KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hoş geldiniz. Bütçenizin hayırlı olmasını şimdiden temenni ediyorum.

Tabii, önemli bir bakanlığı konuşuyoruz, Gençlik ve Spor Bakanlığını fakat siz de muhtemelen biliyorsunuzdur -en azından Bakan olduğunuz için- gençlerimiz çok mutsuz, gençler ülkeyi terk etmek istiyor. Bununla ilgili bir sürü çalışma var, anketler var, hepsini görüyoruz ama benim merak ettiğim şey şu Sayın Bakan: Siz bununla ilgili bir çalışma yaptırdınız mı? Yani, gençlerin Türkiye'de ruh hâli nedir, gençler niye bu kadar karamsar, gençler bu ülkeyi niye kalıcı olarak terk etmek istiyor; bununla ilgili gerçekten bir çalışma yapmak lazım. Bizim bildiğimiz genel şey şu: İşte, gençler hukuksuzluktan şikâyet ediyorlar, baskıdan şikâyet ediyor, haksızlıklardan, mülakatlarda yapılan haksızlıklardan, diğer haksızlıklardan şikâyet ediyorlar, kendilerine değer verilmemesinden, hayvanlara, çevreye saygı gösterilmemesinden şikâyet ediyorlar ama sizin de buna bilimsel bir şekilde bir baktırmanız lazım. Gençlerimiz niye mutsuz, yurt dışında bir imkânı olsa kalıcı olarak bu ülkeyi niye terk etmek istiyor; bunu tespit etmeniz lazım ve politikalarınızı buna göre de belirlemeniz gerekiyor.

Genç nüfusumuzun fazla olduğunu, Avrupa'nın, OECD'nin yaklaşık 4 puan üzerinde nüfusumuz olduğunu biliyoruz. Şimdi, bu bizim için... En önemli varlığımız gençlerimiz, nüfus en önemli varlık, nüfus içerisinde gençler en önemli varlık. İşte, demografik fırsat penceresi var, bu kaçıyor. Ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençlerimizin oranı yüzde 26'lara gelmiş, OECD ortalaması yüzde 12 civarında yani bu kadar kötü durumda. Okuyan öğrenciler, gençlerimiz binbir sıkıntıyla okuyor, birazdan onların detaylarına bakacağız. Okuduktan sonra iş bulma imkânları son derece sınırlı. Okuyamayanlara da bakıyorsunuz, onların da birçoğu ülkede mafyanın eline düşmüş. Bugün artık genci bırakın, çocuk yaşta mafyaya katılımların olduğunu, bunları boy boy sosyal medyada... Hatta özendiriliyor, kolay para kazanmanın yolları çocuklara öğretiliyor ve bütün gençler çaresizlik içerisinde artık oraya doğru kayıyor. Ya, bu ülke nereye gidiyor, hakikaten buna bakmak lazım. Uyuşturucu başta olmak üzere, bağımlılık ülkede son derece yüksek durumda. İşte, bunlara bulaşmayan da evde ve mutsuz. Yani, "ev gençleri" diye... Aslında, dünya literatürüne katkımız oldu bizim Türkiye olarak sizin sayenizde, AK PARTİ hükûmetleri sayesinde; geçmişte böyle bir gösterge falan yoktu. "Ev gençleri" yani eğitimde değil, istihdamda değil, ondan sonra, çok şükür, en azından bunlar mafyaya da katılmamış; "ev gençleri." Ama dünyada gençlerinden bu kadar az faydalanan herhâlde başka bir ülke yoktur diye düşünüyorum.

Şimdi, öğrenci olan gençlerin durumlarına biraz bakalım Sayın Bakan. Mesela, İstanbul Planlama Ajansı İstanbul'da yaşam maliyetine ilişkin bir endeks oluşturmuş, diyor ki: 2024-2025 dönemi için özel yurtta kalan bir öğrencinin yaşam maliyeti 22.920. Şimdi, bunun karşılığında, biz bu öğrenciye burs alma imkânı veya kredi alma imkânı varsa -lisans öğrencisi için konuşuyorum- 3 bin lira veriyoruz -değil mi- zannediyorum bir de 6.600 lira aylık yemek desteği var. Fakat arada 13.300 lira açık var, bu İstanbul Planlanma Ajansının yaşam maliyeti rakamını dikkate alırsak. Tabii, imkânı varsa zaten ona bir şey yapmıyoruz, onlara bunları da vermiyoruz, az önceki bahsettiklerimi. Şimdi, imkânı olmayan bir öğrenci için ne yapacağız? Yani, 22 bin-23 bin lira bir yaşam maliyeti özel yurt içi söylüyorum; evde olan için -o biraz daha farklı- 18.750 lira olarak tespit edilmiş. İmkânı olmayan -imkânı yok- çocuğa "Okumasın." mı diyeceğiz, "Okusun, başka işlere bulaşsın." mı diyeceğiz; buna bakmak lazım. Bunları, bu çocuklarımızın durumunu, gençlerimizin durumunu... Yani, fırsat eşitliği açısından da bu son derece önemli bir şey.

Sayın Bakan, bakın, şimdi, gerçekten, burs, kredi rakamlarımız çok komik. Birazdan hem yekûnunu da vereceğim hem de bizim takip ettiğimiz -biraz da yerli, millî olsun diye- tavuk döner endeksi var, biliyorsunuz; onu vereceğim. 2013 yılında öğrencilerin aldığı KYK bursuyla 93 tane tavuk döner alınıyormuş, 2013 yılında, bundan on iki yıl önce. Bu, 2019 yılında 69'a düşmüş fakat ondan sonra yaşadığımız çok yüksek enflasyon ve alım gücünün her kesimde düşmesinden dolayı şu anda 13 tavuk dönere düşmüş; sizin verdiğiniz burs Sayın Bakan. Yani, geldiği nokta -bakın, bunu iyi yaptığınız yıllar da olmuş, onu da takdir etmek lazım, yeterli miydi, ayrı bir şey ama- 93'ten 13'e düşüyor tavuk döner cinsinden bu çocukların aldığı burs. Bu gerçekten çok makul... Çocukların zaten et döner falan yediği yok, yese yese ancak dürüm tavuk döner falan yiyor. Ne yapacak bu gençler? Biz kendi elimizle kendi çocuklarımıza diyoruz ki: "Hızlı para kazan, kolay para kazan -veya ne bileyim işte- kumara git, uyuşturucuya git, torbacı ol, şucu ol, bucu ol." Bundan başka bir şeyi yok bunun. Ailesi de para veremiyor, ne olacak bu çocuk? Genç çocuk bu ya, bunun onuru var; o da etrafta görüyor, diğer insanlar gibi belli ölçüde yemek içmek istiyor. Bunlara bakmamız lazım. Gerçekten, bu çok önemli bir şey.

Bakın, toplam rakamlardan da baktığımızda aynı şey var Sayın Bakan. Şimdi, bu analitik bütçe 2006'da geçti, 2006-2026, elimde yirmi yıllık veri var. Burslar ve harçlıkların -millî gelire oranı olarak söylüyorum ilk önce- en yüksek seviyesi 2016 yılında, millî gelirin 0,12'si yani millî gelirin binde 1'i; şu anda on binde 6'sı yani binde yarımı; olmaz, olmaz. Yani, kendi verdiğinizin, 2016'da geldiğiniz seviyenin millî gelire oranı olarak yarısındasınız, bütçe payı olarak da yine, yarısına düşmüşsünüz. Bu, belli ki çok reel olarak, çok net bir şekilde bursları eritiyorsunuz.

Siz Hazine ve Maliye Bakanı değilsiniz Sayın Bakan, siz Gençlik ve Spor Bakanısınız; çatır çatır bunun pazarlığını yapıp bu parayı alacaksınız. Hazine ve Maliye Bakanı herkesten kesmek ister, tarımdan kesiyor, oradan kesiyor, faize veriyor, bilmem ne... Bu hakkınızı koruyun, isteyin bunu, almanız lazım bunu. Hakikaten bu işin sonu kötü. Bilmiyorum, ne kadar farkındasınız olayın. Gençlik ve Spor Bakanlığı maçlara gitmekten ibaret değil, öyle bir algınız varsa şayet. Çünkü genelde orada görüyoruz, güzel, maça da gidin, elbette sporcuyu teşvik edin, hatta tek tük başarı olduğu zaman Cumhurbaşkanıyla telefonla görüştürün; bunlara bir itirazımız yok ama bu çocukların durumuna Allah rızası için bir bakın ya, bakın. Şimdi, kaynak olmadan hiçbir şey olmaz. Ha, kaynağın olması başlı başına bu işleri çözecek bir şey değil ama ilk önce paran olacak, ondan sonra parayı etkili ve etkin nasıl kullanıyorsun, onun yollarına bakmamız lazım yani ben bilmiyorum.

Şimdi, bakıyorsunuz, beyin göçünde de aynı şey var. Bak, beyin göçü oranının sürekli -şöyle bir grafiği var, görünür mü, görünmez mi bilmiyorum, rakamın bir önemi yok ama- yükselen bir trendi var, TÜİK rakamı.

Bakıyorsun, Allah aşkına, bunlar gidenler, gitmek isteyenlerin oranını zaten düşünmek istemiyoruz. Moleküler biyoloji ve genetikte mezunların yüzde 15'i yurt dışına gitmiş; işletme mühendisinde yüzde 11'i, elektronik matematik, biyokimya, fizik mühendisinde yüzde 10'u, yaklaşık yüzde 10'u yurt dışına gidiyor. Bu, beyin göçüdür, yazıktır, günahtır. Biz yetiştiriyoruz bu çocukları, büyütüyoruz, küçüklüğünde sağlık güvencesiyle, okuluyla şunuyla bunuyla, ondan sonra gidiyor dışarıya hizmet ediyor. Ha, yurt dışına gitmesinde... Biz de yurt dışına gittik, eğitim aldık, öyle değil; bu çocuklar kalıcı olarak gidiyor, Türkiye'ye dönmemek üzere gidiyor, eğitim amaçlı falan değil; bu çok önemli bir şey. Ben yetiştireceğim, ben yatırım yapacağım, ülkesini kalkındırması gereken... Bakın, ben genci suçlamıyorum, kim olsa gider, benim çocuğum da gitti ya, ben bir Türk milliyetçisiyim, benim çocuğum da yurt dışına gitti, doktor kızım, mâni olamıyorsun; hakikaten içim ağlayarak, kan ağlayarak söylüyorum bunu. Bakın bunlara ya, bunu çözü. Nasıl çözeceksiniz? Ama bunu çözün işte, sorumlusu sizsiniz Sayın Bakanım yani bu sadece Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünden ibaret değil. Bak "upgrade" edilmiş, bir Bakanlık hâline getirilmiş bir yapınız var ama çözüm bunları.

Ya, şu uyuşturucu, bağımlılık meseleleri içler acısı yani rakamlarını hakikaten vermek istemiyorum, içler acısı ama buna karşılık geliyorum -tabii, sigara, alkol de kötü- bağımlılıkla mücadele bakın bütçe gerekçesinin 217'nci sayfasında. Bağımlılıkla Mücadele Programı'na, Sayın Kalaycı, bakın, ağabeyciğim, 2 tane gösterge var.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bana niye diyorsun?

ERHAN USTA (Samsun) - Yok, yok, şu...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ben bağımlı değilim.

ERHAN USTA (Samsun) - Yok, yok bu konuda sen de bağımlısın. Zaten sigara ve alkol var, yüzde 50'si burada herkeste var. Ya, arkadaş, bunun dışında bu ülkede bağımlılık yok mu? Niye performans kriteri koymuyorsunuz? İşte, bilgisayar değil de -ne diyorsunuz ona- internet bağımlılığından alın da, en önemlisi uyuşturucu bağımlılığı. Ortaokul seviyesine düşmüş bir uyuşturucu bağımlılığı var, başlama yaşı var, Narkotiğin rakamları burada. Ya, performans kriteri olarak bile koymamışsınız ya, alın işte sizin programınız ya! 2 tane performans kriteri var takip ettikleri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - 2 tane takip ettikleri gösterge var: Biri sigara bağımlılığı, biri alkol bağımlılığı. Bunlar olsun ama bunun dışında Türkiye'nin çok ciddi bir bağımlılık sorunu var, bunu görmek lazım.

Şimdi, tabii, sporun EUROSTAT rakamı, katılım oranında "sports participation statistics" Türkiye yerlerde sürünüyor yani herhâlde onlarda 40'ın üzerinde, 15+ yaş için bizde 10'un altında yani 4 katımızdan fazla spor katılımı var.

Şimdi, bu 10 Kasım meselesi önemli, Mehmet Hocam da söyledi. 10 Kasım, Atatürk bu ya, Atatürk, gençliğe hitabesi olan tek lider dünyada yani gençlikle ilgili bir Bakan, hiçbir aktivitesinde 10 Kasım yok ya, kabul edilemez böyle bir şey, kabul edilemez. Etkinlikleriniz orada işte, internette var, Sayın Bakanım, yapmayın Allah aşkına!

Bu yasa dışı bahis skandalı... Tamam, arkadaşlar detaylarını verdi, ben de iyi çalışmışım, çok fazla vakit ayırmayacağım aynı şeyleri tekrar etmemek için ama nasıl bir şeydir ki bu kadar nasıl çürüyebilir? Bakanlık nerede, siz neredesiniz ya? 10 hakemin her birisi 10 binden fazla bahis oynamış, bir hakem 18.227 defa bahis oynamış, hiç birine mi denk gelmediniz? Futbolcuların yüzde 65'i bu şeyin altında. 571 profesyonel futbolcunun yüzde 65'inin bahis hesapları olduğu ortaya çıkıyor, 152'siyle ilgili soruşturma başlanıyor. Nerede Bakanlık ya, nerede Bakanlık?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Biz başlattık ya!

ERHAN USTA (Samsun) - Ne zaman başlattınız?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Bir yıl öncesinde başlattım ya!

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakanım, bir yıldır mı yapıyor bunlar, bunlar on yıldır var.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Bir yıl öncesinde başladık.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, anladım ben, ben öncesini soruyorum. Ya, gazeteciler ortaya çıkardığı için yapıldı. Yapmayın Allah aşkına ya!

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Bir yıldır çalışıyoruz, belgeler var ya! Konuşuyorsun ya!

ERHAN USTA (Samsun) - Gazeteciler ortaya çıkardığı için yapıldı.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Adalet Bakanlığıyla beraber çalışıyoruz.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Bakan, bir yılda mı oynadı, ben onu soruyorum esas.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Hayır, geriye doğru bakıyoruz.

ERHAN USTA (Samsun) - Elbette geriye doğru bakacaksın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - O güne kadar, bu kadar çürüyünceye kadar neredeydiniz diyorum ben, sorumu da anlamıyorsunuz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, bir iki dakika daha veriyorum.

Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Bu kadar çürüyünceye kadar neredeydiniz siz, olur mu öyle bir şey ya!

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Bakan, Saffet

Sancaklı söyledi, "Ben oynarken vardı." dedi ya, "Ben oynarken vardı." dedi.

ERHAN USTA (Samsun) - Bakanlık yok ortada. Her taraf çürümüş!

Şimdi, biraz da Samsun'la ilgili... Biz Samsun'dan -Allah razı olsun yine- 2 Spor Bakanı çıkardık, Samsun'un fiziki olarak tesisleri var fakat bu tesislerimiz yeteri kadar kullanılmıyor. Dünya standartlarında golf sahamız, su ürünleriyle ilgili, buz sporlarıyla ilgili şeylerimiz var. Şimdi, özellikle ChatGPT'ye de sordum, nedir bunlar tekrar falan diye. Mesela bizim golf sahası 18 delikli deniz dolgusu yapılmış dünyada tek saha burası, bütün uluslararası standartlarda. İşte, turnuvalar burada, Samsun'a kaç tane verilmiş? Yani olmaz, buraya biraz daha... Ve kamunun olan bak, Sayın Bakan, illa itiraz etmeyin bana, kamunun olan tek saha burası. Özel sektöre veriyorsunuz Antalya'dakine, Ankara'dakine, bilmem neredekine, Samsun'dakinde sadece 4-5 tane turnuva var 60 tane turnuvanın içerisinde, zaten hepsi 8-10 tane yerde var bu. Devletin ya, belediyenin bu, sizin belediyeniz üstelik yani para da kazansın belediye. Biz "siz, biz" diye bakmıyoruz tabii, devletin belediyesi nihayetinde ama burası boş duruyor.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Taşlık olunca öyle bakıyoruz.

ERHAN USTA (Samsun) - Bakın, diğer tesislerimizde... Şimdi vaktim kalmadığı için tek tek söyleyemiyorum. Samsun Karadeniz'in incisi yani buranın ekonomik olarak kalkınması açısından da herhâlde Sayın Başkan da destek verecektir buna Samsun Milletvekili olduğu için. Yani bizim tesislerimizin... Hayır, ben böyle geçen yıl da gündeme getirdim, teslim etmek lazım, geçen yıla göre biraz daha iyi ama hâlâ...

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - Uluslararası organizasyonlar yapılıyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, geçen yıla göre daha iyi, teşekkür ederim yani en azından eleştirilerimiz bir miktar dikkate alınmış, öyle gözüküyor ama çok yetersiz. Daha artırma potansiyelimiz var, Samsun'un imkânı var, Samsun'un gerçekten standartları yüksek tesisleri var, bunlardan daha fazla istifade edersek bu hem ülkemizin tanıtımı açısından hem şehrimizin tanıtımı açısından da son derece isabetli olur diye düşünüyorum.

Samsun, tabii, sıradan bir şehir filan değil, Samsun 19 Mayıs şehri. Efendim, sizin Gençlik ve Spor Bakanı olarak Samsun'a daha ayrı bir önem vermeniz lazım, değil mi? Yani hemşehriyiz aynı zamanda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GENÇLİK VE SPOR BAKANI OSMAN AŞKIN BAK - TCG Anadolu Samsun'da.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, bitti, süre bitti.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani bu anlamda...