| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 21 .11.2025 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Bakan, hoş geldiniz.
Sayın Bakanım, bir sene önce de buradaydınız, Human Papilloma virüsü aşısı, Rota virüs aşısı, onlarla ilgili bir şey yapılmadı. ASM çalışanlarıyla ilgili herhangi bir girişimde bulunmadınız. Acil servislerin yükü hâlâ aynı hızla devam ediyor, beş dakikalık muayene süresiyle ilgili hiçbir iyileştirme olmadı. Tıp fakültelerinde afil hastaneler de dâhil olmak üzere eğitim düzeyi vasatın altında, onda bir değişiklik yapılamadı. Randevu süreleriyle ilgili herhangi bir düzenleme yapılamadı, kuyruklar telefonda devam ediyor; sayın milletvekillerimiz de aynı şeylerden muzdaripler.
Şimdi, en çok konuşulan şeylerden biri şuydu: Taşımalı doktor sistemine geçtiniz, zaten vardı ama hâlâ devam ediyor, tam gazla devam ediyor. İlçelerde doktor bulunamadığı için ilden taşımalı bir şekilde kadın doğumdu, gözdü bazı branşlar ilçelere gidiyor. Ben çözüm olarak size şunu öneriyorum: Türkiye'de öncelikle mecburi hizmeti kaldırın. Mümkün mü; mümkün. Temininde güçlük çekilen ilçelerde, gönüllülük esasına ve sözleşmeli personel statüsüne geçiş yapılması gerekiyor. Fahrettin Koca zamanında, eski bakan zamanında bir kadro edinmişsiniz Maliye Bakanlığından, 29 bin sözleşmeli personel kadrosu temininde güçlük olan yerlerde. Bu "mecburi hizmet" lafı bir tek hekim camiasında mevcut; lütfen bunu kaldırın, çok soğuk değil; üç yıllık, dört yıllık çakılı kadro temininde güçlük olan ilçelere verin ki o demin, vekilimin de bahsettiği Elbistan'ın bilmem ne ilçesinde eksik olan doktoru ilden göndermeyin. O ilden gelen kadın doğum uzmanı orada kadın doğum uzmanı yapamıyor zaten. Gönüllülük esasına dayalı olarak 20 bine yakın mezun veriyorsunuz, ilk kurada kurayı kaldırın, insanlar istediği şekilde sözleşmeli olarak oraya gitsin; yıl 2025 olmuş, çözüm zor değil. Recep Akdağ "İnsanlık dışıdır mecburi hizmet." demişti, altı ay sonra tekrar uygulamaya geçtiler. Ben sizden istirham ediyorum bir hekim olarak, bu mecburi hizmeti yaşamış birisi olarak, bence bunun ortadan kaldırılması gerekiyor ve bu mümkün; yıl 2025.
Sayın Bakanım, bir de bu acil servislerdeki yüklenmeyi, Türkiye'de bir hastalığa ortalama iki ya da üç reçete yazılıyor; biliyorsunuz onu siz. Randevu alamadığınız için acile gidiyorsunuz, acilde olmadı ertesi gün aile hekimine, olmadı on gün içinde bu defa da uzmana gidiyorsunuz. Her defasında reçete değişiyor, ortalama bir buçuk iki reçete; ilaç israfı var, hastane yükünü artırma var; bunu çözmek de mümkün aslında. Ne olursunuz şu birinci basamaktaki ilaç katılım payını da kaldırın ve birinci basamağı cazip hâle getirin, ikinci basamağa gidenler için farklı bir müeyyide uygulanabilir ve hastanelerin yükü yüzde 30 azalabilir ve biz de şu beş dakikalık insanlık dışı muayene sistemini ortadan kaldırabiliriz. Beş dakikada, bir hastayı soyabilir misiniz? Soyunup tekrar giyinmesi ve derdini dinlemeniz mümkün mü? Çağrı merkezi kurmakla vesaire bunlar olmaz, olmayacağını siz de biliyorsunuz; bu sistemden vazgeçmek gerekiyor. Bir sene sonra da aynı şeyleri konuşmamak, suya yazıyı yazmamak üzere bunları düzeltmenizi talep ediyorum.
Bir de şu anlayışı değiştirmenizi istirham ediyorum: Bakın, bugün çıktı; genel sağlık sigortası herhangi bir sosyal güvencesi olmayan bir insanımıza aylık 1.560 lira, yılbaşında asgari ücrete paralel olarak bu da değişecek Sayın Bakan. Bir kişi sosyal güvencesi yoksa parası da yok zaten, çalışmıyor ve bu insan bir yılda nasıl 25 bin lira öder; onu bana ve Sayın Cumhurbaşkanına izah ederseniz çok sevinirim.
Gelelim Kütahya'ya: Kütahya'da on dört yılda biten bir şehir hastanemiz var, afil hastanemiz var. Bir hata yapmıştınız Sayın Bakanım; devlet hastanesi olmayan illerden biri ve siz 45 lira muayene katılım payı almıştınız, sonra vazgeçtiniz çünkü Kütahya'da devlet hastanesi olmadığı için, hepsi eğitim araştırma hastanesine gittiği için 45 lira alıyordunuz, normalde tüm illerde 20 liraydı; geç de olsa bir ay sonra düzelttiniz, farkına vardınız. Bundaki geçliği de tekrar düzeltelim; bir. Kütahya'da yıkılan, terk edilen o ek bina yani devlet hastanesinin tekrar açılması. 800 yatak değil 300 yataklı hastane. 800 yatakta zaten bakın, onu söz vermişsiniz 300 yatak olarak, sonra onu iptal ettiniz ve AK PARTİ il başkanı ve milletvekilleri hastane müjdesini verdi. O hastanenin ne projesi var ne başka bir şey var. 2028'e kadar da yapılamayacağını siz de biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi. Verilen sözleri lütfen yerine getiriniz.
Teşekkür ediyorum.