| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .11.2025 |
BİLAL BİLİCİ (Adana) - Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
"Gençlerimiz geleceğimizdir." deriz ama unutmamalıyız ki gençler aynı zamanda bu ülkenin bugünüdür. Onları hep "Yarınımızsınız." diyerek bekletmeyelim çünkü gençler bugün de söz sahibi bugün de sorun yaşıyorlar.
İlk mesele ise genç işsizliğidir. Bugün her 4 gençten birisi işsiz. Ev genci denilen bu gençler ne eğitimde ne istihdamda ve bunların oranı 25,9. Bu tablo, bir ülkenin en büyük sermayesi olan gençliğini kaybettiğini göstermekte. Gençler artık yurt dışına gitmek istiyor ama gezmeye değil, temelli yaşamaya ve hayat kurmaya. Neden mi? Çünkü onlara "İyi eğitim al, çalış, başarırsın." dediniz ama kendileri gördüler ki torpilli olmayan bir yere gelemiyor. "Yabancı dil öğren, sertifika al, iyi maaşın olur." dediniz ama bugün ortalama ücret neredeyse asgari ücret tutarında. Eğitimde, adalette, ekonomide yaşanan sorunları gençler apaçık görüyor ve sonra ise "Giderlerse gitsinler." deniyor. Hayır, "Giderlerse gitsinler." demek, bu ülkenin öz evlatlarına yetim muamelesi yapmaktır. Yarın bu ülke sizi tedavi edecek doktoru, çocuğunuzu eğitecek öğretmeni, iş kuracak girişimciyi bulamaz bundan dolayı.
Gelelim bütçeye, Arayüz Kampanyası'nın paylaştığı son rapora bakılınca görülüyor, gençler için, spor için, bağımlılıkla mücadele için çok şey söylüyorsunuz ama bütçedeki pay aynı yerde. Hangi kaynakla yapacaksınız bunları, sormak istiyorum. Bağımlılıkla mücadele çok ciddi bir meseledir. Türkiye'de, özellikle memleketim Adana'da pek çok aile bu beladan dertli ama Bakanlığın en düşük ödeneği ise bu alanda.
Bir de diğer mesele ise KHK yurtları. "Yatak kapasitesini artırdık." diyorsunuz ama kapasite artırmak, yatakları ranza yapmak anlamına gelmez. Hiçbir genç yurt çıkmadı diye merdiven altı yurtlara mecbur bırakılmamalı ve burslar... 2002 yılındaki KHK bursu 45 lirayla 1,5 çeyrek altın alınabiliyordu, bugünkü KHK bursu 3 bin lira bırakın 1 çeyreği, 1 gram altın bile etmemekte. İşte, tablo budur, hayat pahalılığı budur, enflasyon ortadadır. Kitap fiyatları, ulaşım fiyatları, beslenme ve teknolojik cihazların fiyatları apaçık ortada. Şimdi, 3 bin TL'yle bir öğrenci hayatını nasıl devam ettirecek, bunu soruyorum. Bunu 3 bin lira değil, 5 bin lira, 10 bin lira yapsanız da bu yetmeyecek çünkü ekonomi freni patlamış kamyon gibi sağdan sola savrulmakta ve şarampolden aşağı yuvarlanmakta.
Gelelim spora... Amerika, Almanya, Fransa gibi ülkelere "Ey..." diye sesleniyorsunuz ama onların olimpiyat ve futbol başarılarıyla bizimkileri karşılaştırınca aradaki fark ortada. 2024'teki olimpiyatlarda bir altın madalya bile kazanamadık. Neden kazanamadık, sorumlusu kimdir?
Şimdi, ben, memleketim Adana'nın talepleri ve şikâyetlerine değineceğim. Adana, maalesef, tarım açısından beklenen bir yerde değil, teknolojide istenen yerde değil, turizmde önde değil, kültürde öncü değil, altyapıda ise iyi değil, sporda ise hiç iyi değil. Adana'daki KYK yurtları hem kapasite hem de fiziki olarak yetersiz. Fevzi Çakmak yurdunda akrep çıktı, böcek çıktı; can güvenliği nerede? Davet ediyorum, buraları ziyaret edelim. Adana'daki KYK yurtlarında güvenlik, hijyen, bakım ve onarım, oda yeterliliği ve ortak alan koşulları bir an önce iyileştirilmeli. İlçelerdeki gençlik ve spor merkezleri yeterli değil ve bunların sayısı artırılmalı. Adana'daki yeni stadyum için ulaşım altyapısı yok; "Planlanıyor." deniliyor ama gençler çözüm beklemekte bir an önce.
Saygılarımı sunuyorum.