ERHAN USTA (Samsun) - Mesela bu iş kollarını neye göre seçtiniz?

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Evet, Sayın Usta, açayım da siz sorun o zaman.

ERHAN USTA (Samsun) - Evet, soralım.

Teşekkür ederim.

Belli ki Sayın Başkan da bu işlerden biraz rahatsız, yapılanlardan, öyle anlaşılıyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yok canım, ben teklifi değerlendiriyorum.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, gerçekten bunu çok merak ediyorum. Mesela bu iş kollarını neye göre seçtik? Mesela buraya emlakçıları neye göre, işte, ikinci el satış yapanları neye göre koydunuz? Hani, bir miktar olsun demiyorum da hani bu sağlık tesislerini filan anlayabiliyorsun, onların bir hastanelerde de muhtemelen bir lisans bedeli demeyim de oralarda birtakım harçlar filan alınıyor ama bunlar nasıl seçildi, neye göre seçildi? Mesela niye burada bakkallar yok? Değil mi yani bakkallardan da yıllık harç alalım.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Usta, akıllarına getirmeyelim lütfen, rica ediyorum.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır ama bunun bir şeyi olması lazım, bakkallar olsun filan demiyoruz da yani niye bunu yaptık? Hani, bunu söyleyebilirsek yani işin ne kadar doğru olup olmadığını gerçekten bizim görmediğimiz bir şey vardır yani burada bu yetki belgesi oluyor olması mı kriter yani yetki belgesi olan her işe mi bunu yapacağız? Şimdi, gerçekten bir kısmı bunların çok küçük işletmeler yani bir emlakçı, ne bileyim, ikinci el bir galerici yani alış satış yapan yani birçoğu da hepsi değil, elbette çok iyi para kazanlar vardır, onlara da bir şey demiyorum ama çok önemli kısmı benim tanıdıklarım, en azından öyle. Yani işte, emeklilikte ikinci bir iş olarak yapan, devlete yük olmuyor, hiç olmazsa devlete biraz daha fazla emekli maaşı ver demiyor, sosyal yardım için sizin kapınıza gelmiyor, bilmem ne yapmıyor. İşte, kendisine bir meşgale bulunmuş, 3-5 kuruş ekmeğinin peşine düşmüş insanları... Az önce zaten galericiler açısından bir vergi getirdik. Şimdi de burada yıllık her yıl tekrarlanan bir harç. Şimdi, bu büyükşehirlerde 40 bin lira yani büyükşehirlerin hepsi de böyle çok fevkalade iş yapıyor filan değil, 30 binin üzerinde nüfusu olarak birçok büyükşehir var. Şimdi, bizim Havza'da yani bir emlakçıdan 40 bin lira ilave vergi alacaksınız. Gerçekten çok fazla arkadaş bu ya, çok fazla veya ikinci el satışı yapan bir şey de yani ayda 1 tane orada bir traktör veya bir otomobil 1 tane, 2 tane ya satıyor ya satmıyor bu insanlar. Yani bunlardan böyle bu kadar harç alınmasının... Bir de ekonomi işte, böyle çok canlı olur, Türkiye coşar böyle, ekonominin böyle çok iyi olduğu bir dönem olur, o dönemde bir miktar da devlete buradan ihtiyacımız var filan deyip alırız diye düşünebilirsiniz ama öyle bir durum yok. Yani harcamalarımızı kısalım ya, devlet harcamasını kıssın. Başlangıcında söyledim yani ha bire harcamaları hiç kısmıyor devlet, kendi harcamalarını kısmıyor, milletin üzerine vergi alarak bu harcamaları karşılama yoluna gidiyor. Bu, çok yanlış, dolayısıyla bundan vazgeçmek lazım. Soru olarak da onu soruyorum yani buradaki iş kollarını veya faaliyet alanını -ne ediyorsanız isimlerine- neye göre seçtiniz? Bunun objektif bir kriteri var mı? Bunları niye seçildi, dışarıda kalanına niye dışarıda kaldı? Bunun da cevabı verilirse memnun olurum.

Teşekkür ederim.