| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .11.2025 |
AYKUT KAYA (Antalya) - Kıymetli hazırunu sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz temmuz ayında kabul edilen yasayla birlikte turizm çalışanları artık on gün aralıksız çalışmakta, sadece on birinci gün bir gün izin kullanabilmektedir. Aylık izin hakları dört günden üç güne düşürülmüş durumda, bu fazla çalışmanın karşılığında da herhangi bir ek ücret verilmemektedir. Bugün Sayın Bakan turizmin gelirinden, büyüklüğünden bahsetti ama bu büyümenin yükünü sırtında taşıyan turizm emekçilerinden Sayın Bakan nedense hiç bahsetmedi. Dünyada çalışma süreleri kısalırken, haftalık izinler genişlerken biz tam tersine bir uygulamaya geçiyoruz. Bakanlığınızı bu uygulamayı yeniden değerlendirerek çalışma sürelerini insan onuruna yakışır bir şekilde düzenlemeye turizm çalışanlarımız adına davet ediyorum.
Turizm bölgelerinde sezon sonunda çalışanın iş sözleşmesi askıya alınıyor. Bu durumda çalışan ne işsiz görünüyor ne de çalışan görünüyor yani tamamen güvencesiz bir statüde bırakılıyor. Askıdaki personel işsizlik sigortasından faydalanamıyor, sağlık güvencesinden faydalanamıyor, başka bir işe girdiğinde haklarını kaybediyor. Süreli iş sözleşmeleri yapılarak sezon sonunda iş akdi feshedilen çalışan işsizlik sigortasından faydalandırılmalıdır. Yine, işletmelere prim desteği gibi bazı teşvikler verilerek yaz kış daha fazla personel istihdam etmeleri teşvik edilmelidir.
Sektördeki diğer bir sorun da lojman sorunu. Bakın, bugün turizm çalışanları 6-8 kişilik lojman odalarında kalmakta, büyük bir stres ve sağlıksız koşullar içerisinde performans ortaya koyarak çalışmaktadırlar.
Yine, turizm çalışanlarının büyük bir kesimi çok düşük maaşlar almaktadır. TÜİK verilerine göre turizm ve konaklama çalışanları ülke ortalamasından daha fazla çalışıyor ancak ortalamadan yüzde 29 daha az ücret alıyor. Bugün Antalya'da 100 metrekare bir dairenin kirası 20-25 bin liradan başlıyor. Karı koca turizm çalışanı düşünün birinin maaşı kiraya gider, diğerinin maaşıyla minimum standartlarda hayatta kalmaya çalışırlar ancak insanüstü bir çabayla çalışıyor bu insanlar. Bir an önce içinde sosyal donatıların olduğu, eğitim alanlarının olduğu kampüs tipi lojmanlar inşa edilmelidir. Bu konuda Bakanlığınızın yerel yönetimlerle iş birliğine giderek, gerekirse TOKİ'de devreye alınarak adım atmanızı sektörün sürdürülebilirliği açısından talep ediyoruz. Bu sorunların çözülmemesi çalışanların turizm sektöründen kopmasına neden olmaktadır.
Bugün Antalya'mızın ilçelerinde turizm hizmetleri sadece danışma ofisleriyle yürütülüyor. Az sayıda personelle, kısıtlı imkânlarla milyonlarca turist ağırlayan ilçelere hizmet verilmeye çalışılıyor. Bu Antalya gibi bir şehir için kabul edilebilir değildir. Bu durum hem vatandaşla Bakanlık arasındaki iletişimi zayıflatıyor hem de turizmcilerin yaşadığı sorunların çözümünü geciktiriyor. Bu nedenle, turizmin yoğun olduğu Alanya, Kemer, Kaş, Manavgat, Serik gibi ilçelerde ilçe kültür ve turizm müdürlüklerinin kurulmasını talep ediyoruz.
Kültür ve turizm Bakanlığı Antalya Müzemizi yıkarak aynı parsel üzerinde yeni bir müze yapma kararı aldı. Ne yazık ki bu süreci kamuoyuyla sağlıklı bir iletişim ve bilgilendirme içinde yürütemediniz. Yeni plana göre yeni müzenin kapalı alanı mevcut müzenin yaklaşık 2 katı kadar büyüyecek. Bugün Sayın Bakan bahsetti "9.500 metrekarelik mevcut alanın 19.500 metrekareye çıkarılacağını." söyledi. Müzemizin ana koleksiyonunu oluşturan Perge Antik Kenti'nin ise sadece yüzde 10'u kazılmış durumda. Bu nedenle, yapılacak yeni müze de belli bir süre sonra yetersiz kalacaktır. Buradan size sormak istiyorum: Yeni müze yalnızca bugünkü koleksiyona göre mi planlandı yoksa önümüzdeki elli yüz yılın kazılarından gelecek eserler de hesaba katıldı mı? Bu plan yapılırken müzecilerin, kazı başkanlarının, yerel mimarların ve kent konseyi gibi fikir üreten oluşumların görüşleri sürece sağlıklı bir şekilde dâhil edildi mi?
Antalya'nın arkeolojik zenginliği dikkate alınarak komşu karayolları arazisinin bir bölümüyle kuzeydeki turizm uygulama oteli müze alanı olarak rezerv edilmelidir. Böylece, kamu kaynakları daha verimli kullanılarak Antalya'nın marka değerine, tanıtımına, ekonomisine katkı sağlayacak sosyal donatılarıyla yüzyıllarca yaşayacak dünya çapında bir müze buraya yapılabilir.
Teşekkür ediyorum.