| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy ve Sakarya Milletvekili Ertuğrul Kocacık ile 52 Milletvekilinin Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3320) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 22 .10.2025 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu konu önemli yani bunun gerçekten üzerinde durmamız lazım. Bakın, konuştuğumuz bütün para 4,5 milyar lira para fakat hem içerisinde ciddi adaletsizlikler barındırıyor hem de ticareti zorlaştıracak, mevcut işletmelerin durumunu sıkıntıya sokacak, onları kayıt dışına itecek bir düzenleme bu. Şimdi, tabii, kayıt dışı olduğu için sayısını bilemiyoruz. Ne kadar? 86 bin emlakçı var kayıtlı, kayıtsız olan ne kadar emlakçı var? Bilmiyorum. Kayıtsız olarak emlakçılık yapmanın ne kadar cezası var? Yani ben bir emlak alırsam, satışında beni yakalamış olsa... Öyle bir şeyi yakalama imkânı da yok. Bakın, bu insanların önemli bir kısmı kayıt dışına kayacak, bunu görmemiz gerekir. Hani hep diyoruz ya, şu kümestekilerle uğraşmaktan vazgeçelim. Mesela neyi görüyor arkadaşlar? Muhtemelen, işte, önünde lüks Mercedeslerin olduğu, lüks araçların olduğu bir galericiyi görüyor. Eğer çok kazanan bir emlakçı varsa ondan vergi alalım ama onun kazancı üzerinden vergi alalım. Yani onun kazancı üzerinden vergi alamayıp ondan sonra "Ben bütün galericilerden, işte, büyükşehir olursa 40 bin lira, büyükşehir olmazsa 20 bin lira vergi alırım." mantığıyla bir şey yapmak çok yanlış olur arkadaşlar. Kayıt dışı faaliyeti zaten geniş olan -özellikle şu galerici ve emlakçı meselesi- kayıt dışılığa çok müsait alanlar ve hiçbir şekilde kayıt dışı çalışana çok fazla engel de olamazsınız. Bu insanlar iyi kötü vergi verirken o vergilerden de olacağız. Dolayısıyla kayıt dışılığı teşvik edecek, onu artıracak, insanların kayıtlı olmaktan imtina etmesine yol açacak davranışlardan vazgeçmemiz lazım.
Şimdi, veterinerlere, diş hekimlerine -arkadaşlar söyleyince tabii aklımıza geliyor- gerçekten biz devlette iş veremedik. İyi kötü bir muayenehane açıyor, bir şey yapıyor. Şimdi, bunlara "Tekrar tekrar, her yıl her yıl şu kadar harç vereceksin." anlamında bir şey ne kadar doğru olabilir yani bunlara da bakmak lazım. Dolayısıyla ticareti zorlaştıran ve kazancı değil de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - İşte "Standart, herkesten belli bir miktar para alalım." deyip az kazanan ile çok kazananı ayırt etmeyen davranışlardan vazgeçmek lazım. Eğer bizim güçlü bir gelir idaremizin olduğunu düşünüyorsanız; kazancını doğru ölçelim, kazancında kaçırıyorsa orada bulunalım. Buradan çok ciddi sıkıntılar olacaktır. Mustafa Bey de söyledi, ben de bir miktar söylemiştim, büyükşehir ayrımına, büyükşehre göre bir şey yapmak çok yanlış bir kriter arkadaşlar. Bakın, yeni SES endeksi diye bir endeks açıklandı; sosyoekonomik seviye endeksi. Büyükşehirlerin kendi içerisindeki ilçeler bazında da bu endeks var, o farklılıkları bir görün ya, büyükşehir dediğiniz yerde hepsi böyle merkezdeki ilçeler gibi falan değil yani hakikaten gelişmişlik seviyesi çok kötü olan, nüfusu var belli ölçüde ama gelişmişlik seviyesi çok kötü olan, 30 bin nüfusu geçiyor fakat çok az gelişmiş olan, ticaretin zayıf olduğu, gelirin zayıf olduğu yerler var. Şimdi, bunlara "Yakınındaki büyük bir ilçeden -ama büyükşehir değil-ondan daha fazla vergi alacağım." diyorsunuz; bu adaletsiz bir şey.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Başkanım...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, bitirelim.
ERHAN USTA (Samsun) - Hemen bitiriyorum.
SEGE'ye de bakın, SES'e de bakın; bu ikisine de baktığınızda, bu büyükşehir ayırımının zaten yanlış bir ayrım olduğunu da çok net bir şekilde göreceksiniz. Dolayısıyla bu da zaten ayrı bir sıkıntı yani İstanbul'da veya Ankara'da, Çankaya'da, Keçiören'de, şurada burada, tabii belli ölçüde ticari aktivite daha geniş olabiliyor ama bütün büyükşehirlerin bütün ilçelerinde de aynı şekildedir diye düşünmek yanlış. Bunları da mutlak surette düzeltmek gerekir diye düşünüyorum. Bu yüzden şimdi önergemize destek istiyoruz ama şimdi olmasa bile Genel Kurul aşamasına kadar bu konunun tekrar değerlendirilmesi lazım; 4,5 milyar lira için değmez bu kadar sıkıntı.