KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokratlar, değerli basın mensupları; ben de hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

İçişleri Bakanlığı bütçesinin hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Bütçe rakamıyla ilgili bir konuşma yapıp diğer konulara değineceğim hızla. Merkezî bütçe rakamının 119 milyar civarına çıktığını görüyoruz; 119,5 milyar yani binde 6,31 yani bağlı genel müdürlükleri saymadık bunda, merkezî bütçe olarak konuşuyoruz. Geçen yıl 96 milyardı. Yüzde 23'lük bir artış var, enflasyon oranının altında kalmış bir artış. Başlangıç ödeneğine göre tüm bakanlıklarda aşım devam ediyor. Ara aktarmalarla aşım gideriliyor. Baktığımız zaman, 2024 yılı kesin hesabında 3,6 milyarlık başlangıç ödeneğine göre bir aşım var. Ödenek tespitlerinde ödeneklerin daha yeterli bir şekliyle tespit edilmesi durumunda ara aktarımlar olmadan daha düzgün bir yönetim olacağına inanıyoruz. Bütün bakanlıklarda da bunu söylüyorum.

Milletvekillerinin denetleme yetkisiyle ilgili bakanlıklara sorduğu soru önergeleriyle ilgili olarak Meclis Başkanlığına bir soru sormuştum. 2/10 itibarıyla gelen cevapta... İçişleri Bakanlığına tüm vekiller 4.468 soru önergesi sormuş. Süresi içerisinde 236 adedi cevaplanmış, süresi geçtikten sonra cevaplanan 2.483 adet, cevaplanmayan 1.325, süresi devam eden 424 adet bir soru önergesi var. Çok soru sorulan bir bakanlık İçişleri bakanlığı, en çok soru sorulan bakanlıklardan birisi ve dolayısıyla da cevaplar da önem arz ediyor. Benim sorduğum soru önergeleriyle ilgili cevaplara ben genelde tatmin edici cevaplar aldım ama bir tane sorum vardı, onda çok detay cevap alamadım. O sorumu size ben tekrar hatırlatmak istiyorum Sayın Bakanım. "Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin iş ve işlemlerle ilgili olarak, değerleme şirketleriyle ilgili, değerinden daha fazla rapor yazıp bu konuyla ilgili de gayrimenkul değerleri yüksek olduğu için de vatandaşlık hakkı kazanan veya suistimal yapılan işlemler var mı?" diye sormuştum. Çünkü TDUB'un bir incelemesi ve soruşturması vardı yani Türkiye Değerleme Uzmanları Birliğine ait şirketlerle ilgili. Bu konuda şikayetler ve incelemeleri olduğunu biliyorduk. "Burada kimler yakalandı, neler yapıldı, akıbeti ne oldu?" diye sormuştuk. Sizin cevabınızda "Suçlu varsa gereği yapılıp ilgili makamlara bildiriliyor." diye bir ifade kullanmışsınız. Benim açımdan şahsen daha detay cevap alabilseydim, ilgilendiğim bir konuydu. O konuyu tekrar size hatırlatmış olayım. Sayın Bakanım.

Şimdi, torba yasayla ilgili olarak görüştük, trafik cezalarıyla ilgili; Genel Kurula geldi. Genel Kurulda da birinci bölüm bitti, maddelere geçildiğinde ara verildi bu trafik cezalarıyla ilgili husus. Biraz bu konuya değinmek istiyorum. Şimdi, burada, 14'üncü madde, özellikle radar, hız cezalarıyla ilgili olan madde hem Komisyonda hem Genel Kurulda da bütün vekil arkadaşlarımız bu konuya ekseriyetle değindiler. Buradaki aralıklar, 5-10 kilometre sık sık, daha fazla cezaya sebep teşkil edecek pozisyonlara bırakıyor. Yüksek miktardaki aşımlarda tabii ki ceza olmalı. Burada 2-3 kata kadar ulaşan -eski kanuna göre- cezalarda bir artış olacak. Eğer yılbaşı öncesi bu kanun teklifi Genel Kuruldan geçip de kanunlaşırsa yeniden değerlemeyle ilgili de 1 Ocak itibarıyla tekrar 25.5 zam gelmiş olacak. Bu konuyla ilgili ikazlarımızı yaptık, "Burada bir düzenlemeye ihtiyaç var." dedik. Eleştirilerimizde de bütçe açığının sürekli arttığından bahsetmiştik "Bütçe açığının finansmanında mı bu cezalar kullanılıyor?" diye. İdari para cezalarına bakmıştım ben Sayın Bakanım bütçede. Trafik cezaları dâhil bütün idari para cezalarını konuşuyorum. Ağustos sonu itibarıyla 1,1 trilyonluk bir tahakkuk var yani çok ciddi bir tahakkuk. Hedefte, baktığımızda, bütçede esasında 261 milyar olarak bir hedef konulmuş. Yani ağustos sonu itibarıyla şu an 4 kat tahakkuk eden, kesilen ceza var; tahsilatını bilmiyoruz tabii. Yıl sonuna da 1,5 trilyon civarını bulacak. Trafik cezaları açısından baktığımda da işte, 53,4 milyarlık bir hedef varken Sayın Bakan Yardımcım Münir Bey de burada, ona da Genel Kurulda sormuştum, cevap da vermişti, ekim başı itibarıyla 50 milyarlık bir tahsilat olduğunu, 83 milyarlık bir tahakkuk olduğunu ifade etmişti. Dolayısıyla trafik cezası olarak da kesilen bir ceza var, ciddi tahsilat var ama tahakkuk tahsilat oranı da gün geçtikçe düşüyor. Yüzde 60,9'larda olan tahakkuk tahsilat oranı, nisan sonunda bakmıştım ben en son, yüzde 39'a düşmüştü. Yani bu şunu düşündürüyor bize: Cezalar kesiliyor fakat insanların ödeme kabiliyeti, ödeme gücü zayıfladığı için bu kesilen cezalar yeterince ödenemiyor; buna dikkat çekiyorum. Bir de bu tutarlar devasa tutarlar, idari para cezaları Hazine ve Maliye Bakanlığından sonra en çok geliri olan bütün bakanlıkları geçiyor. Burada "ceza gelirleri başkanlığı" diye bir birim kursak yeridir çünkü bunu tahsil etmek, yönetmek gerçekten ayrı bir olay; Allah size kolaylık versin bu konuda da yani trafik cezaları açısından da bunu bir kez daha vurguluyorum.

Baktım, trafik cezaları hangi bakanlıkların tahsilatını geçiyor diye; geçen yıl Ticaret Bakanlığı 56 milyarmış; onu geçiyor, Dışişleri Bakanlığı 39 milyar; geçiyor, Enerji Bakanlığı 45, Kültür Turizm Bakanlığı 53 milyar. Yani bunların merkez bütçeleri bu. Trafik cezalarıyla ilgili tahakkuk ve tahsil eden bütün cezalar bunların üstünde hatta İçişleri Bakanlığının geçen yılki merkez bütçesi 96 milyar. Tabii ki bağlı ortaklıklarla büyük bir bütçemiz var İçişleri Bakanlığı olarak. Bu konu önemli, bir kez daha bunu dikkatlerinize burada çekiyoruz. Halkımızın bunu ödeme gücü de hakikaten yok. Daha makul seviyelere çekilmesi ve bu 14'üncü maddenin mutlaka gözden geçirilmesi gerekir Genel Kurulda. Şimdi, bunu da bir tarafa bağlayacağım, bu trafik cezaları bütçe finansmanında gelir olarak düşünülürken açığın kapatılmasıyla ilgili düşünülürken bir taraftan da bütçe açığı yıl sonunda 2,2 trilyonu bulacak. Ekim sonunda 1 trilyon 440 milyar olmuş, Maliye Bakanlığı bütçe verilerini 15'inde açıkladı ve tutar da artarak devam ediyor ama kamu kurum ve kuruluşlarında israflar da tasarruf tedbirlerine uymamakta devam ediyor.

Ben bir konuyu paylaşacağım. Şimdi, bir belediye, şöyle fotoğrafı da Sayın Bakanım, sizin dikkatlerinize çekiyorum, gösteriyorum; fotoğraf görünüyor mu bilmiyorum. Bu belediyenin ismini vermeyeceğim, muhtarlar gününde kıymetli muhtarlarımıza bir hediye yapmış, muhtarlarımız bizim için kıymetli, tabii ki hediye alabilirler, biz buna karşı değiliz ama bu hediyenin hangi kaynaklardan yapıldığını, belediye kaynaklarından mı yapılmış, kamu zararı var mı, israf var mı, bu konularla ilgili size intikal eden bir şey var mı? Bakın, burada da son derece lüks bir saat hediye ediliyor, yani bunun fiyatı çok ciddi rakamlar, saatin markasını da vermeye gerek yok. Baktığınız zaman hakiki ise yani buna güç yetmez, 38-50 milyon olur, taklitse o da ayrı bir suç zaten. Şimdi, Sayıştayın bu konularda denetlemeleri var, raporları var. Geçmiş yıllarda, bunun 5018 sayılı Kanun'un 71'inci maddesine aykırı olduğunu ifade etmiş, kamu zararı olduğundan bahsediyor. Yine, baktığımız zaman, etik kurallar yani Kamu Görevlileri Etik Kurulu Yönetmeliği'nin 15'inci maddesine aykırı olduğunu ifade ediyor. Bir boyut da eğer kişisel çıkar sağlamak, kamu kaynaklarını kişisel menfaat için kullanmak, bir kişiye imtiyaz kazandırmak gibi konular olursa da ceza hukuku bölümünü ilgilendiriyor, Türk Ceza Kanunu'nun 257'nci maddesi. Bu kamu zararı ve menfaat temin olaylarıyla ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarında ciddi bir denetime ihtiyaç var; Bakanlığınız mutlaka bu denetimi yapıyordur. Ben merak ediyorum, bu konuyla ilgili herhangi bir inceleme ve soruşturma var mı? Sayıştay raporundan bir örnek vereceğim size, 2019 örnek karar özeti Sayıştay denetim raporunda, bir belediyeyle ilgili: Belediye tarafından belediye başkanının yabancı misafirlerine verilen 12.500 TL değerindeki kol saatleri kamu yararı taşımamakta olup 5018 sayılı Kanun'un 71'inci maddesi uyarınca, kamu zararı oluştuğuna karar verilmiştir. Sayıştayın raporunda belirttiği, 2019 yılından bir örnek, yine belediye ismini vermedim. Yani bu olay da aynen buna benzer bir olay. Bu konuyla ilgili Bakanlık olarak gerekli uygulamaları, yaptırımları yapmanızı bekliyoruz, belki de yapmışsınızdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Akay, bir dakika verdim.

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkür ederim.

Çok konu var, tabii, değinemedim ben konulara.

Uyuşturucuyla mücadele olayı önemli, kırmızı bültenle aranan suç örgütleriyle ilgili, uyuşturucu baronlarıyla ilgili Emniyet güçleri yıllardır çok önemli operasyonlar yapıyorlar. Hakikaten çok kişi yakalandı ama yakala yakala da bitmiyor. Uyuşturucu koridoru hâline geldi hem hedef hem transit koridor hâline geldik Türkiye olarak. Laboratuvarlar var Türkiye'de, laboratuvarlarla ilgili operasyonlarda da yakalıyorsunuz ama bunlar sizin görünen kısmındaki yakaladıklarınız. Bu uyuşturucuyla ilgili mücadelede de gerekli kaynakların ayrılması, tüm Bakanlıkların koordineli çalışması... Ben buradan bir öneride bulunuyorum: Bu idari para cezaları, trafik para cezaları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEVDET AKAY (Karabük) - Şimdi, trafik para cezalarının yarısı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'na gidiyor. Buradaki idari para cezalarından bir kısmı da bu kaçakçılıkla mücadeleye, uyuşturucuyla mücadeleye ve kayıt dışıyla mücadeleye de ayrılması, bütçenin genişletilmesinde fayda var diyorum.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.