GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Teşekkür ederim.

Hızlıca birkaç soru soracağım. Birincisi, diğer arkadaşlarım da söylediler, Türkiye'de hızla ziraat, gıda, veteriner fakülteleri açılmaya devam ediyor, çok sayıda mezun veriliyor ancak sektördeki gerilemeye koşut olarak kardeşlerimiz, arkadaşlarımız ne özel sektörde çalışabiliyorlar ne de kendileri girişimci olabiliyorlar. Kamuda da bu arkadaşlara yönelik bir perspektif sağlayamıyor isek bu arkadaşlarımızın durumu ne olacak? Özetle, ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi, gıda mühendisi, veteriner hekim, tekniker, teknisyen önümüzdeki dönemde Bakanlık alacak mı almayacak mı? Bu konuyu bütçenize koyacak mısınız? Birinci sorum bu.

İki: Şimdi, Biyogüvenlik Kanunu döneminizde çıktı. Beraberinde oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu bugüne kadar 3 soya genine ve 16 mısır genine izin verdi. Eğer, AKP Milletvekili Önder Matlı'nın dediği gibi, bu GDO'lu ürünler tamamen sorunsuz olsaydı Biyogüvenlik Kurulu bunların tamamına izin verirdi.

ÖNDER MATLI (Bursa) - Öyle bir şey söylemedim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Üstelik de Danıştay bunlardan 2'sini de iptal etti. Şimdi, sorum şudur: Yalnızca 3 soya ve 14 mısır geni girebiliyor ise ve geriye kalan yasaklı genlerin ithalatı bu memlekete mümkün değilse Bakanlığınızın yasaklı genleri tespit edebilme kapasitesi var mıdır? Yoksa bu konuyla ilgili ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Üç: Bugüne kadar toprak koruma kurullarında birinci sınıf tarım toprağının amaç dışı kullanılmasının engellenmesi için -altını çizerek söylüyorum- Bakanlığa karşı mücadele ettik. Yani kamu spotlarında yayınlananın aksine Tarım Bakanlığı tarım toprağını korumuyor, tam tersine tarım toprağının amaç dışı kullanımına olanak tanıyor, bunun için izin veriliyor. Sorum şudur: Bugüne kadar toprak koruma kurullarında, 81 ilde, amaç dışı kullanım için gelen birinci, ikinci, üçüncü sınıf tarım topraklarının kaçı izne tabi tutulmuştur, kaçı reddedilmiştir ve bu konuda Bakanlığın açtığı hiçbir dava var mıdır?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Birkaç sorum daha var, izninizle hızla bitiriyorum.

BAŞKAN - Çok hızlı bir şekilde lütfen...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Çok hızlı bitiriyorum.

2003-2013 döneminde, iktidarınızda, Türkiye'nin buğday üretim miktarını TÜİK 220 milyon 750 bin ton veriyor. Oysa Uluslararası Hububat Konseyi aynı dönem için Türkiye'nin buğday üretimini 193 milyon 600 bin ton olarak veriyor. Yani TÜİK rakamıyla Uluslararası Hububat Konseyi rakamları arasında on bir yılda 27 milyon ton fark var. Bunu kim, nasıl açıklayacak?

Ve dâhilde işleme rejimi... Buğday ve un meselesindeki dâhilde işleme rejiminin bu kadar kötüye kullanıldığına yönelik şayialar ayyuka çıkmışken acaba Bakanlığınızda bu konuda herhangi bir teftiş, denetim yapıldı mı? Yaptırmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Son sorum şudur Başkanım: Şeker fabrikalarının özelleştirileceğini Maliye Bakanı açıkladı. Tarım Bakanlığı bu konuda ne düşünüyor? Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, Türkiye'de üreticinin ve kamunun lehine mi olacaktır, aleyhine mi olacaktır? Bu konuda da Bakanlığın açık görüşünü rica ediyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.