyon üyeleri, bölgemizde ülkemizi yakından ilgilendiren diğer bir husus Suriye'deki gelişmelerdir. Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini koruması, barış içerisinde istikrarlı ve müreffeh bir komşu olarak Güneydoğu sınırımızda yer alması gerek siyasi gerek insancıl açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu doğrultuda çaba gösteren Şam yönetiminin desteklenmesi, başta İsrail olmak üzere Suriye'ye yönelik dış müdahalelere imkân tanınmaması ve SDG'nin Suriye'yle bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi kritik önemdedir. Bu çerçevede, SDG'nin yanlış yollara tevessül etmemesi de büyük önem taşımaktadır.
Ülkemizi yakından ilgilendiren bir diğer önemli bir husus da Rusya-Ukrayna savaşının maalesef hâlen devam ediyor olmasıdır. Ülkemiz, savaşın başından beri samimi ve ilkeli bir tutum takınarak, savaşın taraflarını bir araya getirmek ve kabul edilebilir kalıcı bir ateşkes ve barışın sağlanması için yoğun faaliyetler sürdürmektedir. Türkiye çabalarına devam edecektir. Türkiye'nin zaten buradaki kritik rolü de tekrar bir kez daha gündeme gelmiş ve zannediyorum artarak da gündeme gelmeye devam edecektir.
Değerli Komisyon üyeleri, değerli basın mensupları; Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu olarak bir önceki toplantımızdan bu yana gerçekleştirdiğimiz parlamenter diplomasi faaliyetlerimize de kısaca değinmek isterim. Bununla ilgili bilgilendirmeyi de her zaman olduğu gibi yine kısaca yapmak isterim: Avrupa Birliği Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Parlamentolar Arası 27'nci Konferansı 26-29 Ağustos 2025'te Danimarka'nın Başkenti Kopenhag'da gerçekleştirildi. Komisyonumuzdan Sayın Sena Nur Çelik Kanat ve Sayın Yunus Emre söz konusu konferansa iştirak ettiler. 15-18 Eylül 2025 tarihlerinde Letonya'nın başkenti Riga'da Türkiye Baltık ülkeleri yani Estonya, Letonya, Litvanya ve Türkiye Parlamentoları Dörtlü Dışişleri Komisyonları Toplantısı'nı gerçekleştirdik. Son derece verimli geçen toplantıda küresel meselelerde Türkiye-Baltık ülkeleri iş birliği, Ukrayna-Rusya savaşı ve NATO konuları ile uluslararası hibrit tehditler başlıkları ele aldığımız öncelikli konulardı. Toplantı gündemi kapsamında diğer Dışişleri Komisyonları heyetleriyle beraber Letonya Meclis Başkanı Daiga Mierina'yla da görüşme yaptık. Ayrıca, Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Braze'in de katıldığı bir resmî akşam yemeğine de iştirak ettik. Burada da zaten ikili yoğun temaslar devam etti.
2 Ekim 2025 tarihinde davetimize icabetle ülkemizi ziyaret eden Polonya Parlamentosu Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Pavel Koval ve beraberindeki komisyon heyetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüştük. Ticaret Bakanlığımız ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, DEİK yetkilileri de bu toplantılara iştirak ederek Türkiye ve Polonya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi, 2 ülkenin Ukrayna'nın yeniden inşasında iş birliği içerisinde birlikte katkı sağlaması imkânları hakkında da yine karşı tarafın talebi üzerine bir toplantı, katılımcılarını da bilgilendirme yapıldı. Bu konuda istişareler gerçekleştirildi ve Ticaret Bakanlığımız da zaten sonuçla ilgili de onlar da buradalardı, takibi konusunda da kendilerine gerekli bilgilendirmeyi de yapmış durumdayız.
7 Ekim 2025 tarihinde yine davetimize icabetle ülkemizi ziyaret eden Finlandiya Dışişleri Komisyonu Başkanı Johannes Koskinen ve beraberindeki komisyon heyetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir görüşme gerçekleştirdik. Gerek Baltık ülkeleri gerek Polonya ve Finlandiya heyetleriyle yaptığımız görüşmelerde karşı tarafın gündeme getirdiği temel husus devam etmekte olan Ukrayna-Rusya savaşı bağlamında ülkelerin güvenlik endişeleriydi. Görüşmelerde ülkemizin bir NATO müttefiki olarak sorumlulukları kapsamında anılan ülkelere olan desteğini yenilerken, değişik coğrafyalardan ülkemize yönelebilecek tehditler karşısında benzer şekilde NATO müttefiklerimizden destek beklediğimizi kendilerine ilettik. Doğu Avrupa'da güvenliğin sağlanmasında Ukrayna-Rusya savaşının son bulmasının önemini ve barışın sağlanması için sarf ettiğimiz çabaları vurguladık. Toplantılarda ülkelerimiz arasındaki ikili iş birliklerinin, ilişkilerinin çeşitli boyutlarına ek olarak AB'yle olan ilişkilerimizi, yeni Avrupa güvenlik mimarisinde ülkemizin oynadığı önemli rolü ele aldık ve Gazze ve Suriye'deki gelişmelere ilişkin görüş ve tutumumuzu izah ettik ama özellikle vurguladığımız konulardan biri de güvenlik konularına sadece tek boyutlu bakılmaması ve ısrarla da çifte standardın uygulanmaması noktasında Türkiye'yi ilgilendiren konularda da aynı hassasiyetin ve bölgeyi, Orta Doğu'yu ilgilendiren Gazze konusu da dâhil aynı hassasiyetin gösterilmesiydi.
Bugünkü toplantıda müzakere edilmesi öngörülen 8 kanun teklifi dışında esas komisyon olarak Komisyonumuzda toplam 37 adet kanun teklifi bulunmaktadır. 28'inci yasama döneminin başlangıcından bugüne kadar Komisyonumuzda görüşülüp rapora bağlanan 63 kanun teklifi Genel Kurulda görüşülerek kanunlaşmıştır. Öte yandan, Komisyonumuzda kabul edilen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul gündeminde yer alan teklif sayısı 95'tir. Bu vesileyle, tüm grupların söz konusu tekliflerin Genel Kuruldan geçirilmesi için iş birliği yapmasını bir kez daha önemle rica ediyor, desteklerinizi bekliyorum.
Teşekkür ediyorum.
Evet, basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.
Şimdi gündeme geçiyoruz.
Yine, gündem bilgisi ve teklif metinleri 14 Ekim 2025 Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi uzantılı e-posta adreslerinize gönderilmiş ve elden dağıtılmıştır.
Bugünkü gündemimizin 2'nci sırasında "Uygun Bulma Kanun Teklifleri" kapsamında toplam 8 teklifin görüşülmesi yer almaktadır.
Gündemdeki 3'üncü husus Dışişleri Bakanlığı tarafından Gazze'ye ilişkin son gelişmeler hakkında yine biraz önce de ifade ettiğim şekilde Komisyonumuzun bilgilendirilmesidir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 77'nci maddesi kapsamında bir teklif yer almaktadır. Söz konusu teklif 27'nci Yasama Döneminde Komisyonumuzda kabul edilmiş ve muhalefet şerhi verilerek rapora bağlanmıştır. Bahse konu teklif Genel Kurul gündemine girmiş ancak seçim süreci nedeniyle görüşülemeyerek kadük kalmıştır. Geçen dönem Komisyonda kabul edilen ve muhalefet şerhi bulunan bir kanun teklifi için İç Tüzük'ün 77'nci maddesi kapsamında yine önceki dönem komisyon raporunun benimsenmesinin uygun olacağı kanaatindeyim önceden de zaten bunları hemen hemen her toplantı öncesinde bilgilendirdiğimiz gibi. Bu kapsamda, ilgili kanun teklifinin tümü üzerinde görüşme açarak görüşmelerimizi yapacağız, ardından önceki dönem komisyon raporunun ve metnin benimsenmesini oya sunacağız.
Şimdi, arkadaşlarımızın gönderdiği bir not var, ona ben şimdi bakabildim. Hasta olduğunu bildiren arkadaşlarımız oldu ve şehir dışında olduklarını, çıkmak zorunda olduğunu bildiren arkadaşlar oldu. Dolayısıyla, arkadaşlar da diyorlar ki: Karar yeter sayısıyla ilgili problem olup olmayacağıyla alakalı zannediyorum bana bir uyarıda bulunuyorlar ama ben de şuna inanıyorum: Ben "komisyon" dediğimizde aslında böyle iktidar-muhalefet olarak bugüne kadar öyle bakmadım, bugün de bakmak istemem. Bir konuyu görüşüyoruz, dolayısıyla görüştüğümüz konular Türkiye'yi ilgilendiren konular, ne iktidarı ne muhalefeti tek başına ilgilendiren konular. Dolayısıyla, aslında bu bizim için de kendi samimiyetimizin de bir testi olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye'nin çıkarlarına olan, ilgili bakanlıklarımızın yaptığı çalışmaların değerlendirileceği bir görüşme. Dolayısıyla bu görüşmelerin yapılıp kabul edilip edilmemesi zannediyorum sadece bir muhalefet ve iktidar ilişkisi olarak burada değerlendirilmeyecek, Genel Kuruldan daha farklı bir tutum sergileyeceğimize ben inanıyorum. Yani eğer bir itiraz yoksa devam edelim, "Hayır, itiraz var." derseniz, erteleyebiliriz.
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Bence devam edelim.
TALİH ÖZCAN (Düzce) - Devam.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Ben teşekkür ediyorum anlayışınız için de.
Zaten hani burada önemli olan da Gazze'yle ilgili bilgilendirme de önemli Türkiye'nin gündemindeki. Ya, ben onların da faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle, yine burada olan arkadaşlarımızla birlikte, ilgilenen arkadaşlarımızla birlikte de bunu devam ettiririz ama buradan ben şunu da bir kez daha ifade etmiş olayım: Komisyon toplantıları önemli. Buraya gelmek istemeyen arkadaşlarımız varsa şayet, konuyla ilgilenmeyen arkadaşlarımız varsa, belki komisyon değiştirmeyi de düşünebilirler. Bunu bütün samimiyetimle ifade ediyorum çünkü Türkiye'yi ilgilendiren konular bunlar yani bu sadece bir yeter sayısıyla ilgili konu değil, Türkiye'yi ve her bir 86 milyonu ve hatta bölgedeki her bir insanı, coğrafyayı ilgilendiren konularda sadece yeter sayısıyla ilgili burada olup olmama konusundaki bir hassasiyetin ben hakkaniyetli olmadığını düşünüyorum. İlgili arkadaşlar, ilgilenen arkadaşların burada olmasını, aksi takdirde diğer arkadaşların da hangi komisyonla ilgileniyorlarsa o komisyonda yer almalarının daha faydalı olduğunu düşünüyorum çünkü burada hem Meclisimizin itibarını koruyacaktır bu hem Komisyonumuzun hem de Türkiye'nin itibarını koruyacaktır çünkü burada Dışişleri Bakanlığımızı da ilgili tüm kurumlarımızı davet ediyoruz ve Meclisin ciddiyetini burada, komisyonun ciddiyetini kendilerinin ifade ediyoruz. Belirli bir seviyenin altında kabul etmeyeceğimizi kendilerine söylüyoruz. Aynı ciddiyeti komisyonun göstermesi gerekir. Göstermeyecek arkadaşlar varsa ben, bugün, bunu bir ihtar olarak ifade ediyorum. Bunu da ciddi şekilde de uygulama boyutuna da geçeceğimi de buradan ben kayıtlara da geçirmek isterim.
Ben teşekkür ediyorum tekrar.
İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un 2/1641 esas numaralı "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi” (2/1641)(*)
BAŞKAN FUAT OKTAY - Uygun Bulma Kanun Tekliflerinin 1'inci sırasında İstanbul Milletvekili Sayın Numan Kurtulmuş'un 2/1641 esas numaralı "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi bulunmaktadır. Bahse konu teklif 27'nci Yasama Döneminde görüşülmediğinden kadük kalmıştır.
İstanbul Milletvekili Sayın Numan Kurtulmuş tarafından 3/10/2023 tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan teklif 4/10/2023 esas komisyon olarak Dışişleri Komisyonuna, tali komisyon olarak Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonuna havale edilmiştir.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmelere geçiyoruz ve teklif hakkında Komisyonumuzu bilgilendirmek üzere sözü Dışişleri Bakan Yardımcımız Sayın Ayşe Berris Ekinci'ye veriyorum.
Sayın Bakan, buyurun lütfen.