KOMİSYON KONUŞMASI

ZUHAL KARAKOÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 2026 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize ve Gazi Meclisimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin iradesinin tecelli ettiği kutlu bir çatıdır, millî egemenliğin yegâne tecelligâhıdır. TBMM sadece kanunların yapıldığı bir alan değildir, devletimizin uluslararası sahada itibarının ve gücünün de taşıyıcısıdır aynı zamanda ve ulusal düzeyde milletimizin sesidir. Türk devlet aklının nişanesi, demokrasimizin teminatıdır. Burada bizim için, Parlamenter demokrasinin ve diplomasinin önemli ve tartışılmaz bir çatısıdır. Gerek TBMM Başkanlığımızın üst düzey temaslarda bulunarak uluslararası sahada ülkemizin millî değerlerden taviz vermeksizin sürdürdüğü girişimci, ara bulucu, insani ve çok boyutlu dış politika anlayışına omuz vermesi gerekse milletvekillerimizin başta uluslararası dostluk grupları olmak üzere hem Gazi Meclisimizde hem de yurt dışındaki parlamentolarda başarıyla görev alması aziz devletimizin gücüne güç katmaktadır.

2026 yılı TBMM bütçesinin temel hedefi, yasama, denetim ve bütçe hazırlama görevini ifa eden, milletimize hizmet yolunda canla başla görev yapan milletvekillerimizin çalışma şartlarını iyileştirmek, Meclisimizin kurumsal kapasitesini güçlendirmek ve bu sayede vatandaşlarımıza daha iyi hizmet vermelerine destek olmak şeklinde açıklanıyor. Bu kapsamda, az önce pek çok milletvekilimizin ve sizlerin de ifade ettiği üzere, kıymetli danışman arkadaşlarımızı unutmamamız gerektiğini bir kez de ben burada ifade etmek istiyorum. 4857 sayılı İş Kanunu'nda tanımlanan kıdem tazminatı hakkı danışmanlarımıza da tanınmalı, devletimizin özel ya da kamu fark etmeksizin bütün çalışanlar için tanıdığı hakların bizim millî iradenin tecelligâhı dediğimiz, demokrasinin buradaki vazgeçilmez alanı, sahası dediğimiz TBMM çatısında uygulanmıyor oluşu açıkçası hepimizin en büyük açmazı. Hiçbirimizin bir şekilde bunu ifade edemediği, anlamlandıramadığı, ifade etmekte güçlük çektiği bir alanı teşkil ediyor açıkçası. Bizim olduğu gibi Sayın Bakanım, sizin de danışmanlarınız var ve siyasetin yükünü ve çilesini sahada bizlerle birlikte çeken, mesai kavramı gözetmeksizin gece gündüz emek veren, dertlerimize ortak olan bu arkadaşlarımızın haklarının bir an önce normal çalışma koşullarına dönüştürülmesi, kendi sistemimiz içerisinde bir adaletin tesis edilmesi, bir hakkaniyetin iadesi açısından oldukça önemlidir.

Sayın Başkanım, ben ikinci olarak, yine personel rejimiyle alakalı olarak bir hususu daha dile getirmek istiyorum, geçtiğimiz yıl bütçede de dile getirmiştim bunu. 28'inci Yasama Döneminde milletvekili seçilmeden önce Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında Strateji Başkan Yardımcısı olarak görev yapan bir bürokrattım. Bilindiği üzere, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girdikten sonra Meclis teşkilatında eski memur yeni memur şeklinde bir ayrım doğdu. 15 Ocak 2012 öncesinde göreve başlayanlar eski, bu tarihten sonra başlayanlar ise yeni memur kabul edildiler. Bu ayrım hem maaşlarda hem de emeklilik haklarında yüzde 25'e varan farklılıklar oluşturuyor yani aynı işi yapan aynı konumdaki arkadaşlarımız aynı maaşı ve aynı özlük haklarını maalesef elde edemiyorlar. Ben de TBMM'de göreve başladığım 2019 yılına kadar on beş yıl boyunca bürokrat olarak hizmet etmeme rağmen maalesef yeni memur statüsünde değerlendirildim. Bugün elbette artık bu benim için kişisel olarak bir şey ifade etmiyor belki fakat şu anda bu durumun mağduriyetini yaşayan eski mesai ve çalışma arkadaşlarımın hakkını savunmak da sanıyorum burada en çok bana düşer diye düşünüyorum. Bu ayrımın Sayın Başkanım, sizin gibi siyasetini hakkaniyet odaklı yürütmeye çalışan kıymetli bir siyasetçi için çok önemli olduğunun da farkındayız. Bugüne kadar bir hata yapılmış belli ki, bundan sonra bu hatadan dönülmek de inşallah size nasip olur diyorum ve tekrar, bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.