ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlar; hoş geldiniz.

Toplumun yüzde 15'ini gençler oluştururken Bakanlığınız ne yazık ki bu sene de bütçeden bu yüzdeye paralel bir bütçe alabilmiş değil. Dolayısıyla, gençlerin sorunlarını bu yıl da çözümsüz bırakacakmışsınız gibi görünüyor. Avrupa Birliği üye ülkeleri arasında en yüksek genç nüfus oranına sahibiz ancak yıllardır bu potansiyelimizi avantaja çevirebilmiş değiliz. Doğurganlık hızındaki düşüşü de göz önüne alırsak nüfusumuzun giderek yaşlandığı gerçeğiyle birlikte bu potansiyelimizi kaybetme riskimiz olduğunu da hatırlatmak isterim. Gençlerin isteklerine, taleplerine kulaklarınızı tıkadığınız için gençler mutsuz, kaygılı; gençler geleceklerini maalesef bu topraklarda değil yurt dışında aramak zorunda hissediyor. Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında en fazla göç edenler yüzde 14,4'le 25-29 yaş grubu yani en çok gençler gidiyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı yıldan yıla artıyor, genç kadınlarda bu oran tam yüzde 30 yani gençler toplumdan soyutlanıyor ama siz bu gerçeği görmemekte ısrar ediyorsunuz. Gençlerin ellerinden umudunu, yarınlara dair hayallerini aldığınızda ne oluyor peki? Bağımlılık artıyor, sanal kumar, sanal bahis vakaları ve buna bağlı trajedilerde patlamalar yaşanıyor ama bu gerçeğe rağmen gençlik programlarına ayrılan pay bütçedeki artışın altında kalmış durumda.

Bağımlılık konusuna özellikle, hassasiyetle eğilmemiz gerekiyor. Bu, sadece sizin Bakanlığınızın değil, topyekûn bütün bakanlıkların iş birliğiyle odaklanması gereken bir mesele ancak son iki yılın uyuşturucu raporu ciddi alarm veriyor. 2022'de 246 olan madde bağlantılı ölüm sayısı 2023'te 300'e, 2024'te ise 427'ye çıkıyor; iki yılda neredeyse 2 katı bir artış var. 2017'den bu yana 3.497 ölüm yaşanmış, bu ölümlerin büyük çoğunluğu ise 30 yaş altı ölümler. Uyuşturucuya başlama yaşının ilkokul çağına düştüğünü söylüyor uzmanlar, eğitimciler, aileler; bu trajediyi görmezden gelmeyin artık. Bu ülkenin gençleri özgürlük istiyor, fırsat eşitliği istiyor, bileğinin hakkıyla, alnının akıyla kazandığı sınavlardan mülakat garabetiyle elenip anasının, babasının eline bakmaya devam etmek istemiyor ki anasının, babasının da elinde üç kuruş para bırakmadınız zaten; emeklinin, dar gelirlinin hâli ortada.

Sayın Başkan, konuyu gelecek günlerde Sayın Murat Kurum geldiğinde de detaylı olarak tartışacağız elbet. Ancak Gençlik ve Spor Bakanı olması hasebiyle Sayın Bakanın da bu konu hakkındaki görüşlerini merak ediyorum. TOKİ 500 bin sosyal konut projesi başlattı ancak bu projede gençlere ciddi haksızlık yapılıyor Sayın Bakan. Gençler âdeta ailelerine bağımlı bireyler olarak görülüyor. 18-30 yaş arasındaki kişiler anne ya da babalarının üzerlerine kayıtlı bir konut olması hâlinde başvuru yapamıyorlar. Yani hem "Doğurganlık azalıyor, genç nüfusu azalıyor." diyorsunuz hem de gençlere hayatlarını kurabilmeleri için destek vermiyorsunuz. Yani 18-30 yaş arası 3 kardeşin anne ve babalarının tek bir evi varsa bu 3 kardeş TOKİ nezdinde ev sahibi olmaya layık görülmüyor. Ya da diyelim ki 25 yaşında evli bir çift ailesiyle mi kalsın bekliyorsunuz siz, bunu anlayamıyoruz. Sizin bu konudaki görüşünüzü gerçekten merak ediyorum.

Sayın Bakan, gençlerin ciddi bir af talebi var. Ekonomik sebeplerle okulunu terk etmek zorunda kalan ama eğitimine dönmek isteyen gençlerin talebini, beklentisini görmenizi istiyorlar, bu sesi artık duyun, gençler okullarına kavuşabilsin.

Dün gençlerle birlikte bir paneldeydim. Gençlerin çok güzel fikirleri, heyecanları, talepleri var. Ben onların taleplerini tek bir cümleyle sizlere iletmiş olayım: Gençler sizden umutlarını törpüleyen, onları yoksulluğa, umutsuzluğa ve göçe mecbur bırakan bir bütçe değil; geleceklerini yurt dışında aramak zorunda kalmadıkları; hayallerini, özgürlüklerini, kendi memleketlerini yaşayabildikleri bir bütçe ve yönetim talep ediyorlar. Bu hâliyle bu bütçe ne gençliğin ne de sporun bütçesi ne yazık ki.

Teşekkür ediyorum.