| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 30 .10.2025 |
ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ, yine, bildiğimiz ezberlenmiş bir bütçeyle karşımızda; bütçenin içi boş. Bu bütçe halkın değil sarayın, emekçinin değil sermayenin bütçesi. Kısacası rakamlar büyüyor, hayat küçülüyor. Sonda söyleyeceğimi en başta ifade edeyim: Bu bütçede yatırım yok, üretim yok, çiftçi ve esnaf yok, dar gelirli ve emekli yok, öğrenci yok ama faiz var, rant var, adaletsizlik var. Bu bütçe toplumun hangi kesimlerinden para toplanıp kimlere aktarıldığını açıkça gösteriyor. Vergi gelirlerinin yüzde 47,4'ü dolaylı vergilerden geliyor yani faturayı yine halka kesiyorsunuz. KDV, ÖTV, cezalar; bütçeyi bunlarla denkleştiriyorsunuz. Bu yılda da bu yükü bu millet omuzlayacak. Gelir vergisinin üçte 2'sinden fazlası ücretli emekçilerden alınırken büyük sermaye gruplarına 3 trilyon 597 milyar liralık vergi muafiyeti tanınıyor. İşte, anlayış şu: Emekçinin cebinden al, zenginin cebine koy. 2026'da faiz giderleri yüzde 47 artışla 2 trilyon 742 milyar lira olmuş, sosyal yardımlara ayrılan ise sadece 917 milyar lira; aradaki fark 3 kat yani faize kaynak var, vatandaşa yok. Emekliye ömür biçen, onu yük gören bir iktidarın kitabında sosyal devlet anlayışı yok.
Gelelim kara deliğe dönüşen kamu-özel iş birliği projelerine. Ülkeyi yap-işlet-devret modeliyle yönetiyorsunuz, geçiş garantili köprü, otoyol; hasta garantili şehir hastaneleri. Bu yıl kamu-özel iş birliği alanında faaliyet gösteren 44 firmaya 238 milyar lira ödeyeceksiniz. Keşke bu yatırımları kamu kendi imkânıyla yapsaydı. "Yapabilir miydi?" Bunu sormak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, süre kısa ama tablo net, bütçe dökülüyor. Eğitim bir ülkenin geleceğini belirler ama 2026'da Millî Eğitim Bakanlığına ayrılan 1 trilyon 944 milyar liranın yüzde 83'ü personel giderlerine gidiyor yani yatırım değil zorunlu harcama; eğitime, geleceğe ayrılan pay sadece yüzde 8,26; son yılların en düşük oranı. Soruyorum: Çağı böyle mi yakalayacağız? Toplam sağlık bütçesinin yalnızca 1,9'u koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılmış çünkü anlayışınız hastane iş yeri, hasta müşteri. Vatandaş MR için aylarca bekliyor, çözüm bulamıyor ama yeni bir çözüm var: Parayı ver, randevunu erkene al; işte memleketin özeti bu. Sağlıkta da eğitimde de yatırım değil rant öncelikli.
Kadın politikalarında da tablo hiç değişmiyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçeden yine en az pay alan bakanlıklardan. 2018'de 110 kadın sığınmaevi sayısı 2024'te sadece 112; altı yılda 2 sığınma evi, sadece 2. Cumhurbaşkanlığı 2026 Programı "Kadın temsiliyetini güçlendireceğiz." diyor ama Kabinede kaç kadın bakan var? Verdiğim bir soru önergesinin yanıtına göre, 68 bakan yardımcısından sadece 4'ü kadın. 208 üniversiteden yalnızca 19'unun rektörü kadın. Kadın vali sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Kısacası, bu iktidarın gündeminde kadının adı yok. Sonuç ortada, tarih bu bütçeyi halktan alıp zengine veren; emekliyi, dar gelirliyi açlığa mahkûm eden; gençlerin geleceğini çalan bir bütçe olarak yazacaktır.
Teşekkür ediyorum.