ERHAN USTA (Samsun) - Şöyle, birkaç husus var, onları mutlaka söylemem gerekiyor: Bunların her birine ilişkin önerge verilebilirdi, önerge üzerinde konuşulabilirdi ama biraz zamandan tasarruf edelim diye o yolu denemek yerine sadece sözlü olarak ifade edeceğim. Şimdi, bu denetim elemanları ve uzmanların maaş meselesi var. Geçen yıldan beri konuşuyoruz. Geçen yılın ta, ocağında söz verilmişti yapılacak diye. Bakın, bir yıl doldu yani bu meseleyi yapmamız lazım. Yani, dolayısıyla, hiç olmazsa aşağıda, Genel Kurulda görüşeceğimiz aşamada bunun getirilmesi durumunda biz de İYİ Parti Grubu olarak bunu şiddetle destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Denetim elemanları -bak, denetim üzerinden gidiyoruz- önemli, uzmanlar yani bu pastayı büyütecek, bu işin nitelikli insanlarının -yani zaten çok para verdiğimiz yok ama- maaşlarını bir miktar iyileştirmemiz lazım. Doğru, toplumun tamamında bir iyileşme ihtiyacı var ama hepsine veremiyorsak hiç olmazsa bu karargâh personelinin bir şekilde durumlarının iyileştirilmesi lazım; bu önemli.

Şimdi, bu konaklama ücretleri çok düşük, 2.200 lira. Arkadaşlar diyor ki: "Bize gittiğimiz çoğu yerde zaten misafirhane de verilmiyor." Ve otelde kalmak durumunda kalıyorlar. Devlet memurunu, müfettişini bu şekilde sıkıntıya sokmasın. Gelin, bunları düzeltelim, çok para değil bunlar. Bunların mutlaka burada düzeltilmesi lazım. Yani, aşağıda bunun da düzeltilmesinin ben önemli olduğunu düşünüyorum.

Diğer bir husus, basit usulden gerçek usule geçişteki o kriterler çok aşındı. Dolayısıyla, çok hızlı bir şekilde, gerçekten basit usulde kalması gereken mükellefler gerçek usule geçiyor, buraya bakılması lazım. Bu konu çalışılsın, çok ciddi şikâyet var alandan. Bakın, illeri dolaşıyoruz, bütün esnaf odalarına gittiğimizde herkesin bize söylediği şey bu: "Ya, gerçek usulde vergilenmeye başladık."

Şimdi, bakın, bu sıkıntılar geliyor, bir yerde birikiyor, ondan sonra bunları çözmek için ya orada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Başkanım.

İşte bir bakıyoruz ya terzimiz gitmiş, şunumuz gitmiş, bunumuz gitmiş, hadi bunları nasıl kurtaracağız diye daha büyük faturalara katlanıyoruz. Bunları sıkıntı başladığında görmek gerekir. Sıkıntı başlamış değil, sıkıntı çoktan belli bir boyutu geçti. Dolayısıyla, bu konuda Maliye Bakanlığımızdan eğer bir öneri gelirse, birtakım madde gelirse Genel Kurulda bunu da destekleriz.

Diğer bir husus da bu konkordato meselesi. Bakın, burada şimdi konkordato kararı alınıyor, özellikle özel sektör firmaları, hatta tedarikçi firmalar ciddi bir şekilde sıkıntı çekiyorlar. Usulsüzlük de var burada. Yani usulsüz bir şekilde alanlar, kendisini koruma amaçlı alanlar da var. Dolayısıyla yapılması gereken şey şu: Zincirleme olarak bir firmanın yanında 5-10 tane, belki 50 tane, 100 tane firma gidiyor çünkü adam parasını alamıyor, mal vermiş, parasını alamıyor. Burada yapılması gereken şey, birkaç öneri var ama benim kısa olarak son önereceğim şey şu: Bu özel sektöre olan borçları bu koruma kapsamına almayalım. Yani devlet kendi evet, borcunun üzerine gitmesin, banka borçlarının üzerine gidilmesin ama özel sektör firmaların borçları dondurulmasın yani, o borçları ödeme yükümlülüğü devam etsin. Eğer bunu yapmazsak bakın, bu sayı çok hızlı bir şekilde artıyor, birçok firma zora girecek ve ondan sonra "Bunları nasıl kurtaracağız?" diye başka bir şey yapacağız. Yani belki bünyesi sağlıklı ama ciddi bir alacağı var. Adam konkordato ilan ediyor, onun tedarikçisi mal vermeyi de kesiyor. Mal vermeyi kestiği için zaten o firmanın yaşaması da zor, konkordato alan firmanın da çünkü benim dondurulmuş bir alacağım var -kısaca o şekilde ifade ediyorum- niye bir daha mal vereyim oraya, mal verir misiniz? Vermezsiniz, o firmada ayakta kalamayacak. Dolayısıyla bunu kapsamaması lazım. Lütfen, bunları çözelim. Bakın, bunları söylüyoruz söylüyoruz, hep kalıyor. Ondan sonra iş belli bir noktaya geldikten sonra zaten artık çözüm çözülmekten çıkıyor veya çok daha yüksek maliyetlerle çözmek durumunda kalıyoruz.

Son olarak da bu 7200 BAĞ-KUR meselesi. Yani bunu Sayın Cumhurbaşkanı söz verdi, artık bunun çalışacak bir yanı da yok. Bu madde gelsin Genel Kurulda biz de destekleyelim, zaten bütün siyasi partiler destekleyecektir. Şu 9000 günden 7200 güne düşürme işini de artık bu torbanın Komisyon kısmında olmasa da Genel Kurul kısmında çözelim, halledelim diyorum.

Teşekkür ediyorum.