| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyorum. Önemli işler yapıyorsunuz, tebrik ediyoruz, başarılarınızın devamını diliyoruz.
Ulaştırma, lojistik ve haberleşme her kişiyi ve kurumu ilgilendiren, ekonomik rekabet gücünü destekleyen, yaşam konforunu etkileyen sektörlerdir. Ulusal ve küresel ölçekte bütün ihtiyaçların karşılanabilmesi bu sektörün gelişmişliğine bağlı olarak şekillenmekte, sektörel güç büyük ölçüde kara yolu bağlantıları, demir yolu ağları, hava yolu ve deniz yolu altyapısına bağlı olarak ölçülmektedir. Üretimden tüketime ticari faaliyetlerin her aşamasında yer alan ulaştırma mal akışlarını düzenlemesi, sürecin sürekliliğini sağlaması ve istihdam yaratıcı olması nedeniyle kalkınmanın belirleyici sektörlerinden birisi, Türkiye ekonomisinin de taşıyıcı gücüdür.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak ulaştırma politikamızın esası, hızlı, güvenli ve teknolojik yeniliklere sahip, rekabeti tesis edecek, sanayiyi yönlendirecek, millî menfaatlerimizi kollayacak, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olacak, vatandaşlarımızın refah düzeyini yükseltecek ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak, uluslararası ulaşım koridorlarıyla bütünleşen, yaygın, hızlı, güvenli ve düşük maliyetli bir sistemin tesis edilmesidir. Uzay ve telekomünikasyon yatırımlarıyla ülkemizi çağın ilerisine taşımak, bölgedeki stratejik ve lojistik hakimiyetimizi artırmaktır. Bize göre ulaştırma politikaları oluşturulurken insan hakları temelli bir talep olan erişim hakkının yerine getirilmesine odaklanılması, ulaştırma alt sistemlerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olması, millî menfaatleri kollayacak, güvenlik sisteminin taleplerini karşılayacak, vatandaşın refah düzeyini yükseltecek ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak şekilde dizayn edilmesi gerekmektedir.
Son yıllarda ulaştırma ve altyapıya ilişkin dünyanın en büyük projeleri kapsamında olan yatırımlar gerçekleştirilmiş, milletimizin hizmetine sunulmuştur. Türkiye jeopolitik konumuyla, ulaştırma altyapı ve lojistikte yakaladığı kapasiteyle rekabet avantajı sağlamış, uluslararası ulaşımda önemli bir aktör hâline gelmiştir. Nicelikle beraber kaliteli hizmet ağı oluşturan bu yatırımların bakım, takip ve denetiminin kuşkusuz hizmet sürekliliği ve sağlıklı kullanımı için özenle takip edilmesi gereklidir. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin büyüme ve kalkınma hedefleri doğrultusunda bir ulaştırma açığı oluşmayacak şekilde yeni projeler hayata geçirmeye devam edilmelidir. Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşması öngörülen Kalkınma Yolu Projesi ülkemize önemli fırsatlar sunacaktır. Stratejik ortak olduğumuz 3 deniz girişimi, doğu-batı ekseninde gelişen ticaretin kuzey-güney akslarında da desteklenmesini sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini daha da güçlendirecek, Türk dünyasını karadan birbirine bağlayacak tarihî ve stratejik nitelikli bir adım olan Zengezur Koridoru Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın önemli bir unsuru olacaktır. Türkiye'nin dünyanın jeopolitik merkezinde yer aldığı gerçeğini perçinleyen, jeostratejik olarak da Doğu ile Batı'nın arasında bir köprü görevi gördüğünün somut bir uygulaması olan bu projeler ulaşımın sanayi üzerindeki etkisi düşünüldüğünde üretime ve ihracata katkı sunup sanayileşmenin önünü de açacaktır.
Sayın milletvekilleri, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeye uygun, teknolojik ve kurumsal kapasiteyi ve sistem bütünlüğünü esas alan, bilgi teknoloji ekosisteminin oluşturulacağı, yerli katma değerin artırılmasını destekleyen bir yapısal dönüşümün önemli olduğunu değerlendiriyoruz. İnternet kullanımının bu kadar yaygınlaştığı günümüzde rekabetçi bir yapının oluşturularak erişim kalitesinin iyileştirilmesi ve maliyetin katlanılabilir seviyeye çekilmesi, bütün vatandaşlarımızın ülkenin her yerinden kesintisiz bilgi ve iletişim teknolojilerini erişebilmesine imkân verecektir. Dijitalleşmeyle birlikte iletişim bilgi güvenliğinin ve kişisel verilerin tehdit altında olduğu bir alan hâline de gelmiştir. Bilgi güvenliğine yönelik tehditler iletişimde güvenliği aktif yönetilen ağları ve millî sistemleri zorunlu kılmaktadır. Bilgi güvenliğini sağlayıcı kapasitenin güçlendirilmesi, Türkiye'nin dijital dayanıklılığını artırmaya katkı sağlayacaktır.
Yapay zekâ konusu büyük bir dönüşümle hayatımıza girmiştir ve yapay zekânın özellikle devlet hizmetlerinde büyük katkısı olabileceği de açıktır. Bu nedenle, "türkiye.gov.tr" üzerinden verilen servisler başta olmak üzere, servis arka planlarında yapay zekâ kullanımı artırılmalı, kamu kurumlarını siber güvenlik tehditlerine karşı koruyacak mekanizmalar güçlendirilmelidir. Bu kapsamda, haberleşme uyduları gibi kritik öneme sahip teknolojilerin dışa bağımlı olmadan üretilebilmesi millî güvenliğimiz açısından büyük önem arz etmektedir. Türkiye uzaydaki varlığını giderek artırmaktadır. Türkiye'nin uzaydaki istikbali için büyük önem taşıyan ve yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranıyla üretilen TÜRKSAT 6A yanında alçak yörünge uydularıyla haberleşme ve internet servisleri sağlanması atılım yapılması gereken alanlardandır. Kara unsurlarına dayanmayan bu tür sistemler deprem ve benzeri acil durumlarda iletişimi de destekleyecektir. Uluslararası ticaretin sağlıklı işlemesi için ulaştırma ve lojistik sistemlerinin güvenli, verimli, hızlı ve esnek olması ve lojistik maliyetlerinin yönetilmesi kritik önemdedir. İhracat odaklı bir lojistik ve ulaştırma altyapısının oluşturulması Türk sanayisinin uluslararası rekabet gücünde önemli paya sahip olan ulaştırma girdi maliyetlerinin azalmasına ve yatırım-üretim-ihracat zincirinin sağlıklı bir şekilde kurulmasına yardımcı olacaktır.
Türkiye'nin uluslararası ticarette ön alınması için bugüne kadar ulaştırma ve lojistik alanında önemli adımlar atılmıştır. Metro hatları, limanlar, havaalanları ve demir yolu projeleriyle kent içi ulaşım ve ulusal taşımacılık güçlendirilmiştir. Milletimizin hizmetine sunulan her bir eser ekonomik etkisiyle birlikte önemli bir sosyal fayda da sağlamaktadır. Türkiye'de artan ulaşım talebine yönelik olarak geliştirilen hızlı ve kısa vadeli yaklaşımlar ulaştırma sistemimizin kara yolu odaklı büyümesine neden olmuştur. Otomotiv, petrol, lojistik, taşımacılık, inşaat sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler karayolları altyapısının hizmet seviyesine bağlı olarak faaliyetlerini yürütmektedir. Son yıllarda yapılan yatırımlarla karayollarındaki eksiklikler büyük ölçüde tamamlanmıştır. Bunun yanı sıra, doğu-batı ulaşım koridorlarındaki altyapı girişimlerine paralel olarak güney-kuzey ulaşım altyapısının geliştirilmesi çerçevesinde Ordu-Osmaniye-Adana, Samsun-Adana ve Trabzon-GAP hattına demir yolu, kara yolu ve liman entegrasyonu sağlayacak yatırımların yapılması, mevcut çalışmaların tamamlanması gerektiğini de düşünüyoruz. Bölünmüş yol projeleri trafik güvenliğini artırmakta, taşıt işletme giderlerinde tasarruf sağlayarak ekonomiye katkıda bulunmaktadır. Yolların fiziki ve geometrik standartlarının yükseltilmesiyle seyahat konforu artmakta, seyahat süresi kısalmakta ve kazalar azalmaktadır. Ancak taşıma mesafesi, taşınan yük ve yolcu büyüklüğü ile hız gibi parametreler dikkate alındığında, diğer modlardan daha büyük verim ve fayda alınabilecekken kara yolunun tercih edilmesi, beraberinde ekonomik, çevresel ve toplumsal sorunlar getirmektedir. Kent içi ulaşımda yaşanan trafik sıkışıklığının ve buna bağlı olarak ortaya çıkan zaman kaybı, yakıt tüketimi ile çevre ve gürültü kirliliği sorunlarının azaltılabilmesi amacıyla ülkemizde toplu taşımanın ve motorsuz ulaşım türlerinin geliştirilmesi için önemli yatırımlar yapılmaktadır. Trambüs, elektrikli otobüs gibi emisyon üretmeyen toplu taşıma araçlarının yanı sıra, tramvay, metro gibi raylı sistem araçlarının kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu çerçevede, seçim bölgem İstanbul'da İstanbulluların yaşamını kolaylaştıran önemli hizmetler ve yatırımlar yaptınız, yapmaya da devam ediyorsunuz. Ayrıca, İstanbul'u lojistik üs hâline getirme stratejisinin bir parçası olarak lojistik merkez sayısının artırılması da memnuniyet verici bir gelişmedir. Bu kapsamda, kıtalar arası hat ve tüneller, kent içi ulaşımı kolaylaştıran metrolar, İstanbul Havalimanı'na bağlantı metrosu, köprüler, otoyollar, demir yolları İstanbul'a yapılan hizmetlerin başlıcalarıdır. İstanbul'da Büyükşehir Belediyesinin, yerel yönetimlerin ihmallerini ve hizmet eksikliklerini tamamlayarak İstanbulluların hayat kalitesinin artırılmasına destek olduğunuz için şahsınızda tüm Bakanlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Dünya kentine yakışır, vatandaşlarımızın yaşam konforunu arttırmak, sanayi ve ihracatı desteklemek için hedef projelerin de gerçekleştirileceğine inanıyoruz. Diğer yandan, bireysel araç kullanımı yerine sürdürülebilir, çevreci, verimli ve düşük emisyonlu toplu taşıma sistemleri ile mikromobilite çözümlerin teşvik edilmesi, uygun altyapının hazırlanması ve uygulamanın yaygınlaştırılması da gerekmektedir.
Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; kamyoncu, taksici, minibüsçü, servisçi ve turizm taşımacılığı yapan şoför esnafının haksız rekabet, bilinçsizlik, yüksek girdi maliyeti, aşırı yıpranma gibi sorunları bulunmaktadır. Geniş bir kitleyi ilgilendiren şoför esnafımızın hizmet araçlarını belirli sürede yenilemesine destek olunması, bu amaçla ÖTV ve KDV muafiyeti tanınması, zorunlu belgeleri edinmede kolaylık sağlanması, yük ve yolcu taşımacılığında ucuz yakıt temin edilmesi ve emeklilikte yıpranma taleplerinin karşılanması gerekmektedir. Bu doğrultuda, şoför esnafının ticari faaliyetlerini kesintiye uğramadan sürdürmesi kolaylaştırılmalıdır. D2 yetki belgesi ve tur plakalarıyla ilgili turizm taşımacıları ve servisçilerin ciddi sorunları bulunmaktadır. Bunların verilme şartlarının şoför esnafını koruyacak şekilde düzenlenmesi ve rekabet gücünün mutlaka artırılması gerekmektedir.
Türkiye'deki demir yolu ve hızlı tren ağı giderek artmaktadır. 2024 yılı sonu itibarıyla demir yolu toplam 13.919 kilometreye ulaşmıştır. Bununla birlikte yurt içi yük ve yolcu taşımacılığında Türkiye'nin demir yolu ağının payı hâlen AB ortalamasının oldukça altındadır. Bu da daha dengeli ve verimli bir ulaştırma sisteminin oluşturulması ihtiyacının devam ettiğini göstermektedir. Yüksek hızlı tren projelerinin tamamlanması, yerli ve millî imkânlarla üretilmekte olan millî elektrikli tren setleri ve elektrikli ana hat lokomotiflerinin hizmete alınması yük ve yolcu taşımacılığını daha etkin ve verimli hâle getirecektir. Çoğalan küresel rekabet, ürünlerin ve üretim faktörlerinin en az maliyetle ve etkin bir şekilde transferlerini gerekli kılmaktadır. Malın hasarsız, mümkün olan en kısa sürede ve ucuz bir şekilde üretim noktasından tüketim noktasına veya başka üretim sürecine taşınması, söz konusu malın kalitesi ve fiyatı kadar önemli bir unsuru hâline geldiğinden rekabet gücünün önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu kapsamda, kara yolunun esneklik avantajından, deniz ve demir yolunun hacim ve maliyet avantajından, hava yolunun ise sürat avantajından en iyi şekilde yararlanıldığı kombine taşımacılığın yaygınlaştırılmasını gerekli görüyoruz. Diğer yandan, ulaştırma ve lojistik, beslenmenin temincisi olan tarım ürünlerinin sağlıklı ve güvenli taşınması ve depolanmasında da önemli bir role sahiptir. Yıllık programda da belirtildiği gibi kombine taşımacılık imkânlarının geliştirilerek yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payının artırılması, OSB'ler, limanlar ve maden ocakları gibi önemli yük merkezlerinin demir yolu bağlantılarının sağlanması Türk sanayisinin uluslararası rekabet gücünde önemli paya sahip olan ulaştırma girdi maliyetlerini azaltmaya ve yatırım, üretim, ihracat zincirinin sağlıklı olarak kurulmasına yardımcı olacaktır.
Özellikle lojistik sektöründe deniz taşımacılığı ağırlıklı paya sahiptir. Bu da deniz yolu sektörünü küresel ticarette stratejik bir konuma getirmektedir. Türkiye, coğrafi ve jeopolitik alanlara ait çeşitli ülkelere doğrudan deniz bağlantıları sağlayan 8.333 kilometrelik kıyı şeridinde stratejik açıdan önemli bir deniz alanına sahiptir. Limanlar, özellikle dış ticarette olmak üzere Türkiye ekonomisinde hayati bir rol oynamaktadır. Ülkemizin deniz lojistiğindeki gücünü küresel arenada tescil eden deniz filomuz 2025 yılının ilk yarısında dünya deniz ticaretinde ilk 10'a yerleşmiştir. Denizciliğin ulaştırma dışında da artan önemi ve stratejik dış politika boyutu dikkate alınarak kurumsal kapasitesinin daha da güçlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye'de küçük ölçekli, verimsiz ve dağınık liman altyapısı lojistik maliyetleri yükseltmekte, liman işletmecilerinin kârlılığını azaltmakta ve kaliteli liman altyapısının önüne geçmektir. Bu kapsamda liman altyapılarında terminal imkânları ve ana ulaşım arter bağlantılarındaki yetersizlikler giderilmeli, limanların coğrafi tekel konumu dikkate alınarak etkin bir düzenleme ve denetim sistemi oluşturulmalıdır.
Ekonomik aktivitede ve gündelik hayatta zaman önemli ve değerli bir unsurdur. İnsan ve emtianın hızlı bir şekilde akışının sağlanması açısından hava taşımacılığı ülkeler için önemli sosyoekonomik ve kültürel faydalar barındırmaktadır. Türkiye, hava ulaşımında öne çıkan bir ülkedir. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında 70'e yakın ülkeye sadece dört saatlik bir uçuşla gidilebilecek bir noktada bulunan ülkemiz, dünya ekonomik merkezleri ile ham madde kaynakları arasındaki güzergâh üzerinde bir kavşak konumundadır. EUROCONTROL
tarafından 23 Ekim tarihinde yayınlanan rapora göre Türkiye, Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada yer almıştır. Sunumunuzda da vurguladığınız Bayburt-Gümüşhane Havalimanı bitme aşamasına gelmiştir Sayın Bakanım. Bayburt ve Gümüşhane denilince millî akıllara büyük ceddimiz Dede Korkut gelmektedir. Bu beldeler Dede Korkut'u mekânsal anlamda da yaşayan ve yaşatan şehirlerdir. O sebeple, Bayburt-Gümüşhane Havalimanı'nın isminin Dede Korkut Havalimanı olmasını talep ve arzu ediyoruz. Dede Korkut, Türk kültür ve tarihinin vazgeçilmezi, Türklüğün öğüdü, geçmişimizin övüncüdür. Merhum Fuat Köprülü'nün "Terazinin bir kefesine Türk edebiyatının tümünü, diğer kefesine de Dede Korkut'u koysanız, yine de Dede Korkut ağır basar." dediği gibi Dede Korkut ortak değerimiz, Korkut Ata'mızdır ve havaalanında adının yaşatılması yerinde olacaktır.
İstanbul Havalimanı'mız günlük uçuş sayısıyla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakmıştır. Bunun yanı sıra, mevcut meydanların kapasitelerinin artırılmasına yönelik yatırımlar ile hizmet standartlarının yükseltilmesi, hava alanları yakınanda bölgesel ve küresel lojistik üsler kurulması ve bunların diğer ulaştırma modlarıyla desteklenmesi Türkiye'nin küresel hava lojistiğinde merkez olabilmesini destekleyecektir. Yolcu taşımacılığı yanında, tarihsel gelişim süreci açısından diğer taşımacılık türlerine göre daha yeni olmasına rağmen hava yolu kargo taşımacılığı son yıllarda kullanım oranı giderek artan bir taşımacılık şekli olmuştur. Bu çerçevede, hava kargo taşımacılığının geliştirilmesi için özendirici tedbirler alınmalı, dış ticarete konu ürünlerin taşınmasında yerli hava kargo filosunun bölgemizde yer alan ülkelerin pazarlarından daha çok istifade etmesine dönük bir strateji takip edilmelidir.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; posta sektöründe sürdürülebilir büyümeye ve istihdama katkı sağlanması, vatandaşlarımıza hızlı, kaliteli, erişilebilir ve güvenilir posta hizmeti sunulması esas olmalıdır. Sektörde haberleşmeye yönelik gönderilerin rolü azalırken e-ticaret alışverişindeki artışla posta hizmetleri önemli bir ticaret altyapısına dönüşmüştür. 2024 yılında kabul edilen haberleşme gönderilerinin sayısı önceki yıla göre yüzde 28 azalmış, diğer taraftan aynı dönemde kargo gönderileri hacmi yaklaşık yüzde 8 artış göstermiştir. Bu kapsamda posta sektörünün değişen teknoloji ve piyasa koşulları dikkate alınarak görev, sorumluluk ve kapsamı gözden geçirilerek daha hızlı, kaliteli, güvenilir, sürdürülebilir hizmet sunulmasını mümkün kılacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; kültürümüzde yol, düzen ve medeniyetle özdeş kabul edilmektedir. Türkiye'nin ulaştırma ve altyapıda önemli mesafeler aldığını düşünüyoruz, biliyoruz. Bununla birlikte, sektörde yapısal boyutu ağır basan bazı sorunlar da bulunmaktadır. Konuşmamda da belirttiğim gibi, ulaştırma türleri arasındaki dengesizlik ve kentleşmeyle eşgüdümsüz gelişim bunların başında gelmektedir. Ayrıca, teknoloji ve dijitalleşmede gecikme, çevresel sürdürülebilirlik ve verimlilik eksikliği gibi sorunların bütüncül bir bakış açısıyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sürenizi uzatıyorum, bir saniye.
Buyurunuz lütfen.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - ...değerlendirilmesi ihtiyacı devam etmektedir. Sorunların boyutu ve mahiyeti itibarıyla çözümlerinin de ortak sorumluluk alanlarına sahip kurumlarla eş güdüm içinde olması yerinde olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türkiye'nin lider ülke olma ülküsüyle uyumlu, stratejik öncelikler doğrultusunda yapacağı ulaştırma, lojistik, bilgi teknolojileri ve iletişim alanındaki yatırımlara destek olmaya devam edeceğiz. Millî birlik ve bütünleşmeyle hep birlikte Türk ve Türkiye Yüzyılı'nı inşa hedefine odaklanacağız.
Bu düşüncelerle bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.