| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Azerbaycan yolunda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum.
Evet, geçen sene emekli yılıydı, bu sene de aile yılı. İnanın artık korkuyoruz. Seneye gençlik yılı mı olacak, esnaf yılı mı olacak diye düşünüyoruz. Ne yılı ilan ederseniz edin, o ilan ettiğiniz yıl o kesim ayrıca perişan oluyor. Bakın, Bakanlığın Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Programı'nda 2024'te 1 milyon 469 bin haneye ulaşılırken 2026'da hedefi 900 bin haneye düşürmüşsünüz yani yaklaşık yarım milyon ailenin sosyal destek kapsamı dışına çıkarılmasını öngörmektesiniz. Bu rakam, tasarruf adı altında yüz binlerce yoksul haneye sırtını dönmek anlamına geliyor. Bugün Türkiye'de yoksulluk bir istatistik değil, milyonların yaşam gerçeğidir. Ancak Aile Bakanlığı bu gerçeği görünmez kılmayı tercih ediyor. Bakanlık 2023'e kadar düzenli olarak yayımladığı Aile Destek Programı istatistiklerini artık paylaşmıyor. Artık istatistik bülteni durduruldu, yoksullukla ilgili veri akışı kesildi. Gerçek ortadan kalktı mı? Hayır, sadece gizlendi. Oysa aynı Bakanlığın 2025 raporlarında 11,8 milyon vatandaşın aşırı yoksulluk sınırında yaşadığı belirtiliyor. Bu rakam yalnızca ekonomik bir tablo değil, bir sosyal yıkım göstergesidir. Bakanlığın kendi bütçe teklifinde 2026 yıl için yardım yapılan kişi sayısının azaltılacağı açıkça görülüyor. Elektrik desteği alan hane sayısı 4,1 milyondan 2,8 milyona düşürülecek. Genel sağlık sigortası prim desteği verilen yurttaş sayısı 9,7 milyondan 8,8 milyona indiriliyor. Şartlı nakit transferlerinden yararlanan çocuk sayısı 3,8 milyondan 2,6 milyona düşecek.
Sayın milletvekilleri, bu rakamlar kuru bir sayı değil. Bu kesintiler, bu kış çocuğuna süt alamayan, elektriğini ödeyemeyen, yaşlı anne babasına ilaç almakta zorlanan milyonlarca yurttaşın hayatına doğrudan dokunacaktır. Üstelik bu kesintiler TÜİK verilerine göre gıda enflasyonunun yüzde 80'i aştığı, açlık sınırının 23 bin liraya dayandığı bir dönemde yapılıyor. Sayın Bakan, bir ülkenin geleceğini çocuklarının gülümseyip gülümsememesi belirler ama bugün Türkiye'de milyonlarca çocuk yoksulluk içinde büyüyor. Her 3 hane halkının 1'i kötü ve sağlıksız barınma koşullarında yaşarken yüzde 31,3'ü kötü barınma koşullarında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Sosyal ve ekonomik destek kapsamında desteklenen çocuk sayısı 2014 yılında 60.029 iken aradan geçen on yılda 2024 yılı sonu itibarıyla 170.317'ye yükselmiş. TÜİK'in Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu 2024 verilerine göre 10 çocuktan 4'ü yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında. Yaklaşık her 10 aileden 1'i çocuklarına yeni giysi alamazken her 10 aileden 1'i çocuklarının gün içinde taze meyve ve sebze tüketimini sağlayamaz durumda. Ülkemizdeki 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 20'si yeterli parası olmadığı için haftada en az bir gün hiç yemek yiyememektedir. Her 5 çocuktan 1'i okula aç gitmektedir.
Sayın Bakan, siz yapamıyorsunuz, sizin iktidarınız yapanları da hapse atıyor. Yarattığınız yoksulluğa bir merhem olmak üzere CHP'li belediyeler sosyal belediyecilik anlayışıyla halka hizmet ediyor, yurdun dört bir yanında halka lokantalar açıyor; öğrencisi, emeklisi, işçisi hiç olmazsa bir öğün karnını doyuruyor. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi sosyal destek amaçlı nakdî destek verilen hane sayısını 1 milyon 30 bin 817'e ulaştırmış. Yine, 122.808 adet aile destek paketi, 89.771 adet anne bebek paketi, 70.793 adet eğitime destek paketi dağıtmış, 8.472 adet emekliye pazar desteği verilmiş. Bunlar uzayıp gidiyor. İşte bu iktidar kendi yarattığı sorunlara CHP'li belediyelerin çözüm olma çabasından maalesef korkuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Bakanlık 83 bine yakın çocuğa kreş ve gündüz bakımevi desteği hizmeti verdiğini ifade ediyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Süre ekliyorum, bir saniye.
Buyurun.
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Türkiye'de kreş çağında yaklaşık 9,3 milyon çocuk bulunuyor fakat bu kadar az kreş hizmeti olan bir ülkede Bakan Göktaş daha çok kreş açmak yerine çocukları komşu annelere teslim etmek üzere dahiyane fikirler geliştiriyor. Fakat bizim belediyelerimiz kreş yapıyor, onları kapatmak için türlü yollar arıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, Aile Bakanlığı bütçesinin bir başka acı gerçeği, kadın politikalarına ayrılan payın azalmasıdır. 2026 bütçesinde "Kadının Güçlendirilmesi" başlığı altıda ayrılan kaynak toplam bütçenin yalnızca yüzde 4'ü civarındadır. Kadına yönelik şiddete ilişkin durum ortadayken sığınmaevleri, danışma merkezleri, istihdam projeleri için ayrılan kaynaklar artmak yerine azalmaktadır. 2024 yılında 174 olarak konulmuş sığınmaevi hedefinin 2026'da 151 olarak güncellendiğini görüyoruz. Kadınların yaşadıkları şiddet giderek artmakta ve ülkenin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Erdem.
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Bir dakika vermediniz mi?