| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
REŞAT KARAGÖZ (Amasya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2026 yılı bütçesini görüşüyoruz ancak ortada bir bütçeden çok, yıllardır tekrarlanan bir yönetim anlayışının, birikmiş yanlışların ve bitmek bilmeyen bir beceriksizliğin ağır bilançosu duruyor. Her bütçe döneminde bu Bakanlığın en büyük gündemi tabii ki kamu-özel iş birliğiyle devletin milyarlarca lira zarara sokulması. 2017'den 2025'e "Beş kuruş ödeme yapmayacağız." dediğiniz kamu-özel iş birliği projelerine ödenen toplam miktar 27,6 milyar doları buldu. O projeler sonucunda yapılan yolların milleti taşıması gerekirken 86 milyon yurttaş sizin 5'li müteahhit çetenizi sırtında taşıyor. Bu vurgunun adı "yap-işlet-devret modeli" falan değil açıkça "yap, yandaşa devret, millete ödet modeli"dir. Türkiye doğu ile batının kesiştiği en önemli lojistik konumdayken, ülkemiz dünya ticaretinin kavşak noktasındayken siz bu avantajı kullanmak yerine hâlâ Kanal İstanbul gibi bilim dışı, ekonomik ve stratejik karşılığı olmayan bir projede ısrar ediyorsunuz.
Sayın Bakan, 6 Şubat depreminde tüm operatörler aynı anda çöktü. İnsanlar enkaz altında kaldı, sinyal aradı ama bulamadı. Aradan bu kadar zaman geçti ama hâlâ aynı risk, aynı zafiyet, aynı ihmal devam ediyor. Deprem olmasına da gerek yok, bugün Amasya'nın pek çok köyüne baktığımızda internet ve telefon erişimini hâlâ sağlayamamış olduğunuzu görüyoruz. Köyde dilekçeler yazılıyor, imzalar toplanıyor ama bir türlü çözüm bulunamıyor. Bir yanda "Türkiye Yüzyılı" masalı anlatılıyor, öbür yanda Amasya'da telefonun çekmediği köyler var. Sayın Bakan, bu konuda bir açıklama bekliyoruz.
Devletin verileri çalındı, milyonlarca vatandaşın bilgisi internette dolaştı ama bir tek sorumlu çıkmadı. Sanal bahis alanı ise tamamen kontrolden çıkmış, devlet iradesinin değil yasa dışı odakların yönettiği bir alan hâline gelmiş durumda. Yüz binlerce genç batakta, milyarlar ülke dışına akıyor ama siz hâlâ buna karşı etkili bir sistem kurmadınız. Bahis baronları AKP Hükûmetinin varlığına şükreder duruma geldi.
Sayın Bakan, 19 Ocak 2024'te yani yaklaşık iki sene önce yazılı soru önergemizde Çorum-Mecitözü-Amasya yolunun durumunu ve ne zaman biteceğini size sorduk. Verdiğiniz cevapta Çorum-Mecitözü-Amasya yolunun bitiş tarihinin 3 Ağustos 2025 olduğunu yazdınız. Bitecek dediğiniz tarihin üzerinden üç buçuk ay geçti, yolu bitirmeyi bırakın, bitiş tarihini 2027 yılına ötelediniz, yine milleti kandırdınız. İşte sorumuz, işte cevabınız.
Sayın Bakan, Amasya Merzifon Havalimanı bölgeye hitap eden bir havalimanı. Çorum ve çevre ilçeler bu havalimanını kullanıyor. Yaz aylarında Merzifon-Antalya ve Merzifon-İzmir uçuşlarının olmaması büyük eksiklik doğuruyor. Özellikle sanayicilerimiz hava yolu şirketleriyle yapılacak görüşmelerde bu eksikliğin giderilmesini dört gözle bekliyorlar.
Amasya'nın ötesinde, bölgenin kaderini değiştirecek en önemli projelerden biri olan hızlı tren konusuna gelelim. Ankara-Samsun hızlı tren hattı ilk olarak 2011'de ülke gündemine geldi. O dönem gazeteler "2015'te tamamlanıyor." diye manşetler attı. Sizden önceki tüm bakanlar projeyi öteledikçe öteledi, çalışmalar karınca hızında ilerledi. Bugün 2024'ün sonuna geldik, aradan on beş yıl geçti ama hattın Merzifon'a gelmesi bir yana, geçen sene ancak Çorum'a kadar olan kısmı ihale edildi. Ankara ve İstanbul'un Karadeniz'e açılan kapısı olan Merzifon'dan geçecek bu hat bölgenin kaderini değiştirecek stratejik, ekonomik ve lojistik bir yatırımdır ama memleketim Amasya yirmi üç yıldır hep olduğu gibi yine oyalandı, yine yok sayıldı. Laf çok, vaat çok ama Amasya'ya ulaşmış 1 metre ray yok. Bu iktidarın Türkiye'ye söyleyecek yeni bir sözü kalmamıştır.
Sayın Bakan, Türkiye 86 milyon yurttaşın sırtına basarak büyütülmüş bir yandaş ekonomisi değil adaletli ve hesap verebilir bir ulaşım politikasını hak ediyor. Amasya'nın da Anadolu'nun da Türkiye'nin artık sabrı tükenmiş durumda. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin hakkını, milletimizin geleceğini hiç kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz ve bu düzeni değiştireceğiz.
Saygılar sunuyorum.