SADULLAH KISACIK (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Şimdi, hazır Sosyal Sigortalar Kanunu'ndaki düzenlemeleri görüşüyorken ve yine hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının üst düzey yetkilileri hem de Hazine ve Maliye Bakanlığının üst düzey yetkilileri buradayken ayakta kalmak için direnen işçinin, üreticinin ve esnafın bir talebini, sesini burada duyurmak istiyorum: Şimdi, son yıllarda artan maliyetler, yüksek enflasyon, azalan iç talep gibi zorluklar karşısında bildiğiniz üzere Türkiye ekonomisinin bel kemiği KOBİ'lerimiz, küçük işletmelerimiz ve esnaflarımız ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bir yandan istihdamı korumaya, bir yandan vergi ve prim yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Vergi borçları, SGK primleri, gecikme faizleri, birikmiş cezalar; bu yükün altından kalkamayan binlerce işletme kapısına kilit vurma noktasına geldi. Oysa biliyoruz ki esnaf kepenk kapattığında sadece bir işletme kapanmaz, bir ailenin geçim kapısı da kapanır. Şimdi, burada vergi ve SGK borçlarının yeniden yapılandırılması sadece bir mali düzenleme değil, bu, üretimi koruma, istihdamı sürdürme ve ekonomiyi canlandırma adımıdır. Devlet elbette alacağını almalıdır ama vatandaşını da esnafını da işletmesini de yaşatmalıdır. Birçok esnaf şu anda "Vergimi ödemek istiyorum ama nefesim de kalmadı." diyor. Birçok işveren "İşçimi çıkarmak istemiyorum ama prim borcum yüzünden sistem dışına itiliyorum." diyor.

Şimdi, burada şu çağrıyı yapmak istiyorum Başkanım: Yeni bir vergi ve SGK yapılandırması artık bir tercih değil, ekonomik bir zorunluluktur. Bu, esnafımızın, işletmecilerimizin sesidir; bunu da siz değerli yetkililere iletmek istiyorum.