VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, İstanbul il binasıyla ilgili bir açıklamayı yapmak zorundayım çünkü doğru bilgiler değil bunlar. Bakın, biz İstanbul ile 10 mahkemeye gidildi. 1 mahkeme, çağrı heyeti kayyum atadı. O andan itibaren biz, Genel Başkanımız İstanbul Valiliğine bir yazı yazdı. "Biz il binamızı Genel Başkan çalışma ofisi olarak kullanacağız." denildi. Birkaç gün geçti. 9 Eylülü 10 Eylüle bağlayan sabah değil mi Ali?

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Aynı gün Bahçelievler ilçe binamızdaki üst katı il binamız...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bahçelievlerdeki ilçe binamızı il binamız olarak ilan ettik. Bu, bizim yetkimizde, kanundan gelen bir yetkimiz, parti binası bize ait, orayı çalışma ofisi olarak kullandığımızı ilan ettik ama siz bir gün sonra bir gece yarısı ve göz göre göre 5 bin polisle, 5 bin polis evladımızla ya...

İÇİŞLERİ BAKANI ALİ YERLİKAYA - "Yargı kararını uygulayacağız." deseydiniz bir tane polis olmayacaktı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, Sayın Bakanım, elimizde yargı, bakın...

ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Ama il başkanını yargı atayabilir de il başkanlığımızı yargı belirleyemez. Orası il binası değil.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bu tartışma bitmez, bu tartışma bitmez.

Değerli arkadaşlar, bitmez bu iş. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Orası bizim evimiz, bizim evimize bir tacizde bulunuyor. Bizim evimize kim olduğu önemli değil, geçmişte bizim partili olabilir, başka bir şey olabilir ama polisin buna alet edilmesi koca İçişleri Bakanlığının buna alet edilmesi doğru değil. Bakın, siz hepimizin güvenliğinden sorumlu bir Bakansınız, en çok güveneceğimiz Bakan sizsiniz. Bakın, canımızı, malımızı size emanet etmişiz. Bizim parti binamız işgal edildi, bizim parti binamız hâlâ polis tarafından korunuyor. Siz Türk polisini birilerinin koruması yapamazsınız, hâlâ bugün böyle.