KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Değerli Bakanım, kıymetli bürokratlar, kıymetli basın mensupları;

sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Değerli Bakanım, 2024 Yılı İdare Faaliyet Raporu'nun 29'uncu sayfasına bakıyoruz, taşra teşkilatı kadro dağılımı var. Taşra teşkilatı kadro dağılımında 46.882 kişinin çalışması gerekir iken 17.682 kadro boş yani yüzde 38 personel açığı var; her 100 kişiden 38 kişi, maalesef, çalışmıyor görünüyor yani boş bir kadro var. Peki, burada -yanlış duymadınız- Emniyette; nüfusun göç, güvenlik, idari işlerinde; Türkiye'nin en kritik alanlarında 17.682 boş kadro neyi ifade eder? Burada hangi akılla, hangi planlamayla, hangi vicdanla bu kadrolar boş bırakılıyor? Şanlıurfa'da nüfus müdürlükleri önünde kuyruklar varsa sebebi bu boş kadrolardır; İstanbul'da pasaport randevusu aylarca sonraya veriliyorsa sebebi bu boş kadrolardır; Emniyet personeli gece gündüz nöbette tükenmiş hâlde çalışıyorsa sebebi bu boş kadrolardır. Boş bırakılan her kadro vatandaşa kesilmiş olan bir cezadır. Taşra teşkilatında 46.882 kadronun 17.682'sinin boş olması -devlet, hizmeti boş kadroya bırakamaz- görevin ihmalidir.

Gelelim dağıttığınız diğer kitapçığa: Bütçe sunumu, 2026. Sayfa 46'ya bakıyoruz: "Vatandaşa kimse şekil yapamaz." Sayfa 48'e bakıyoruz: "Nefes aldırmayacağız." Şimdi, Değerli Bakanım, hazırladığınız kapakçıkta sayfa 46 ve 48'deki "Vatandaşımıza kimse şekil yapamaz." ve "Nefes aldırmayacağız." deyimleri bir devlet dili değil; bu, bir mafya jargonudur, çete literatürüdür; devlete yakışmaz, bunları buradan çıkarınız. "Hukuk devletinde 'şekil' ve 'Nefes aldırmayız.' diye bir kavram yoktur; hukuk vardır, kanun vardır, denetim vardır." denilir. Onun için, devlet kabadayılık da yapamaz, devlet tehdit de edemez. Devlet adalet sağlar, adalet. İçişleri Bakanlığının bütçesi tehdit diliyle sunulmamalıdır. Hukuk devleti standardıyla... Bir dahaki bütçede sizden istirham ediyorum, bunları gözden geçirmenizi rica ediyorum.

Gelelim, dediniz ki: "Bize güvenin." Yahu, Allah rızası için, objektif olun, elinizi vicdanınıza koyun. Ülkenin Cumhurbaşkanının torunu Amerika vatandaşı olacak, Amerika'da eğitim görecek; ülkenin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının çocukları Belçika'da eğitim görecek, Belçika vatandaşı olacak; devleti yöneten Cumhurbaşkanı, Bakanı kendi ülkesine güvenmiyor, geleceğine güvenmiyor, evlatlarını yurt dışına okutup o devletin vatandaşı yapıyorsa garibim vatandaş nasıl size güvensin, nasıl size inansın? Önce iğneyi kendinize batırın, çuvaldızı başkasına, sizden istirham ediyorum.

Gelelim bir başka soruna, şimdi, bu soruları net sizden istirham ediyorum: Son bir yılda kaç ton biber gazı ithal ettiniz veya kaç ton biber gazı ürettiniz? Bu alımların maliyeti nedir? Ne kadar ödenek ayrılmıştır? Hâlen ne kadar gaz stoklanmaktadır? Biber gazı için ayrılan ödeneğin tamamı kullanılmış mıdır?

Soru iki: Kaç adet gaz fişeği satın aldınız? Plastik mermi alımlarına ne kadar bütçe ayırdınız? Bu kimyasalları kimlerden aldınız? İhalelerde rekabet sağlandı mı? 19 Mart sonrası için kullanılan toplam gaz miktarı ne kadardır? Gazın şehir bazlı dağılımı nedir? Hangi yaş gurupları etkilendi? Kapalı alanda gaz kullanımının dayanağı nedir? 19 Mart sonrasında plastik mermiyle yaralanan kaç genç vardır? Kaç kadın, polis müdahalesiyle yararlandı? Şanlıurfa'da çiftçiye neden gaz sıkıldı ve aynı zamanda Akrep araçlarınızla tarlada traktörler neden kovalandı? İstanbul'da öğrencilere gaz emrini veren kimdi? Ankara'daki kadın yürüyüşü neden TOMA'yla bastırıldı? Polis hakkında kaç işkence dosyası açıldı; kaçı sonuçlandı, kaçı ceza aldı, kaçı kapatıldı? Polis kameralarının çalıştırılmadığı olay sayısı nedir? Gaz görüntülerini çeken vatandaşlara kaç işlem yapıldı? 19 Mart sonrası talimat zincirlerinden kimler sorumlu, o talimatları verenlerden? Bu TOMA'lar hangi illere dağıtıldı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - TOMA alımlarına ayrılan ödenek nedir? TOMA'larda kaç ton su kullanıldı? Kimyasal karışımlı su...